Ana SayfaToplumsal CinsiyetCeren Damar cinayeti davası: Sanığın tutukluluğuna devam, duruşma Kasım’a ertelendi

Ceren Damar cinayeti davası: Sanığın tutukluluğuna devam, duruşma Kasım’a ertelendi

HABER MERKEZİ – Akademisyen Ceren Damar Şenel’i öldüren Hasan İsmail Hikmet’in müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davada kadın hakları örgütleri, barolar ve eğitim sendikalarının müdahillik talepleri kabul edilmedi. Duruşmada konuşan baba Mustafa Damar, “Aktörü iyi olmayan bir dizi ile karşılaştık” dedi ve polislerin sanık Hikmet’e ifade konusunda yardımcı olduğunu belirtti. Sanık Hikmet’in tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 29 Kasım’a erteledi.

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Ceren Damar Şenel, 3 Ocak 2019 tarihinde “kopya tartışması” bahanesiyle Hasan İsmail Hikmet isimli öğrenci tarafından silahlı ve bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti.

Hikmet hakkında “tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Sanık Hasan İsmail Hikmet’in hazır edildiği duruşmaya, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, milletvekilleri ve kadın hakları savunucuları katıldı.

Çok sayıda kadın ve avukat ise duruşma salonunda yer olmadığı gerekçesiyle salona alınmadı.

Duruşma kimlik tespiti ile başlarken, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), İzmir Barosu, Türk Eğitim Sen, Ankara Barosu Başkanlığı Gelincik Merkezi, Çankaya Üniversitesi avukatı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin yanı sıra çok sayıda dernek ve kurum müdahillik talebinde bulundu.

Sanık Hikmet’in avukatı, müdahillik talebinde bulunanların doğrudan zarar görmediğini iddia etti.

Mahkeme heyeti, Ceren Damar’ın ailesi, Çankaya Üniversitesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müdahillik talebini kabul ederken, diğer müdahillik taleplerini kabul etmedi.

İfadesini baskı altında verdiğini öne sürdü

Duruşmada savunma yapan Hikmet, cinayetten önce tedavi gördüğünü, Damar’ı sevdiğini ve aralarında ilişki olduğunu öne sürdü. Bu sırada mahkeme salonundan tepkiler yükseldi.

Tutuklanma sürecine kadar “ilişkisi olduğu” yönünde ifade vermediğinin hatırlatılması üzerine Hikmet, “Ailesinin zarar göreceğini düşündüm” diye konuştu.

Sanık Hikmet, emniyette verdiği ifadesindeki “kendime hakim olamadım ve cebimde olan ateşle ateş ettim. Ve yere düştükten sonra saldırdım” bölümünün hatırlatılması üzerine ise, emniyetteki ifadelerine katılmadığını söyledi.

Hikmet, cinayetin olduğu günden itibaren savunmasını değiştirmek istediğini ve ifadesini baskı altında verdiğini de ileri sürdü.

Baba Damar: Aktörü iyi olmayan bir dizi ile karşılaştık

Daha sonra Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar söz alarak, bir senaryo yazıldığını belirtti ve “Aktörü iyi olmayan bir dizi ile karşılaştık” dedi.

“Kızım çok değerli bir bilim kadınıydı, evrensel değerlere sahip bir insandı. Kızımın görev yaptığı yer tek başına çalıştığı bir yer değil. Yüzlerce hocanın, akademisyenin görev yaptığı ve günde onlarca insanın gelip gittiği bir yerde çalışıyordu. Dolayısıyla bu anlattıklarını nereye oturacağını anlayamıyorum.
“Bu katilin annesi, babası polis kökenli. 2016 yılında babası emekli olmuş, annesi de aynı yıl FETÖ’den ihraç edildim diyor. Bu sanığın ve annesinin ifadesi. Bunlara rağmen Türkiye’de vicdanı olan insanlar ağlarken bu katiller emniyette cirit atıyordu.
“Annesi bir saat geçmeden oğlunun otomobilini almaya nasıl okula gidiyor? Savcının otomobili arama emri olmasına rağmen annesi, polis arama yapmadan arabayı kaçırıyor ve bir gün sonra arabada oğlunun intihar mektubunu bulduğunu söylüyor.
“Araba kaçırılmasaydı arabaya bakan polis mektubu bulacaktı. Olayda katilin annesinin parmağının da olduğunu düşünüyorum.”

