Ana SayfaKültür-Sanat“#5050×2020” taahhüdüne rağmen: Venedik’te 21 filmden sadece ikisi kadınların

“#5050×2020” taahhüdüne rağmen: Venedik’te 21 filmden sadece ikisi kadınların

HABER MERKEZİ – Bu yıl 28 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 76. Venedik Film Festivali’nin açıklanan ana yarışma programında yer verilen 21 filmden sadece ikisi yönetmen kadınlara ait. Festivalin sinemada cinsiyet eşitliğini hedefleyen “#5050×2020” taahhüdü imzalamış olmasına rağmen 21 filmden 19’unun erkeklere ait olması tepkilere neden oldu.

76’ıncı Venedik Film Festivali’nin ana yarışması olan Altın Aslan için yarışacak filmler açıklanmıştı.

28 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek festivalde 21 film yarışacak. Ancak Altın Aslan için yarışacak 21 filmden sadece ikisi kadın yönetmenlerin imzasını taşıyor.

Bu filmler, ilk filmi Vecide’yle (Wadjda, 2012) “Suudi Arabistan’ın ilk kadın yönetmeni” unvanını elde eden Haifaa Al-Mansour’un “The Perfect Candidate” ve Avustralyalı Shannon Murphy’nin ilk uzun metrajı “Babyteeth”.

Bunun dışındaki 19 filmin yönetmenleri ise erkek.

Bu oran yönetmen kadınların yarışmadaki temsiliyetinin yüzde 10’un altında kalması demek.

Shannon Murphy

Festival direktörü Alberto Barbera, sinema sektöründe 2020 yılına kadar cinsiyet eşitliğinin sağlanmış olmasını hedefleyen uluslararası “#5050×2020” taahhüdü imzalamıştı.

Festival programında cinsiyet eşitliğine öncelik vermeyi taahhüt etmesine rağmen seçkide 21 filmin 19’unun erkeklere ait olması tepkilere neden oldu.

Barbera yaptığı açıklamada, filmler seçilirken cinsiyete değil niteliğe öncelik verildiğini, festivalde bir cinsiyet kotasının uygulanamayacağını, böyle bir ‘dayatmaya teslim olmaktan’ ise görevinden ayrılmayı tercih edeceğini söyledi.

Bir başka tepki de, ABD mahkemelerinde cinsel saldırıdan hüküm giymiş olan 86 yaşındaki Roman Polanski’nin son filmi “An Officer and a Spy”a festivalde yer verilmesi.

Festival direktörü Barbera, bu eleştirilere karşılık ise “Roman Polanski Avrupa sinemasının yaşayan son büyük ustalarından biri. İlerleyen yaşına rağmen çok kuvvetli bir filmle çıkageldi” ifadelerini kullandı.

Bu yılki Cannes Film Festivali’nin yarışma bölümünde filmlerden dördü, Berlinale’de ise yedisi yönetmen kadınlara aitti.

#5050×2020 kampanyası hakkında

2011’de İsveç Film Enstitüsü’ne CEO olarak atanan Anna Serner, ülkesinde sinema fonlarının yarısının sinemacı kadınlara tahsis edilmesini bir öncelik olarak belirlemişti.

#5050×2020 kampanyası, İsveç Film Enstitüsü’nün 2016 Cannes Film Festivali’nde düzenlediği, ‘Fifty Fifty by 2020’ sloganını taşıyan seminer ile uluslararası gündeme taşınmaya başlanmıştı.

Kampanya ile festivaller, seçici kurul üyeleri ile film programcılarının listesini sunarak kendi iç dinamiklerine şeffaflık getirmeyi, seçkilerinde yer alan filmlerin ekiplerindeki cinsiyet dağılımını gösteren istatistik bilgileri paylaşmayı ve tüm bu başlıklarda cinsiyet eşitliğini hedefleyerek kademeli olarak hayata geçirmeyi taahhüt ediyor.

Taahhütname, şimdiye dek Cannes, Venedik, Berlin, Toronto ve Locarno da dahil 35 uluslararası film festivali tarafından imzalanmıştı.

British Film Institute ve kültürel destek fonu Eurimages’ı yöneten Avrupa Konseyi gibi sinema dünyasına yön veren başlıca kurumlar tarafından da benimsenmişti.

Anna Serner yönetimindeki İsveç Film Enstitüsü, 2018’de Cannes Film Festivali’nin desteğiyle ‘Take Two: Next moves for #MeToo’ etkinliğini düzenlemiş ve hareketin uluslararası görünürlüğü, aralarında Cate Blanchett, Kristen Stewart, Salma Hayek gibi oyuncuların bulunduğu 82 sinemacın kadının kırmızı halıda yaptığı protesto yürüyüşüyle zirveye ulaşmıştı.

Filmmor Kadın Kooperatifi de Türkiye’de de sinema sektöründe cinsiyet eşitliğinin sağlanması için festivallere çağrı yapmıştı.

Adana Altın Koza Film Festivali de Filmmor’un çağrısına olumlu yanıt vererek, taahhüdü imzalamayı kabul etmişti.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Rize'de kadına şiddet: Serbest bırakılan erkek tepkiler üzerine tutuklandı
Sonraki Haber
Düzce’deki selde kaybolan bir çocuğun daha cansız bedenine ulaşıldı