‘Yaşam hakkı ihlali’: Hasta tutuklu Tulay ATK raporuna rağmen tahliye edilmiyor

HABER MERKEZİ – Akciğer kanserinin dördüncü evresinde olan tutuklu Erdinç Tulay, Adli Tıp Kurumu tarafından infazının ertelenmesi yönünde rapor verilmesine rağmen Yargıtay’daki dava dosyasından kaynaklı tahliye edilmiyor. Tulay’ın avukatı “Bu yaşam hakkının ihlalidir. Kişinin tek başına cezaevinde yaşamını idame ettirecek koşulları yok” dedi.

Ankara Sincan Cezaevi’nde akciğer kanserinin dördüncü evresinde olan 63 yaşındaki hasta mahpus Erdinç Tulay, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) infazının ertelenmesi yönünde rapor vermesine rağmen Yargıtay’daki dava dosyasından kaynaklı tahliye edilmiyor.

Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’ın haberine göre 2019 Mayıs’ından bu yana kanser hastası olan Tulay, hakkında 2016 yılında “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt adına tehditte bulunmak” iddialarıyla açılan üç ayrı dava dosyaları nedeniyle tutuklu.

Daha önce Bitlis Cezaevi’nde kalan ve ameliyat olan Erdinç Tulay, Mayıs ayından sonra kemoterapi tedavisi için Ankara’ya sevk edildi.

ATK’nin hazırladığı rapor üzerine Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 Temmuz tarihinde Tulay hakkındaki bir yıl 13 ay ile iki yıl bir aylık hapis cezalarının infazının altı ay ertelenmesine karar verdi.

ATK’nin Tulay’a dair 10 Temmuz’da aldığı kararda “…metastatik akciğer kanseri tanısı ile kemoterapi başlaması gerektiği, 6 ay süre ile cezasının infazının ertelenmesinin uygun olduğuna, infaz erteleme süresi bitiminde tedaviye cevabı, hastalığının son durumu ile yeniden karar verilmesi…” ifadelerine yer veriliyor.

“Yaşam hakkının ihlalidir”

ATK raporu ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na durumun acil olduğuna dair bilimsel notların yer aldığı beş dilekçe gönderen Tulay’ın avukatı Şenay Karakuş, dilekçelerinin işlememe konulmadığını söyledi.

“Bu yaşam hakkının ihlalidir. Kişinin tek başına cezaevinde yaşamını idame ettirecek koşulları yok. Bu haliyle cezaevinde kalması sağlıklı değil. Cezaevi tarafından ‘zaten tahliye olacaksın’ gerekçiyle elzem işlemler uzun süre yapılmadı. Durumu da gittikçe kötüleşiyor.

“Kişinin sağlığı aldığı ceza bakımından daha önemlidir. Sağlığının kötü olduğunu da bizzat devletin en resmi kurumu olan ATK’den aldığımız raporla ispat ediyoruz. Bunun tartışmaya açık bir yanı yok.”

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne başvurdum”

Avukat Karakuş, müvekkilinin yargılandığı iki dosyadan verilen cezalarının ertelendiğini, Yargıtay’da olan diğer dosyası hakkında da tutukluluğunun durdurulması yönünde karar verilebileceğini söyledi.

Tulay’ın kızı  Esra Toplu, sürecin hızlanması için Adalet Bakanlığı’ndan yetkililerle görüştüğünü belirterek, “Bana ‘Yargıtay’a git biz bir şey yapamıyoruz. Yargıtay bizim bir iş kolumuz’ diye yanıt verdiler. Ben de ‘babam ölüyor’ dedim. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne de (CİMER) başvurdum, babamın biran önce tahliye edilmesini istiyorum” dedi.

Tulay’ın yakınları İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’ne konu hakkında başvuruda bulundu.

Erdoğan üç hasta tutuklunun cezasını kaldırmıştı

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üç hasta tutuklunun kalan cezalarını kaldırmıştı.

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarına göre, cezaları kaldırılan üç hükümlü de adli suçlardan cezaevinde bulunuyordu.

Bin 334 hasta tutuklu var

İHD’nin son verilerine göre cezaevlerinde 220 bin kapasiteye karşılık 280 bin tutuklu bulunuyor, bunlardan 457’si ağır olmak üzere bin 334’ü hasta tutuklu.

Ayrıca 2017 yılından bugüne kadar 44 hasta tutuklu yaşamını yitirdi; bunlardan 19’unun müdahalesi gereken hasta oldukları ancak müdahale edilmemesi sonucu yaşamlarını yitirdiği kaydedildi.

Erdoğan adli suçlardan hüküm giymiş üç hasta tutuklunun cezasını kaldırdı