Ana SayfaGüncel“AİHM ‘bize gelmeyin’ diyor, son 5 yıldır yaptıkları bu”

“AİHM ‘bize gelmeyin’ diyor, son 5 yıldır yaptıkları bu”

HABER MERKEZİ – AİHM’in, “KCK Basın Davası” dosyasına dair başvuruyu, o dönem böylesi bir hak bulunmamasına rağmen “AYM’ye bireysel başvuru yolu tüketilmediği” gerekçesiyle reddetmesini eleştiren dosya avukatı Özcan Kılıç, “Kararın arkasında siyasi bir saik var” dedi. AİHM’in söz konusu kararla “Bu işi Türkiye’de halledin, bize gelmeyin” demek istediğine dikkat çeken Kılıç, son 5 yıldır Kürtlerle ilgili başvurularda hemen hemen aynı kararın verildiğini söyledi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), “KCK Basın Davası” olarak bilinen 46 gazetecinin yargılandığı dava dosyasına dair yapılan başvuruyu, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yolu tüketilmediği gerekçesiyle reddetti.

AİHM’in verdiği bu kararı dosya avukatlarından Özcan Kılıç, Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.

Ferhat Çelik’e konuşan Kılıç’a göre AİHM’in gerekçesi inandırıcı değil.

Gözaltı ve tutuklamaların olduğu ve yine soruşturmaların yapıldığı tarihte AYM’ye bireysel başvuru gibi bir hakkın Türkiye’de kullanılamadığını belirten Kılıç, “Dolayısıyla bizim böyle bir başvuru yapma şansımız ve böyle bir hakkımız bulunmamaktaydı. Bu AİHM’in arkasına sığındığı bir gerekçedir” dedi.

AİHM’in son 5 yıldır Kürtlerle ilgili bütün başvurularda hemen hemen aynı kararı verdiğini dile getiren Kılıç, kararın arkasında ‘siyasi bir saik’ olduğunu savundu ve ekledi: “Bununla Türkiye’deki muhaliflerin ya da ötekilerin önü kesilmeye çalışılıyor. AİHM bu kararla; ‘Bu işi Türkiye’de halledin, bize gelmeyin’ demek istiyor. Tıpkı bugün Suriye’de yaşanılan meseleler gibi.”

AİHM’in kararının “mantığa da aykırı” olduğunu ifade eden Kılıç, AİHM’e sundukları dosyaları anımsattı.

3 yıl boyunca beklediklerini ve karşılarına 3 sayfalık bir karar çıkarıldığını belirten Kılıç, “AİHM ile Türk hükümeti arasında nasıl bir pazarlık yapıldı bunu merak ediyoruz” dedi.

Avukatlar şimdi Selahattin Demirtaş’ın da duruşmasının gittiği AİHM Büyük Daire’ye başvuru için hazırlanıyor.

Dava hakkında

20 Aralık 2011 yılında Dicle Haber Ajansı (DİHA), Özgür Gündem, Azadiya Welat, Demokratik Modernite ve Fırat Dağıtım gibi Kürt gazetecilerine yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 46 gazeteciden 32’si 24 Aralık’ta tutuklanmıştı.

Yaptıkları röportajlar, çektikleri fotoğraflar, takip ettikleri basın açıklamaları, notları, haber kaynakları ile konuşmaları ve telefonlarında bulunan haber kaynaklarının isimlerine kadar birçok gazetecilik faaliyeti iddianamede suç delili olarak yer almıştı.

36 tutuklunun 17’si iki yıl süren yargılama boyunca tahliye edilirken, geriye kalan tutuklular ancak Özel Yetkili Mahkemeler kaldırıldıktan sonra tahliye edilmişti.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi 27 Mart 2014’te Mazlum Özdemir, Seyhmus Fidan, Hüseyin Deniz, Nevin Erdemir, Semiha Alankuş, Kenan Kırkaya, M. Emin Yıldırım ve Haydar Tekin’in tutuklu kaldıkları süre ve mevcut delil durumunu dikkate alarak serbest bırakılmasına karar verdi. Ardından 12 Mayıs 2014’te de gazeteciler Mikail Barut, Nurettin Fırat, Ertuş Bozkurt, Turabi Kişin, Ramazan Pekgöz, Yüksel Genç ve Davut Uçar hakkında tahliye kararı çıkmıştı.

Gazetecilerin tümü serbest kalırken, gazeteci Mikail Barut hakkında başka bir davadan hüküm bulunduğu gerekçesiyle serbest bırakılmadı. 20 Haziran’da görülen davanın duruşmasında gazeteciler hakkında ikinci kez pasaportlarının iptal edilmesi kararı verirken, iddia makamı ise mütalaa için dosyanın tarafına gönderilmesini istemişti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yapılan başvuru üzerine yıllar sonra Türkiye Adalet Bakanlığı’ndan yanıt istemişti. Türkiye, “FETÖ”cüler tarafından hazırlanan iddianame ve fezlekeleri yanıt olarak AİHM’e göndermişti.

Previous post
"Şeylerle aramdaki mesafeyi düzenleyemesem de şeylere bakma tarzımı düzenleyebilirim”
Next post
Meteoroloji'den İstanbul dahil dokuz il için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı