Ana SayfaYazarlarElend AydınGüvensiz güvenli bölgeler – Elend Aydın

Güvensiz güvenli bölgeler – Elend Aydın


Elend Aydın


Muhterem vatandaşlar, kıymetli güvenli bölgeliler! Nasıl, güvenli mi her şey? Mutlu evlerinizin havuzlarında reisinizin hülyası olan balıklar yüzüyor mu? “Temizlik” diye diye etrafta temiz bir şey bırakmadınız bu topraklarda!

Afra tafrayla iyice boyandığınız faşizmin bu kapkara gecesinde, mesela CHP’liler, kesinlikle mutlu ve güvenlidirler güvenli bölgelerinde! Ne de olsa güzelim seçim ittifakını, ne ise kendini ispatlamak için tarumar ederek, Dersim Katliamı’nın hatırasını da canlandırdılar yine. Unuttuğumuzdan değildi de, yeniden hatırlamak hiç iyi olmadı baylar bayanlar.

Bıyıksız başbuğ için söze gerek yoktur tabi ki. Ama dünyanın en güvenli, en sevilesi, yaşanılası bölgelerini, toprağını kana bulayarak oluşturduğunuz “güvenli bölgeden” çıkamayabilirsiniz. Çünkü palyaçovari asker selamıyla hizalandığınız güvenli bölgeleriniz, nereden baksan işgal, yalan, zulüm ve kan yüklü. Üstelik bunu hep yaptınız! 1925’leri de hesaba katarsak, bu kaçıncı “güvenli bölgeniz”?

“Türkün Türkten başka dostu yoktur”un yarattığı ruhsal yarılmayı, güvensizliğinizi, ne zamandır güvenli bölgelerle yok edebileceğinizi sanıyorsunuz?

Evet, kendilerine, medeniyete, medeniyetlerine güvenmeyenler; “güvenli bölge” arayışına girmiştir hep. Sahi bir de “temizleme” hülyanız var? Kimi, ne kadar, nereden “temizlediğiniz” ayan beyan da; ikide bir böyle “temizlikçi” bir role bürünerek kimleri aldatacağınızı sanıyorsunuz? Üstelik “temizlik” derken kirletiyor, temiz bir yer bırakmayarak daiş’e buluyorsunuz ortalığı.

Ama şu da var; baştan başa birleşip taarruz haline geçtiğiniz halde, hala göz doldurabilecek bir güvenli bölgeniz yok. Trump, Putin, QSD’nin “kurnazlığı” derken “güvensiz” bir “cep”te kaldınız!

İçinde balıkların yüzdüğü havuzlarıyla TOKİ’leri de “muzaffer” ordunuz gibi sıraya dizemeyeceksiniz. Ne TOKİ, ne balık, ne güvenli bölge! Bence bu güvensizliği daha fazla “güvenli bölge” diye göstermeyin ve işi büyütün. Mesela neden Viyana kapılarına kadar gidilmesin? Eski Osmanlı toprağının tümü de “güvenli bölge” olmayı hak etmiyor mu? Nasılsa geçen onca devrana rağmen bir arpa boyu yol alınmamış hünkar aynı hünkar, “asker millet” aynı “asker millet” olarak kalmıştır.

Evet, çok muhterem güvensiz güvenli bölgeliler, hiç mutlu ve muzaffermiş gibi yapmayın, Viyana kapılarına, “güvenli bölge” diye diye başbuğun üç hilali buğulu kirpikleriyle dayanmak varken, burada çakılıp kaldınız ve her yer daha da güvensizleşti. Ekolojik amaçlı toplantılar bile yasaklandı, zamlardan söz etmek bile daha fazla zamlandırıyor her şeyi. Ama siz, yan gelip yatın “güvenli bölge”nizde!

Uğur böceklerine bile kan sıçrattığınız güvensiz hayatınızın “güvenli bölgeleri” size afiyet olsun!

Previous post
Kadıköy'de parklara öldürülen kadınların isimleri verilecek
Next post
Kılıçdaroğlu'ndan HDP'nin 'erken seçim' çağrısına yeşil ışık