Şule Çet Davası: Bilirkişi plazada biyolojik leke incelemesi yaptı

17 Temmuz 2019 15:15

HABER MERKEZİ – Şule Çet’in şüpheli ölümüne ilişkin dava kapsamında, olay yerinde bilirkişi eşliğinde kan, tükürük, sperm gibi biyolojik lekelerin tespiti için inceleme yapıldı.

Ankara’da üniversite öğrencisi olan 23 yaşındaki Şule Çet’in, 29 Mayıs’ta eskiden yanında çalıştığı Çağatay Aksu’nun ofisinin olduğu plazanın 20. katından aşağıya atlayarak intihar ettiği iddia edilmiş ancak cinsel saldırıya uğradığı ve ölümünün şüpheli olduğu ortaya çıkmıştı.

Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutuklu yargılandıkları davanın son duruşmasında, Çet ailesinin avukatları mahkemeye Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Özdemir tarafından hazırlanan raporu sunmuştu.

Raporda, bir takım değişik dalga boyunda ışık veren cihazlarla yapılan incelemede, halıfleks üzerinde kan, tükürük ya da sperm gibi bir takım biyolojik izlerin bulunduğunun belirtilmesi üzerine olay yerinde inceleme yapıldı.

Bilirkişiler, naip hâkim gözetiminde plaza katında biyolojik lekelerin tespiti için inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ardından deliller, poşetler içerisinde binadan götürüldü.

İncelemenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Çet ailesinin avukatlarından Ferhat Gebeş, birçok delil toplandığını belirtti ve “Detaylı bir çalışma yapıldı; elde edilecek bulguların dosyaya bir seyir katacağına inanıyoruz” dedi.

‘Lekeleri daha önce tespit etmiştik’

Gebeş, incelemeye dair şu bilgileri paylaştı:

“Hemen olayın gerçekleştiği 29 Mayıs’tan sonraki görüntülerle 17 Haziran’daki yapılan mahal keşfindeki birebir aynı olan lekelerdi bunlar. Raporda da zaten şüpheli leke olarak belirtiliyordu. Olay yeri inceleme uzmanlarının almış olduğu detaylı, titizlikle yapılan bir çalışma oldu. Alınan ilk örnek bunlar. Makam odasının olduğu kısımda sehpaların sağ ve solunda koltukların olduğu yerde lekeler vardı.

İç taraftaki dinlenme odasında bulunan yastıklarda ve duvarda tespit edilen yerlerde lekeler vardı. Buralardan örnek alındı. Leke incelemesi zamanında yapılsaydı daha değerli olabilirdi. Biz bu tespiti 17 Haziran’daki keşifte tespit ettik. Dosyanın seyri açısından bir bulgu olabilir düşüncesi ile Mersin Üniversitesi’ndeki iki profesörün hazırladığı raporun değerlendirilmesini istedik.”

Ne olmuştu?

Şule Çet’in şüpheli ölümünün ardından tutuklanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında ‘cinayet’, ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 39’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Sanıkların yargılandıkları davanın ikinci duruşması 15 Mayıs’ta görülmüştü.

Şule’nin adli tıp raporunda, intihar bulgusuna rastlanmadığı belirtilerek “Çet’in boynunda kırık var. Bu, canlıyken saldırıda meydana gelmiş de olabilir” denilmişti.

Şule’nin ölümüne dair üçüncü duruşma ise 10 Temmuz’da yapılmıştı.

Burada sunulan bilimsel mütalaada, Şule’nin düştüğü yer ile bina arasında dört metre mesafe olduğu belirtilerek, “Bu mesafenin kat edilebilmesi için boşluğa doğru atılması gerektiği” ifade edilmişti.