Ana SayfaGüncelAvukat Zeycan Balcı’nın belini kıran polis 3 yıl sonra hakim karşısında

Avukat Zeycan Balcı’nın belini kıran polis 3 yıl sonra hakim karşısında

HABER MERKEZİ – İstanbul Adliyesi önünde yapılan oturma eyleminde avukat Zeycan Balcı’nın belini kıran polis Murat A., 3 yıl sonra ilk kez hakim karşısına çıktı.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 22 avukatın Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde yargılandığı davanın duruşması sonrası, basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara polis müdahale etmiş ve Zeycan Balcı’nın beli kırılmıştı.

Balcı’nın şikayeti üzerine müdahalede bulunan polisler hakkında “Yaralama, kemiklerin kırılmasına sebep olacak şekilde kasten yaralama, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 3 yıl sonra ilk kez yapılmaya başlandı.

İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya Balcı, sanık polis Murat A., İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Avukatlar Sendikası yetkilileri, Ankara ve İzmir Barosu üyelerinin de yer aldığı yüze yakın avukat katıldı.

Sanık polis Murat A. ve Zeycan Balcı’nın da hazır bulunduğu duruşmanın ilk dakikalarında davayı takip eden polislerin avukatların oturması gereken yerlere oturması nedeniyle tartışma yaşandı.

Hakimin müdahalesiyle polisler oturdukları yerden kaldırıldı.

Sonrasında konuşan sanık Murat A., müdahale olduğu sırada araçta olduğunu, amirinin anonsu sonucu bölgeye gittiğini söyledi.

“Gittiğimizde müdahale bitmişti. Tedbir amaçlı gittik. Biz gittiğimizde olay bitmişti. Benim elimde herhangi bir kalkan yoktu. Benim grubuma ait olay yerinde personelde yoktu. Benim müdahale ettiğime dair herhangi bir ispat yoktur.”

Sanık polis: Görüntülerdeki ben değilim

Hakimin, “Bilirkişi raporuna ne diyorsunuz?” şeklindeki soruya sanık Murat A., “Raporda kesin bir şey yoktur. Benim fotoğrafım yollanmış bilirkişiye” şeklinde yanıt verdi.

Hakim daha sonra dava dosyasındaki görüntüleri göstererek, “Bu sen misin?” diye sordu. Murat A. bu soruyu, “Hayır hakim bey. O görüntülerdeki ben değilim. Ben orada telsiz dinliyorum. Oradaki kişiler de benim grubumda değildir. Müdahalede bulunmuyoruz” diye cevapladı.

Murat A.’nın müdahale bittikten sonra olay yerine gittiğini söylemesine üzerine söz alan Balcı’nın avukatı, “Olay bittikten sonra gittiğinizi söylüyorsunuz. Zeycan Balcı halen merdivende bekliyor muydu?” diye sordu.

Soru üzerine Murat A., bir grup avukatın dağıldığını ancak Balcı’nın da aralarında olduğu bazı avukatların merdivenlerde beklediğini söyledi.

Bunun üzerine avukatın, “Peki Zeycan Balcı’ya o sırada müdahale edilmiş miydi?” sorusuna sanık polis, “Evet müdahale edilmişti” yanıtını verdi.

Tekrardan söz alan avukat, “Beli kırılan insan halen bekliyor öyle mi?” diye sordu ancak Murat A., bu soruya cevap veremedi.

‘Sanık savunmasında bağırdı, müdahale edilmedi’

Ardından konuşan Zeycan Balcı, duruşma salonu önünde beklediği sırada sanığın gizlice salona alındığını belirterek, “Onun değil benim korunmam gerekir” dedi.

Balcı’nın konuşmasına müdahale etmek isteyen mahkeme heyetine Balcı, “Sanık savunmasında bağırıp durdu. Ona müdahale etmediniz. Gerçekten insaf diyorum” diyerek tepki gösterdi.

“Türkiye’de ilk kez basının gözleri önünde adliye bir avukatın belinin kırıldı” diyen Balcı, “Bana ayağıyla vuran karşınızdaki polis. Ne yazık ki emri verenlerinde olması gerekirdi. Ancak değiller” diye konuştu.

İşkence sonucu sakat kaldığını ifade eden Balcı, “Bazen rahatsız oluyorum sakat kaldım demeye. Bu ülkede meslektaşım Tahir Elçi bir basın açıklamasında katledildi” ifadelerini kullandı.

Soruşturmanın 3 yıl sürdüğüne dikkat çeken Balcı, soruşturma sürecinde 6 savcının değişmesini ise manidar bulduğunu aktardı. Balcı, “İşkence yapan polisi bilirkişi teşhis etti” dedi.

‘Bu ağrı ile 3,5 yıldır boğuşuyorum’

Balcı, belinin kırılmasına neden olan polis saldırısını ise şu sözlerle anlattı:

“O gün merdivene oturur oturmaz kalkanlı polisler etrafımızı sardı. Ancak beni bir kalkanla darp etmedi. Sanık polisin ayaklarıyla defalarca vurdu vurdu. İnsanlık dışıydı. Aralıksız tekmeledi. Bağırdım, bağırdım, bağırdım. Amirleri, ‘çekilin’ dedi. Korkunç bir ağrı hissettim. Ayaklarımı oynattım felç mi kaldım diye. Adliyenin ambulansını vermediler. Arkadaşlarım ambulans çağırdı. Arkadaşlarıma kalkarım ambulansa giderim dedim. Ancak kalkamadım. Belden aşağımı hissetmiyorum.
Okmeydanı Hastanesi’ne götürüldüm. Bir polis aradı. ‘Onu Okmeydanı’na götüremezsiniz. Şişli Etfal’e götüreceksiniz’ dediler. Ancak bizler bunu kabul etmedik. Evde günlerce yattım. Günlerce kustum. Çok zor günler yaşadım. Daha sonra ise çelik korse dönemi başladı. İki kızım var. O süreçte çocuklarım ve benim için bir travma olarak geçti.
Sürekli belim ağrıyor. Bu ağrı ile 3,5 yıldır boğuşuyorum. Beni tekmeleyen huzurunuzdaki polis evindeki yakınındaki kadınlarına aynı muameleyi reva görüyor mu? Görmesin, onlara bile kıyamam çünkü ben önce insanım.”

Duruşma, Türkiye’nin çeşitli illerinden davayı takip etmek için gelen baroların müdahillik talepleriyle devam ediyor.


Mezopotamya Ajansı
Previous post
Rusya, tüm büyük spor organizasyonlarından dört yıl boyunca men edildi
Next post
Sivas'ta iş makineleri çarpıştı: Bir işçi yaşamını yitirdi