Ana SayfaGüncelSuruç Katliamı Davası: Davutoğlu’nun dinlenmesi talebi reddedildi

Suruç Katliamı Davası: Davutoğlu’nun dinlenmesi talebi reddedildi

HABER MERKEZİ – Suruç Katliamı’na ilişkin açılan davanın 12’nci duruşmasında, “Konuşursam kimsenin yüzüne bakamazlar” diyen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talebi mahkeme tarafından reddedildi.

Urfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu 33 gencin yaşamını yitirdiği katliama ilişkin açılan davanın 12’nci duruşması, Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde yapılan duruşmaya, yaşamını yitirenlerin aileleri ve katliamdan yaralı kurtulanların yanı sıra Suruç Aileleri İnisiyatifi, HDP’li milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, HDP, ESP ve SGDF yöneticileri, Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel ile Antep, Ankara ve Diyarbakır barolarına bağlı avukatlar katıldı.

Sanık sandalyeleri boş

Davanın tek sanığı Yakup Şahin ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Kimlik tespitiyle ardından başlayan duruşmada, o dönem Halfeti’de imamlık yapan ve patlamanın yaşandığı gün Suruç’ta yaralıların ve çevrenin fotoğraflarını çekerken yurttaşlar tarafından yakalanan Abdullah Ömer Aslan hakkında ara celsede suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi.

Katliamda yaşamını yitiren Murat Yurtgül’ün annesi Şemsi Yurtgül, “(Ahmet) Davutoğlu ‘Konuşursam kimsenin yüzüne bakamazlar’ dedi. Buraya getirilsin ve ne biliyorsa anlatsın” dedi.

Uğur Özkan’ın babası Mehmet Özkan ise Abdullah Ömer Aslan’ın tutuklanmasını isteyerek, “Abdullah Ömer Aslan’ın sorumlu olduğunu siz de anladınız ama hala buraya getirmiyorsunuz” diyerek tepkisini dile getirdi.

Patlamada yaşamını yitiren İsmet Şener’in kızı Dilek Şener, ”Biz bu sanık sandalyelerin doldurulmasını talep ediyoruz. Gerçekten işinizi yapsanız, bu sandalyeler boş kalmazdı” dedi.

“Geçen hafta bir poşetin içinde babamın kanlı gömleğini aldım. İçinden bir sürü bilye çıktı. Babamın katilini çıkarın” talebinde bulunan Şener, konuşmasını SEGBİS’le duruşmaya katılan Yakup Şahin’e dönerek, “Yüzüne bakmak istiyorum” diye sonlandırdı.

Katliamda yaralanan Çağla Seven, Türkiye’nin IŞİD konusunda en güvenilmez ülke olduğunu belirtti, “Bunda hepinizin sorumluluğu var. Bu davalarda gerçek bir yargılama yapılmadığı için siz de bundan sorumlusunuz” diye konuştu.

Aslan’a tutuklama talebi

Ailelerin ardından söz alan avukatlardan Sevda Çelik Özbingöl, imam Abdullah Ömer Aslan hakkında suç duyurusunda bulunulmasının önemli bir adım olduğunu, ancak bugüne kadar yakalama kararı dahi çıkarılmadığını söyledi.

Çelik Özbingöl, Aslan’ın dosyasının hızlıca birleştirilerek hakkında tutuklama kararı verilmesini talep etti.

Baro başkanı: Davutoğlu dinlensin

Urfa Baro Başkanı Abdullah Öncel ise mahkemenin tarihsel sorumluluğu olduğunu belirterek, Abdullah Ömer Aslan hakkında suç duyurusunda bulunulmasının önemli olduğunu, ancak mahkemenin “cesur bir adım atarak” dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesine karar vermesi talebinde bulundu.

Avukat Can Tombul da Davutoğlu’nun bu davada sanık koltuğuna oturtulması gerektiğini belirterek, “kırmızı bülten” ile aranan İlhami Balı’nın Ankara’da devlet yetkilileri ile görüşme yaptığı iddialarının araştırılmasını istedi.

Talepler reddedildi

Savunmalardan sonra verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun mahkemede tanık sıfatıyla dinlenme talebi ve Abdullah Ömer Aslan’ın tutuklanma talebini reddetti.

Mahkeme, eksik olan görüntülerin tekrar istemesine, Yakup Şahin, İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi’nin mal varlıklarının araştırılmasına karar vererek, duruşmayı 31 Ocak 2020 tarihine erteledi.


Davutoğlu: Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz

“Davutoğlu açıkla; 7 Haziran-1 Kasım arasında biz neden öldürüldük?”


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Son isyanlar: Moleküler devrimci dalga
Sonraki Haber
Açlık grevindeki Grup Yorum üyeleri için “adalet nöbeti”