Ana SayfaGüncelSuruç Katliamı davasının 11’inci duruşmasına katılım çağrısı

Suruç Katliamı davasının 11’inci duruşmasına katılım çağrısı

HABER MERKEZİ – Suruç İçin Adalet Platformu, 7 Ağustos’ta Hilvan’da gerçekleşecek olan Suruç Katliamı davası öncesi açıklama yaparak, katliamın faillerinin bulunmasını istedi. Platform, herkesi 11’inci duruşmaya katılmaya da çağırdı.

Urfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu 33 genç yaşamını yitirmişti.

Katliama ilişkin davanın 11’inci duruşması 7 Ağustos Çarşamba günü Hilvan’da bulunan Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.

Suruç İçin Adalet Platformu, Sosyal Haklar Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu İstanbul Barosu Kültür Merkezi’nde davaya ilişkin ortak basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı avukat Gökhan Soysal, Suruç Katliamı’nın dört yılını, katliam ana davasının da 10’uncu duruşmasını geride bıraktığını belirterek, geçen dört yılda siyasi iktidarın, dört yıl önceki niyet beyanlarına uygun davranarak katliam faillerini gizlediğini ve koruduğunu savundu.

Mahkeme heyetinin katliamın siyasi sorumlularıyla ilgili bir araştırma yapmaktan kaçındığını belirten Soysal, “Demokratik Suriye Güçleri tarafından tutuklu bulunan çok sayıda IŞİD militanı ifadelerinde Suruç başta olmak üzere IŞİD katliamlarının tamamında devlet yetkililerinin payına işaret etmektedir. Uluslararası hukuk kamuoyunda son derece sarsıcı etki yaratan bu beyanlar mevcut yargılamaları doğrudan etkileyecek niteliktedir“ dedi.

Talepler

Soysal, herkesi, 7 Ağustos tarihinde Hilvan’da yapılacak duruşmaya davet ederek, taleplerini şu şekilde sıraladı:

  • Katliamla irtibatı çok açık olan ve mahkemede tanık sıfatıyla ifadesi alınan Abdullah Ömer Arslan’ın yargılanabilmesi için hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır.
  • Davanın mahkeme önüne getirilmeyen sanıkları Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı hakkında yakalama kararı infaz edilmelidir. Bugüne kadar bu karara aykırı hareket edenler hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır.
  • Dosyanın sanıklarından Yakup Şahin’in yüz yüzelik ilkesi gereği mahkeme huzurunda bizzat dinlenilmesi için hazır edilmelidir.
  • Yargılamalar olağan haliyle devam etmeli, duruşmalar hapishane kampüsünde değil, Urfa Adliyesinde görülmelidir.
  • Demokratik Suriye Güçleri tarafından yargılaması yapılan, İstanbul IŞİD ana davasında örgütün lideri pozisyonundaki İlyas Aydın’ın ifadelerinin dosyaya celbi sağlanmalıdır.
  • Katliam öncesi ve sonrası tüm kamera görüntüleri kesintisiz bir şekilde dosyaya getirilmelidir.
  • Katliama ilişkin açılan tüm davalar ana davada birleştirilmeli, katliamda sorumluluğu olan kamu görevlilerine sağlanan yargı zırhı kaldırılmalıdır.
  • Katliamın kamu görevlisi tüm failleri hakkında insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında soruşturma başlatılmalıdır.

Suruç Katliamı ve dava süreci

Urfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu 33 genç yaşamını yitirdi, 100’ün üzerinde kişi de yaralandı.

Soruşturma dosyasına saldırıdan üç gün sonra “dosya içindeki belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi.

Katliama ilişkin iddianame de ancak 18 ay geçtikten sonra hazırlandı.

Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 213 sayfalık iddianamede, biri tutuklu üç sanık hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme” suçlarından 34’er kez, “tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmeye teşebbüs etme” suçlarından da 70’er kez olmak üzere TCK’nin ilgili maddeleri gereğince toplam 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi.

İddianamede katliamın failleri olarak canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz, 10 Ekim Katliamı’nı organize eden ancak Antep’teki bir hücre evi baskınında kendilerini patlattıkları iddia edilen Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun, 10 Ekim davası sanıklarından Yakup Şahin, firari olduğu belirtilen IŞİD’in Türkiye-Suriye Sınır Sorumlusu Deniz Büyükçelebi ve IŞİD Emiri İlhami Mali gösterildi.

Büyükçelebi ve Ballı ise iddianameye göre, Suriye’de bulunuyor. Bu yüzden davanın tek sanığı Yakub Şahin olarak görülüyor. Hazırlanan iddianamede, devlet yetkililerinin sorumluluğuna ise hiç yer verilmedi.

Bu arada katliamının faili Abdurrahman Alagöz hakkındaki ‘terör nitelikli aranan şahıs’ kaydının, saldırıdan bir ay kadar önce, 16 Haziran’da Suruç Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştığı ortaya çıktı.

Buna ilişkin açılan davada dönemin ilçe Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal ‘görevi ihmal’ suçundan yargılandı. 9 Ocak 2017’de görülen davanın üçüncü duruşmasında mahkeme Yapalıal hakkında, ‘görevi ihmal ve kötü kullanma’ suçundan 12 taksitte ödenmek üzere 7 bin 500 lira para cezası verdi.

Katliamda sorumluluğu olduğu gerekçesiyle “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla yargılanan iki polisten biri olan Ahmet Oğuz Davarcı, 14 Şubat 2018’de ifade verdi. İfadesinde daha çok Mehmet Yapalıal suçlayan Duvar, şöyle diyordu:

“Bu şahsı deşifre edemeyen sorumlular İstihbarat Daire Başkanlığı, Adıyaman İstihbarat Şube Müdürlüğü, Antep İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Urfa İstihbarat Şube Müdürlüğü’dür. MİT’i söylemiyorum bile. Söyleyince ‘MİT’ten sana ne’ diyorlar.”

Davanın ilk duruşması olaydan 21 ay sonra 4 Mayıs 2017’te Hilvan Adliyesi Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, yargılandığı ve aynı gün görülen Ankara Garı Katliamı davasına katıldığı için Suruç davası sanıksız başladı.

14 Temmuz 2017’de görülen ikinci duruşmada ise Yakup Şahin’in duruşmaya bizzat getirilmesine oy çokluğu ile karar verildi.

Fakat davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, adalete güvenmediğini belirterek susma hakkını kullandı.

Yine yargılamanın başladığı evrede dahi dosyadaki “kısıtlılık kararı” hiç kaldırılmadı, avukatlar dosyanın detaylarına ulaşamadı. Bütün duruşmalarda avukatların dosyanın Ankara Gar Katliamıyla birleştirilme talebi ise her seferinde reddedildi.

28 Ağustos 2018’te görülen duruşmada ise; avukatlar, olay günü polisler tarafından yapılan GBT kaydının dosyaya girmesini, İlhami Bali’nin eşi Hülya Bali’nin tanık olarak beyanının alınmasını, yine o gün Suruç’ta yurttaşlar tarafından şüpheli bulunan ve emniyete teslim edilen Abdullah Ömer Arslan’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.

Bu talepleri kabul eden mahkeme heyeti, Yakup Şahin’in duruşma salonuna getirilmesi talebini ise reddetti.

22 Kasım 2018’de görülen 7’inci duruşmada davanın tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden yine SEGBİS aracılığıyla bağlandı.  Bir önceki duruşmada “tanık” sıfatı ile ifadesinin alınmasına karar verilen Abdullah Ömer Arslan’ın ifadesi de SEGBİS üzerinden alındı.

Müdahil avukatlar, sanık Şahin’in mahkemeye getirilmesini istedi. Arslan hakkında da “yalan beyan”dan suç duyurusunda bulunulmasını ve katliamın birinci dereceden şüphelisi olarak tutuklanmasını talep etti. Fakat mahkeme bu talepleri yine reddetti.

12 Şubat 2019’ta görülen 8’inci duruşmada avukatlar tanık olarak dinlenen Arslan’ın sanık olması gerektiği yönündeki beyanlarını yinelediler ve tutuklanmasını talep ettiler. Fakat mahkeme heyeti talepleri yine reddetti.

Davanın 9’uncu duruşması 9 Mayıs’ta görüldü ve olay günü görüntülerinin 5 saatlik kısmının dosyada olmadığı ortaya çıktı.

Avukat, taleplerinin reddedilmesi ardından bir sonraki duruşma 7 Ağustos’a ertelendi.

Hayatını kaybedenlerin isimleri: Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Duygu Tuna, Polen Ünlü, Nuray Koçan, Vatan Budak, Mert Cömert.


Bu haberde Bianet ve Mezopotamya Ajansı’ndan yararlandık.

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Batman'daki ağaç kıyımı: Belediyeden özeleştiri ve 2 bin 500 ağaç dikme sözü
Sonraki Haber
Cevizlibağ'da su tankeri tramvaya çarptı