Ana SayfaGüncelLeyla’ya Ses Ver İnisiyatifi’nden rapor: Geri dönülemez noktaya varılıyor

Leyla’ya Ses Ver İnisiyatifi’nden rapor: Geri dönülemez noktaya varılıyor

HABER MERKEZİ – 181 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven başta olmak üzere dört HDP’li parlamenterin açlık grevi eylemi devam ediyor. Yurt dışında ve cezaevlerinde başlatılan eylemler de sürüyor. 15 tutuklunun ölüm orucuna dönüştürdüğü eylemi de 8’inci gününde. Son duruma dair bir rapor yayınlayan Leyla’ya Ses Ver İnisiyatifi, yetkililerin sessizliğine dikkat çekerek ‘duyarlılık’ çağrısı yaptı.

HDP Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 181’inci gününde. Güven’le beraber üç parlamenter daha açlık grevinde. Cezaevleri ve yurtdışındaki eylemler de sürüyor.

15 tutuklunun ölüm orucuna dönüştürdüğü eylemi ise 8’inci gününde.

Açlık grevleri devam ederken kurulan “Leyla’ya Ses Ver İnisiyatifi” son duruma dair bir rapor yayınladı.

İnisiyatifin hazırladığı raporda açlık grevinde ve ölüm orucunda olanların özgeçmişleri ile mesajları da var.

Raporda, Güven’in 6 ayı aşkındır açlık grevi eylemini sürdürdüğü, 1 Mart itibariyle 117 cezaevinde beş binin üzerinde tutuklu ve hükümlünün açlık grevine başladığı belirtiliyor.

Yetkililer sessiz

Raporda bugüne dek hükümet yetkilileri ile Avrupa İşkenceyi Önlenmesi Komitesi, Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu vekilleri ile birçok ülke parlamenterine grevlerle ilgili çağrıda bulunulduğu hatırlatılarak, bu çağrılara yetkililerce yanıt verilmediği kaydedildi.

Cezaevlerindeki açlık grevcilerine dönük hak ihlallerine değinilen raporda, şu bilgiler paylaşıldı:

“Fiziki ve psikolojik saldırılara maruz kalan grevciler hücreye atılarak, darp ediliyor. Ailelerle görüşme, telefon açma, mektuplaşmayı engelleme cezalarıyla dışarıyla olan iletişimleri tümden kesilmek isteniyor.
“Tansiyon ve kilo ölçümlerinin düzenli yapılmadığına, yeterli miktarda tuz, şeker, karbon, limon, meyve suyu açlık grevindeki tutsaklara verilmediğine, el konulduğuna ve cezaevi marketlerinde de bu malzemelerin fiyatlarının 2 kat arttırıldığına dair veriler, İHD raporlarında da mevcut.
“Yıllarını hatta on yıllarını cezaevinde hak ihlalleriyle mücadeleyle geçirenlerin yaşamları geriye dönülemez bir noktaya varıyor.”

“Ses verelim” çağrısı

Raporda, tecridi protesto etmek amacıyla 7 tutuklunun cezaevlerinde yaşamına son verdiği, cenazelerin alıkonularak polis ve jandarma ablukasında defnedildiği ve kitlesel ziyaretlerin de her defasında engellendiği hatırlatılıyor.

“Ses yaşatır! Ses verelim, tecrit kalksın diyoruz” denilen raporda, ölümlerin yaşanmaması için zaman kaybetmeden tüm kesimler duyarlılığa davet ediliyor.

Ne oluyor?

Güven, cezaevlerindeki tutuklular ve dünyanın farklı yerlerindeki eylemciler, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılmasını talep ediyor.

27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları, 11 Eylül 2016’dan beri de ailesiyle ne yüz yüze ne de telefon yoluyla görüştürülen Öcalan’ı, 12 Ocak’ta kardeşi Mehmet Öcalan’ın ziyaret ettiği bildirilmişti.

Görüşme açlık grevleri sürerken gerçekleşmişti. Ancak tahliye edilen Güven ve diğer tutuklular “tecrit kaldırılsın” talebi ile başlattıkları eylemi “tecrit durumunun sürdüğü” gerekçesiyle devam ettirme kararı almıştı.

Son olarak 8 yıl aradan sonra Öcalan ilk kez avukatları ile 2 Mayıs’ta görüştü. Bu görüşme de açlık grevleri sürerken gerçekleşti.

Bu görüşmede avukatlara ulaştırdığı mesajında “demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç olduğu” vurgusunda bulunan Öcalan, devam eden açlık grevlerine ilişkin “Cezaevleri içindeki ve dışındaki arkadaşların direnişlerine saygı duymakla birlikte, sağlıklarını tehlikeye atacak ve ölümle sonuçlandıracak konumlara taşıracak noktaya taşımamalarını önemle belirtmek isteriz” dedi.

Öcalan’ın bu mesajı sonrası bir açıklama yapan açlık grevcileri ise eyleme devam edeceklerini bildirdi. Açıklamada, yapılan görüşmenin ‘olumlu olmasına rağmen tecrit koşullarında gerçekleştirildiği ve talepler kabul edilene kadar eylemin süreceği’ bildirildi.

Açlık grevcileri Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile düzenli görüşmesini talep ediyor.

Hem Güven hem diğer birçok eylemcinin sağlık durumu kritik eşiği aşmış durumda.

Cezaevlerinden bugüne dek yedi ölüm haberi geldi.

17 Mart’ta Zülküf Gezen Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde, 23 Mart’ta Ayten Beçet Gebze Cezaevi’nde, 24 Mart’ta Zehra Sağlam Oltu T Tipi Kapalı Cezaevin’de, 25 Mart’ta Medya Çınar Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, 1 Nisan’da Yonca Akici Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde, 2 Nisan’da Siraç Yüksek Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, son olarak 5 Nisan’da Mahsum Pamay da Elazığ T Tipi Cezaevi’nde yaşamını sonlandırdı.

Yaşamını yitirenlerin cenazeleri alıkonularak polis ve jandarma ablukasında defnedilirken, kitlesel ziyaretler her defasında engellendi.

Aylardır süren açlık grevleri ve 8 gündür başlatılan ölüm oruçları karşısında hükümet sessizliğini korurken, 3 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan HDP Milletvekili Tayip Temel’in çağrısına Meclis Başkanı Mustafa Şentop ilk kez karşılık vermişti.

Temel, Meclis Başkanı’na “Güven’i evinde ziyaret edip talebini dinlemeli” sözleriyle çağrı yapmıştı.

Bir TV programına katılan Şentop ise bu çağrıya “Sayın Güven’in açlık grevi kendi kişisel durumu ya da cezaevi şartlarıyla ilgili değil. Bu ziyaret konusunu doğru bulmayacağımı ifade edeyim” yanıtını vermişti.


8 yıl sonra avukatlarıyla görüşen Öcalan’dan mesaj

Açlık grevindeki tutuklulardan ‘eyleme devam’ kararı

Öcalan’ın açıklaması ne anlama geliyor? – Abdulmelik Ş. Bekir

Previous post
Meksika'da uçak düştü: 13 kişi yaşamını yitirdi
Next post
Billur Cucur boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından öldürüldü