Ana SayfaGüncelABD’de kongre üyeleri: Türkiye’nin beyaz fosfor kullanıp kullanmadığı araştırılsın

ABD’de kongre üyeleri: Türkiye’nin beyaz fosfor kullanıp kullanmadığı araştırılsın

HABER MERKEZİ – Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye dönük operasyon sırasında beyaz fosfor kullandığına yönelik iddialar ABD Kongresi’nin gündeminde. Üç kongre üyesi, ABD Suriye Temsilcisi James Jeffrey’e hitaben yazdığı mektupta ‘savaş suçlarına’ dikkat çekerek, tam ve kapsamlı bir soruşturma talep etti.

ABD’de kongre üyesi üç isim, Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye dönük operasyonunda beyaz fosfor kullanıp kullanmadığının araştırılmasını istedi.

Kongre üyeleri Ilhan Omar, Karen Bass ve Juan Vargas, bu maksatla ABD Suriye Temsilcisi James Jeffrey’e hitaben bir mektup kaleme aldı.

MA’nın haberine göre kongre üyeleri bu mektupta, “Türk kuvvetlerinin 16 Ekim’de Suriye’deki sivillere karşı kasıtlı saldırısında beyaz fosfor kullandığı iddiasıyla ilgili kaygılarımızı dile getirmek için yazıyoruz” dedi.

Kürt Kızılay’ı ile bölgedeki örgüt ve kişilerden gelen iddialara dikkat çekilen mektupta, “Türkiye’nin kullanımının sivilleri hedef alması gayrı meşru kullanım kategorisine girmektedir” denildi.

Ayrıca, “Dahası eğer beyaz fosfor kullanımındaki niyet yakıcı etkilerini sivil halk üzerinde kullanmaksa, bu bir savaş suçu olarak değerlendirilebilir” diye belirtildi.

Jeffrey’e, 23 Ekim’de yapılan bir duruşmada, Dışişleri Komitesi’nin çok sayıda üyesine “Bu iddiaları incelemek istiyorum” şeklindeki sözlerinin hatırlatıldığı mektupta, “Konuyu yalnızca ‘incelemek’ verilmesi gereken uygun olan tepkiden oldukça uzaktır” denilerek, tam ve kapsamlı bir soruşturma talep edildi.

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) tutumuna da dikkat çekilen mektupta, örgütün, iddiaları soruşturmak yerine yalnızca durumu “izlediği” belirtilerek, bunun uyandırdığı şüpheye vurgu yapıldı:

“OPCW’nin sivil kurbanlardan deri örnekleri almayı reddettiği bildirilmiştir. Ayrıca, iddia edilen saldırıdan sonraki gün, Türk hükümeti bir Kimya ve Teknoloji Merkezi için OPCW’ye 30 bin € bağışta bulunmuştur. Bu, OPCW’nin iddialara ilişkin kararıyla ilgili olsun veya olmasın, kesinlikle uygunsuzdur.”

Mektubun devamında Jeffrey’e bazı sorular yönelten kongre üyeleri, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın iddialarla ilgili tarafsız ve çok uluslu bir soruşturma yürütüp yürütmeyeceğini, iddiaların kanıtlanması durumunda ABD Dışişleri Bakanlığı’nın tutumunun ne olacağını sordu.

Ayrıca, iddiaların kanıtlanması halinde saldırının failleri için tam bir sorumluluk üstlenilip üstlenilmeyeceği de soruldu.

Ne olmuştu?

Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’de beyaz fosfor kullandığı iddiaları 9 Ekim’de başlatılan operasyonun ikinci haftasında gündeme gelmişti.

Birleşmiş Milletler kimyasal silah müfettişleri Ekim ayının ikinci haftasında, Türk kuvvetlerinin çocuklara karşı beyaz fosfor kullandığı iddialarına ilişkin bilgi topladıklarını duyurmuştu.

İddialar dünya basınında da yer bulmuştu. Britanya’daki The Times gazetesi 21 Ekim’deki başyazısında, TSK’nin operasyon sırasında beyaz fosfor kullandığına yönelik iddiaları değerlendirmişti.

Gazete iddiaların soruşturulması çağrısı yapmıştı. Başyazıda, “OPCW denetçileri iddiaları soruşturmalı” denilmişti.

OPCW ise yasak bazı kimyasal silahların kullanıldığı iddialarından haberdar olduğunu ve söz konusu silahların olası kullanımı konusunda bilgi topladığını duyurmuştu.

OPCW “iddiaların güvenilirliğinin henüz tespit edilemediğini” belirterek, müfettişlerin durumu izlemeye devam edeceğini kaydetmişti.

Öte yandan Uluslararası Af Örgütü, 18 Ekim’de yayımladığı bir raporda, Türkiye’nin düzenlediği operasyonda savaş suçu işlendiğini iddia etmişti. Kuzey ve Doğu Suriye yönetiminden gelen açıklamalar da bu yönde.

Ankara ise operasyonda beyaz fosfor kullanıldığı iddiaları ile insan hakları ihlâllerine ilişkin beyanları şiddetle reddeden açıklamalar yapıyor.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Büyükada'da 81 at öldürülüp, toplu olarak gömüldü
Sonraki Haber
Ekoloji Birliği'nin 'yıkım projesi' dediği Kanal İstanbul'a dair son açıklamalar