Ana SayfaCezaevleriMustafa Koçak adalet talebiyle 89 gündür açlık grevinde

Mustafa Koçak adalet talebiyle 89 gündür açlık grevinde

İSTANBUL – Adalet talebiyle 89 gündür açlık grevinde olan siyasi tutuklu Mustafa Koçak’ın ailesi, adil yargılanma hakkı ihlal edildiği gibi gençliğinin de elinden alınmak istenen çocuklarının ‘adalet çığlığına’ destek verilmesini istedi. Fırat Haber Ajansı’nda Zeynep Kuray imzasıyla yayınlanan haberin tamamını paylaşıyoruz.


Haber: Zeynep Kuray


Mustafa Koçak, itirafçı Berk Ercan’ın mağdur ettiği insanlardan sadece birisi. Koçak, itirafçının verdiği çelişkili ifadeler nedeniyle, öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alanlara “silah temin etme” ve “Anayasal düzeni bozmak” iddiasıyla 11 Temmuz 2019 tarihinde ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.

Bu kararı protesto eden 28 yaşındaki Koçak, 2 yıldır tutuklu bulunduğu Şakran 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde 89 gündür açlık grevinde.

Koçak’ın bu süreçteki en büyük destekçisi ise ailesi ve avukatları. Çocuklarının hedefi olduğu komployu duyurmak için meydan meydan, gazete gazete dolaşan Koçak ailesi, oğullarına destek olmak için 7 gün süreyle yaptıkları dönüşümlü açlık greviyle yaşanan hukuksuzluğu teşhir etmeye çalışıyor.

Bu aile fertlerinden biri olan Mustafa Koçak’ın ablası Ayşe Koçak, yaşanan sancılı süreci ANF’ye anlattı.

İtirafçı olmayı kabul etmedi, iftiraya uğradı

El arabasıyla sandviç satarak hayatını idame ettiren kardeşi Mustafa Koçak’ın 23 Eylül 2017 tarihinde gözaltına alındığını internetten öğrenen Ayşe Koçak, o günden sonra hayatlarının tümden değiştiğini ifade etti.

Koçak, avukatlara getirilen kısıtlama kararı nedeniyle, tutulduğu Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde iki gün boyunca neden gözaltına alındığını öğrenemeyen kardeşine itirafçılık dayatılmasının yapıldığını belirtti.

Polislerin zorla imzalattırmak istediği kağıtlarda bugün kardeşine atılan suçun başka kişilere yöneltildiğine dikkat çeken Koçak, bu kağıtları imzalamayı kabul etmeyen kardeşinin bu kez bir iftiracının verdiği ifade doğrultusunda aynı suçlamaya hedef olduğuna işaret etti.

12 gün süren işkence ve tecavüz tehdidi

Kardeşinin gözaltında 12 gün boyunca işkenceye maruz kaldığını ifade eden Koçak, “Kardeşim tanımadığı kişileri suçlayan bu kağıtları imzalamayı kabul etmediği için saatlerce dövüldü, yerlerde sürüklendi, ıslatıldı, soğukta ve karanlıkta bekletildi. Mustafa haricinde biz üç kız kardeşiz. Mustafa’yı darp etmekle kalmayan polisler bir de o dönem hamile olan ablam ve kardeşime tecavüz etmekle de tehdit etmişler” dedi.

Hiç giyilmemiş gömlek delil oldu

Kardeşi gözaltındayken Esenyurt’taki evlerinin uzun namlulu silahlı ve yüzü maskeli özel harekatçılar tarafından basıldığını anlatan Koçak, baskın sırasında polisin Mustafa’nın odasından aldığı kareli gömleğin de delil olduğunu belirtti.

İtirafçının yalan beyanları kapsamında söz konusu gömleğin savcıyı rehin alan iki kişiden biri olan Şafak Yayla’nın gömleği olarak lanse edildiğini dile getiren Koçak, şöyle tepki gösterdi:

“O gömleği ablam Mustafa’ya doğum günü için almıştı. Mustafa o gömleği bir kere giyme fırsatı bile bulamadı. Kaldı ki, raporlarda savcıyı rehin alan Yayla’nın boyu 1.80-1.85 ve iri yapılı olduğu belirtilirken, kardeşimin boyu 1.60 ve zayıf. Yani 1.80-85 boyundaki bir kişinin gömleğinin 1.60 boyundaki bir kişiye olması zaten mümkün değil. Onu da geçtik, mahkemede Mustafa’nın gömleğinde Yayla’ya ait hiçbir DNA bulunmadı.”

Vicdani kanaat ağırlaştırılmış müebbet olursa…

Kardeşinin 15 günlük bir gözaltı sürecinden sonra çıkartıldığı nöbetçi mahkemede savunma dahi yapamadan tutuklandığını belirten Koçak, bu hukuksuzluğun yargılandığı 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de sürdüğünü söyledi.

Dosyada itirafçı Berk Ercan’ın ifadeleri dışında, suçlamayı destekleyecek herhangi bir delil bulunmadığına ve temin ettiği iddia edilen silahın balistik raporunun da temiz çıktığına işaret eden Koçak, buna rağmen kardeşinin esas hakkında savunması alınmadan ve avukatının süre talebi reddedilerek jet hızıyla ve “vicdani kanaat” gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığına dikkat çekti.