Hikmet’e ‘katil’ demesi üzerine müdahale eden sanık avukatına tepki gösteren baba Damar, Türk Dil Kurumu sözlüğünde insan öldürene “katil” denildiğini belirtti.

Bu sırada mahkeme salonunda bulunan izleyiciler de hep bir ağızdan “katil” diye bağırarak, alkış ve ıslıklarla Damar’a destek verdi.

“Polisler sanığa ifade konusunda yardımcı oluyor”

Baba Damar, sanığın gözaltına alındıktan sonra polisin cep telefonunu aldığını söylemesine rağmen telefonun başka bir yerden sinyal verdiğini de söyledi.

Teslim alınan telefonun daha sonra kullanıldığını ve delillerin karartıldığını savunan Damar, “Polislerden bir kısmı da bunlara yardım ve yataklık ediyor. Polisler sanığa ifade konusunda yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.

Sanığın duygusal ilişki iddialarına da tepki gösteren Damar, “Akademideki bir insana iftira atmak insanlığın en alçak seviyesidir. Fail hak ettiği cezası aldığında adalet tecelli edecek” dedi.

Ceren Damar’ın annesi Feyzen Damar ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek konuşmasına başladı.

Sanığın ölen bir kişinin arkasından saygısızlık yaptığını ve iftira attığını belirten anne Damar, “Onun söylediği hiçbir şey beni acıtmadı. Benim kızım süt kadar temiz” şeklinde konuştu.

“Bilim insanı olarak haysiyetli öğrenciler yetiştirmek istedi”

Ceren Damar’ın eşi Levent Şenel de şu beyanlarda bulundu:

“Derin devlet varmış demek ki. 30 Eylül’de evlilik yıl dönümümüz. Benim tam da hazırlık yapmam gerekirken; eşimin öldürülmesinden dolayı duruşmadayım. Bugün eşime duyduğum sevgi, aşk devam ediyor.
“Ceren’in hayalleri vardı. Bu ülkeye bilim insanı olarak haysiyetli öğrenciler yetiştirmek istedi. Ceren bu şahsın kopya çekmesini görmezden gelip hayatta olabilirdi ama o korkmadı işini yaptı.
“Sayısız eğitim veren Ceren tanımadığı öğrencilerin hakkını korumak için canını vererek son dersini insanlık adına Türkiye’ye vermiştir. Ceren hoca bedenen aramızda olamayabilir ama fikirleri ve duruşları tüm Türkiye’nin kalbindedir.
“İnanlar kızlarına Ceren adını verirken gururlu ve mutlu olacak. Bir kişi öldürdüğünü sanıyorsun. Bu dünyadan gittiğinde Ceren Damar Şenel orada seni bekliyor olacak.”

Tanık dinlendi

Duruşmada Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ahmet Eren Can Göksü, tanık olarak dinlendi.

Cinayetin yaşandığı sırada sanığın peşinden koşarak müdahale etmeye çalışan Göksü, olay anını şöyle anlattı:

“Bir anda silah sesleri gelmeye başladı. Ben tam yetiştim. Fail gayet sakin bir şekilde hızlanıp koşmaya başladı. O arada üzerine atıldım. Yakalayamadım.
“Maden Tetkik Arama’nın önünden baya kovalamaya başladık. 155’i aramıştım. Silah sesi duymaya başladım. Biraz yavaşlamaya başladım. Köşeye vardığımda sanık kaybolmuştu.”

“Sanık çelişkili beyanlarda bulundu”

Aranın ardından duruşma, Damar ailesinin avukatlarının beyanları ile başladı. Ailenin avukatlarından Çetik Arslan, sanığın beyanını kabul etmediklerinin altını çizerek “Sanık çelişkili beyanlarda bulundu” dedi.

“Sanık 2016 yılında kopya çekerken, Ceren tarafından yakalanıyor. Pişmanlık duyacağına Ceren’i tehdit ediyor. Bu husumetin burada kalmayacağını söylüyor. Bunu Ceren eşine söylüyor.
“Ceren hakkında FETÖ’den soruşturma açılmasını sağlamaya çalışıyor. Okulun soruşturması sonucu gerçek açığa çıkıyor ve soruşturma açılmıyor. Sanığın dosyasında eski sevgilisine ilişkin de photoshop ile yapılmış ahlak dışı, etik dışı görüntüler var.
“O gün sınav olmasa üç hoca okulda olmayacaktı. Hocalar okulda olduğu için suç üstü yakalanıyor. 17.03’te eşini arıyor Ceren, odasına girer girmez sırtından vuruluyor. Silâh çok güçlü. Daha sonra 17 kez bıçaklanıyor. Olay bu kadar belli iken sanık neden böyle bir yönteme girdi. Sanık da biliyor ki kamu görevlisini canice, tasarlayarak öldürmenin cezası müebbet hapis cezası.”

