Ana SayfaManşet“Eğer ulusal birlik kurulmazsa Kürtler bir yüzyıl daha kaybedecek”

“Eğer ulusal birlik kurulmazsa Kürtler bir yüzyıl daha kaybedecek”

HABER MERKEZİ – Özellikle Türkiye’nin operasyonlarıyla beraber Kürtler için ana gündem maddesi haline gelen “ulusal birlik” tartışmaları sürüyor. Kürt parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri birliğin önemine vurgu yaparken, ortak bir kanıyı dile getiriyor: “Kürt varlığına saldırı olduğu zaman hep birlikte tutum almalıyız.”

Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye dönük operasyonu ile beraber Kürtler için ana gündem maddesi haline gelen “ulusal birlik” tartışmaları devam ediyor.

Kürt partileri ve sivil toplum örgütleri birliğin önemine vurgu yaparken, bazı parti temsilcileri birliğin inşası için tutum alınmasını istiyor.

Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-T) Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, ulusal kongrenin toplanması gerektiğini belirtenlerden.

“Kürtler ne zaman zor duruma düşse o zaman akıllarına birlik geliyor” eleştirisini getiren Kardaş, 2013 yılında toplanan kongreyi hatırlatıyor.

“O dönemki kongrenin çalışmaları iyi geçmedi. Ancak ulusal birlik çok önemli. Kürtlerin tüm güçleri, siyasetçiler, partiler, akademisyenler, herkes Kürt birliğinin altını doldurmalı. ‘Kongre düzenleyeceğiz’ demek yetmez, bunun için yer, zaman, mekan, içerik için çalışma yürütülmeli. Hazırlıklar tam olsun ki kongre oluşabilsin.”

Kardaş, kongreye katılacak partilerin görüşlerinin farklı olabileceğini ancak birlik konusunda herkesin bir olmasının önemli olduğunu vurguluyor: “Güçlü birliğin ortaya çıkması için bu şart. Kürtlerin toprağına ve kendi benliğine sahip çıkması gerekiyor.”

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Latif Epözdemir ise dünyada Kürt nüfusun 50 milyondan fazla olduğuna dikkat çekiyor ve “Kürtlerin toplam nüfusu, dünyadaki yaklaşık 55 bağımsız devletin toplam nüfusundan daha fazla” diyor.

Kürtlerin bir hak arayışına girdikleri noktada emperyalist güçler ile Kürtlerin yaşadığı yerlerdeki devletlerin birlik olup onların hak arayışını engellemek istediğini belirten Epözdemir, buna karşı Kürtlerin ‘milli birlik’ çerçevesinde tavır alması gerektiğine dikkat çekiyor.

‘Dört parçaya ayrılmış Kürtlerin birlik oluşturması’ gerektiğini belirten Epözdemir, “Eğer güçlü bir birliktelik elde edilirse kimse bu birliği yıkamaz” diyor.

Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Dede de benzer görüşleri dile getirenlerden.

Dede, ulusal birlik için mücadele yürüten parti ve kurumların öncelikle kendi aralarında netleşip daha sonra halka gitmesi gerektiğini söylüyor ve ‘Kürt halkının özlemini duyduğu birliğe hazır olduğunu’ vurguluyor.

“Kürtlerin birlikten başka bir şeye ihtiyacı yok”

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ise 2007’de kurulan DTK’nin kuruluşundan bugüne değin ulusal birliğin sağlanması için çalışmalar yürüttüğünü belirterek, “Şartlar ve koşullar, bizlere ulusal birliği dayatıyor” diyor.

“İsteyip istememiz değil, şartlar birliğini kurulması gerektiğini dayatıyor. Aksi takdirde ‘bir yüzyıl daha kaybedeceksiniz’ diyor şartlar bize.
“ABD, Rusya veya başka güçlerden bir beklentimiz yok. Kürtler, başka devletlere güvenerek mücadele etmiyor. Burada eksik olan tek bir şey var, o da ulusal birlik. Geçmişten bugüne kadar en büyük eksikliğimiz ulusal birliktir.
“Dört parçada da Kürtler artık örgütlüdür. 100 yıl önceki Kürtler değildir. Uluslararası alanda Kürtler artık tanınıyor. Eksik olan şey Kürdün varlığına bir saldırı olduğu zaman Kürtlerin ortak bir tepki göstermemesi ve duruş ortaya koyamamasıdır. En büyük eksiklik budur. Bu şartlar bize ulusal birliği dayatıyor.”

Ulusal birliğin sağlanmış olması halinde bugün Kerkük, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki referandum ya da Rojava’daki durumun Kürtler açısından daha farklı olacağını vurgulayan Öztürk, Türkiye’nin devam eden operasyonuna dikkat çekerek, “Kürt varlığına saldırı olduğu zaman hep birlikte tutum almalıyız” diyor.

Kuzeydoğu Suriye’de yaşananları “soykırım” olarak niteleyen Öztürk, “Bu soykırımlara karşı parçalı bir duruş mu sergileyeceğiz yine?” derken, şöyle devam ediyor: “Parçalı duruş sergilediğimiz zaman bu hepimizin sonu demektir ama tek olarak karşı durduğumuzda durum değişir.”

Halkın da ulusal birlikten yana olduğunu belirten Öztürk, “Halkımızın talebini yerine getirmek zorundayız. Saldırılara karşı ortak bir duruş sergileyebilirsek, Kürtlerin başka hiç bir şeye ihtiyacı yoktur. Kürtler birlik olursa hiçbir güç, böyle pervasızca Kürtlerin varlığına saldıramaz” diyor.


Bu haber Mezopotamya Ajansı’ndan derlenmiştir.
Previous post
2020 YKS sınav tarihi açıklandı
Next post
Emsal karar: İş cinayeti davasında firma sahiplerine hapis cezası