İtirafçı mahkemede ‘bu yönde doğrudan bilgim yok’ dedi

Koçak, yalan beyanlarıyla kardeşinin hayatını karartan Berk Ercan isimli itirafçının ise ağır silahlarla yakalanıp tutuklandığını; 200 kişi hakkında ifade verip elini kolunu sallayarak çıktığını söyledi.

Ercan’ın cezaevinde “Psikolojim bozuk” diyerek savcıya verdiği ek ifadede “Mustafa köftecide kendisi bana söyledi… eylemde kullanılan silahı kendisi vermiş” beyanında bulunurken, mahkemede tam tersi yönde ifade verdiğine dikkat çeken Koçak, şunları kaydetti:

“Kardeşimin yargılandığı 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yüzü buzlanmamış bir biçimde ve SEGBİS ile katılan Ercan, kardeşimin olayla bağlantılı olup olmadığı yönündeki soruya, ‘Benim bu yönde doğrudan bilgin yok’ diye cevap verdi. Kaldı ki Ercan ilk verdiği ifadede ne savcının öldürülmesine ilişkin ne de kardeşim hakkında herhangi bir ifade vermemişti.
“Aynı dosyada itirafçı Cavit Yılmaz ise silahı temin edenin Murat Canım isimli bir şahıs olduğunu, bunu da kendisine kardeşim Mustafa’nın söylediğini beyan etti. Daha sonra bu ifadeyi geri çeken Yılmaz, Almanya’ya kaçtıktan sonra da çıktığı televizyon programında polis zoruyla ifade verdiğini itiraf etti.
“Kaldı ki Yılmaz itirafçı olmadan kardeşime yazdığı mektuplarda, ‘Bir komplo sonucu tutuklanman çok üzücü ama ne yapalım bu ülkede bilim insanı, doktordan fazla ‘terörist’ yaratılıyor. Alçak kişi (Berk Ercan) bana yaptığı gibi halk çocuklarına iftira atmaktan geri durmadı. Onlarca insanın tutuklanmasına, haksız hukuksuz yere hapishaneye girmesine sebebiyet verdi’ diye yazdı.
“Bu mektupları mahkemeye sunduk ancak dikkate alınmadı. Bugün aynı Cahit Yılmaz, Almanya’da Türk Başkonsolosluğu önünde, iftiralar nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan kardeşimin serbest bırakılması için eylem yapıyor.”

‘Kardeşimin çığlığını duyun’

Adil yargılanma hakkı ihlal edilen kardeşinin 3 Temmuz’dan bu yana açlık grevinde olduğunu belirten Koçak, polisin itirafçı olma dayatmasını kabul etmeyen kardeşinin bu şekilde cezalandırıldığını belirtti.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararının İstinaf Mahkemesi’ne taşındığını dile getiren Koçak, bu hukuksuzluğun derhal sonlanmasını istedi.

Mustafa Koçak’a destek olmak için aile olarak dönüşümlü 7 gün süreyle açlık grevi yaptıklarını aktaran Koçak, kardeşinin sesini duyurmak için bugüne kadar çalmadıkları kapı kalmadığını, ancak sadece HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kendilerini muhatap aldığını belirtti.

Koçak, kardeşine destek olmak için Çağdaş Hukukçular Derneği’nin tutuklu Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında bulunduğu avukatların da 15-22 Eylül günleri arasında açlık grevi yaptığını aktardı.

“Benim kardeşim kimsenin günah keçisi değil; hayatıyla kimse oynayamaz” diyen Koçak, adil yargılanma hakkı ihlal edildiği gibi gençliği de elinden alınmak istenen kardeşinin çığlığının duyulmasını istedi.

Baba Koçak: Oğlumla birlikte ailece kefen giydik

Baba Hasan Koçak ise oğlunun göz göre göre hayatının karartılmasına, eşiyle birlikte 1 aydır kefenli eylem yaparak tepki gösteriyor.

Çağlayan Adliyesi ve Taksim Meydanı’ndan sonra sesini duyurmak için Ankara’da Meclis ve Türkiye Barolar Birliği önüne giden Koçak, darp edilerek ve hakarete uğrayarak gözaltına alınmıştı.

Konuşurken gözyaşlarını tutamayan Koçak, 89 gündür açlık grevinde olan oğluna B vitamini de su da verilmediğine dikkat çekerek, “Oğlum Mustafa’nın hayatı bir itirafçının, bir yalancının sözüyle karartıldı. Bunu hangi vicdan kabul edebilir? Savunma yapmasına bile izin vermediler. O, adalet talebiyle her gün hapishanede erirken biz susamayız. O yüzden oğlumla birlikte aile olarak hepimiz kefeni giydik ve öleceksek hep beraber öleceğiz” dedi.

Previous post
Antalya'da kadın cinayeti: Bir erkek Faslı Rajae Ait'i öldürdü
Next post
Bakanlık açıkladı: Bu yıl yangınlarda 5 bin 469 hektarlık alan zarar gördü