Avukatlardan Eylül Erdem de sanık Hikmet’in ifadelerinde çok sayıda çelişki olduğunu söyledi.

Avukatına göre sanık mağdurmuş

Sanığın avukatı Vahit Bıçak ise üniversite yönetimi hakkında açtıkları dava olduğunu belirterek, “Yakınları anlıyorum. Özgürlüğüm tehdit edildi. Yemek yemeye çıkamadım. Ara verildiğinde savunmanın güvenliğine de dikkat edilmeli” dedi.

Bıçak, müvekkilinin mağdur olduğunu da öne sürdü: “Dosyada cinayetin sanık tarafından işlendiğine ilişkin görgü tanığı yok. Polise teslim olmasa cinayeti kimin işlediğini tartışacaktık. Müvekkilim meşru müdafaa konumundadır. Cinsel saldırı suçunun mağduru olmuştur.”

Katılma talebi kabul edilen Çankaya Üniversitesi adına söz alan avukat Yaşar Kadir Türkan ve sanığın babası Ömer Hikmet de beyanlarda bulundu.

Ceren Damar Şenel ailesinin avukatı Eylül Erdem’in “Gözaltında olduğunuz süreçte cep telefonu ile eşinizle konuştuğunuz HTS kayıtlarında var. Gözaltında cep telefonunu nasıl kullandınız?” sorusuna baba Hikmet, “Yapmış olabilirim” diye yanıt verdi.

Avukat Erdem ayrıca, Ömer Hikmet’e “siz gözaltında lahmacun yerken, oğlunuz gözaltında işkence gördüğünü söylüyor. Olabilir mi?” diye sordu. Bunun üzerine Hikmet, “Olabilir” demekle yetindi.

Hikmet’in tutukluluğuna devam

Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanık Hasan İsmail Hikmet’in tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Bir sonraki duruşma 29 Kasım’da yapılacak.

“Yaşamın her alanında var olmak ve yaşamak istiyoruz”

Duruşma öncesi Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar adliye önünde basın açıklaması yaptı.

“Yaşamak istiyoruz” pankartı açılırken, kadınlar “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Yaşam özgür korkusuz”, “Erkek değil gerçek adalet” dövizleri taşıdı.

Platform adına açıklama yapan Hande Kömür, “İktidarın kadına yönelik eşitsizliği körükleyen politikaları, televizyon dizilerinde karşımıza çıkan silah ve şiddet sahneleri, kadını ötekileştiren medya dili ve daha birçok toplumsal aygıtla karşımıza çıkarken kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor” dedi.

“Bireysel silahlanmanın önünü açan söylemler ve uygulamalar, kadınları kolay hedef haline getirerek bizlerin can güvenliğini yok sayıyor.
“Bireysel silahlanmaya karşı herhangi bir önlem almayan iktidar için kadınların hayatının ne kadar ucuz olduğunu, ihbar edildiğinde üzerinden birçok ateşli silah çıkan erkekte, belinde silah taşımayı ‘erkeklik’ olarak görenlerde ve Ceren Damar’ın katilinin silah ve bıçakla rahatça okula girebilmesinde görmekteyiz.
“Tüm ayrıştırmalar ve ötekileştirmelere rağmen biz kadınlar yaşamın her alanında var olmak ve yaşamak istiyoruz! İşte tam da bu sebeple Ankara Kadın Platformu olarak Ceren Damar’ın davasını sahipleniyoruz ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi büyüterek davanın takipçisi olacağız.”

Duruşma öncesi basın açıklamasında konuşan Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar ise şunları söyledi:

“Bugün buraya kızımız Ceren Demer Şenel’in bir cani bir canavar tarafından iki el silahla vurularak yere yığılmasına rağmen özel imal edilmiş 28,buçuk santim bıçakla 17 bıçak darbesiyle sırtından kalleşçe vurarak katleden bir canavarın bir mahlûkun davasını görmeye geldik.”

Karınca, bianet, MA
Previous post
Rize ve Artvin için sel ve heyelan uyarısı
Next post
Özgürlüğün krizi - Byung-Chul Han