Ana SayfaEkolojiKanal İstanbul’da ihale safhasına geçilirken TMMOB’dan uyarı

Kanal İstanbul’da ihale safhasına geçilirken TMMOB’dan uyarı

HABER MERKEZİ – Kanal İstanbul’un tartışmalı ÇED raporuna son halini vermek üzere Değerlendirme Komisyonu toplanırken eş zamanlı olarak TMMOB bir açıklama yaptı ve konunun tarafı olan meslek odalarının göz ardı edildiğini belirtti. Kanal İstanbul’un tüm canlılar için yok olma projesi olduğunu belirten Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, bundan derhal vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Kanal İstanbul’un Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna son halini vermek için İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısının gerçekleştirildiği bugün, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) bir açıklama yaptı.

TMMOB’un Karaköy’de bulunan şube binasında yapılan açıklamaya Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ile çok sayıda mimar ve mühendis katıldı.

Basın açıklamasını yapan TMMOB İl Koordinasyonu Genel Sekreteri Cevahir Akçelik, son günlerde, İstanbul, Trakya, Marmara ve Karadeniz için, coğrafi, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel, yani yaşamsal bir yıkım ve bir eko-kırım projesi olan Kanal İstanbul ile ilgili hazırlık süreçlerinin hızlandırıldığını söyledi.

img
Fotoğraf: MA

2018 yılında ÇED ön başvuru raporunun hazırlanıldığını hatırlatan Akçelik, şimdi ise kapsamlı bir ÇED raporu hazırlandığını ve bu raporun bugün İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na taşındığını belirtti.

Söz konusu toplantının meslek odaları ile TMMOB’un katılımı olmadan gerçekleştirildiğine dikkat çeken Akçelik, “Projenin sorumlularının, konunun tarafı olan meslek odalarını göz ardı eden bu tutumunu takdirlerinize sunuyoruz” diye belirtti.

“Kuzey ormanlarını, meraları, tarım alanlarını, tüm hassas ekosistemleri yok edecek bu proje savunulamaz” diyen Akçelik, şöyle devam etti:

“Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıran bu projeyi kabul etmiyoruz.
“Kentin tüm kuzey bölgesini ve hassas ekosistemlerini, kentsel, arkeolojik ve doğal sit alanlarım ‘baskısı altına alacak bu projeyi kuvvetle reddediyoruz.
“Sosyolojik etkileri çok güçlü olacak, bölgede yerinden edilmelere yol açacak, halkın yaşam kalitesini ve ekonomisini derinden sarsacak, yaşam ve su hakkını elinden alacak bu projenin, Anayasa’nın 56’ncı maddesine aykırı olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
“İstanbul Boğazı’nda sağlanamayan geçiş güvenliğinin Kanal İstanbul’da sağlanmasının mümkün olmadığını iddia ediyoruz.
“TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu olarak, denizlerimize, su havzalarımıza, tarım, mera, orman alanlarımıza, hassas koruma alanlarımıza, arkeolojik alanlarımıza, doğal ve kentsel sit alanlarımıza, su ve yaşam hakkımıza müdahale eden ve telafisi imkansız tahribatlar yaratması kaçınılmaz olan bu projeyi reddediyoruz ve tüm ilgili kurum ve kuruluşları sorumlu davranmaya davet ediyoruz.”

Açıklamanın ardından Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Kanal İstanbul projesine ilişkin bir video sunumu gerçekleştirdi.

Yapıcı, sunumunda projenin nasıl başlandığını, daha sonra nasıl bir hal aldığını projenin topluma ve doğaya vereceği zararı açıkladı.

Projenin tüm canlı tahribatları için yarılma ve yok olma projesi olduğunu belirten Yapıcı, bundan derhal vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ise projenin olası depremlere etkileri üzerine sunum yaptı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu 2011’de yaptığı bir açıklama ile Kanal İstanbul Projesi’ni duyurmuş, bunu da “çılgın proje” olarak anmıştı.

Projenin güzergahının Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridorunda olacağı duyurulmuştu.

Yaklaşık 45 kilometre olacağı belirtilen Kanal İstanbul’un güzergahı netleşse de projenin ÇED sürecinin ne olduğu ile ilgili hiçbir soru yanıt bulmamıştı.

Son olarak ÇED sürecinin tamamlanması amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili kurumların yetkililerinin katılımıyla bir toplantı düzenledi.

Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan, “Teknik çalışmaları tamamladık. ÇED çalışmalarında son aşamaya geldik. 1/100.000 ölçekli çevre düzenleme planının kesinleşmesini müteakip ihalesine çıkacağız” açıklamasında bulundu.

Yani artık bu sürecin de tamamlanmasıyla Kanal İstanbul’da ihale safhasına geçilecek.

Kanal İstanbul’un etrafında kurulacak yeni şehri planlamak için 2018 yılında İBB, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında protokol imzalanmıştı.

Protokole göre İBB ve İSKİ’nin kanal güzergahındaki arazileri TOKİ’ye devredilecek. TOKİ’ye devredilen tüm alanlardan elde edilen gelir de kanalın finansmanında kullanılacak.


10 maddede ‘Kanal İstanbul’ hakkında bilmeniz gerekenler


Karınca, MA
Previous post
Antep'te evli olduğu kadını darp eden erkek gözaltına alındı
Next post
Soylu’nun hedef gösterdiği Amedspor’dan açıklama