Ana SayfaCezaevleri‘Cezaevlerindeki çocuk sayısı 780’e ulaştı, koşullar insan yaşamına uygun değil’

‘Cezaevlerindeki çocuk sayısı 780’e ulaştı, koşullar insan yaşamına uygun değil’

HABER MERKEZİ – Türkiye cezaevlerinde çocuklarıyla beraber tutuklu olan kadınların karşılaştığı hak ihlallerine dair açıklama yapan Hak İnisiyatifi, resmi olamayan rakamlara göre cezaevlerindeki çocuk sayısının 780’e ulaştığını belirtti. Cezaevlerinde insani koşulların sağlanmadığını vurgulayan İnisiyatif, ‘keyfilik son bulmalı’ ifadelerini kullandı.

Hak İnisiyatifi, Türkiye cezaevlerinde bebekleriyle beraber tutuklu olan kadınların yaşadığı hak ihlallerine ilişkin “Çocukların yeri evleridir, cezaevi değildir” başlıklı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, 2019 yılı Kasım ayı itibarıyla resmi olmayan rakamlara göre cezaevlerindeki çocuk sayısının 780’e ulaştığı belirtildi.

0-6 yaş arasında anneleriyle tutulan çocuklar için bulundukları ortamın yeterli olmadığı ve koşulların da uluslararası standartlara uygun olmadığı belirtilen açıklamada, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’daki “Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren 6 ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır” şeklindeki düzenleme hatırlatıldı.

“Yasalar istisnasız herkese uygulanmalı, bu hukukun en temel ilkelerinden biri. Ancak bu prensibin cezaevlerindeki bazı anneler ve bebekleri için keyfi bir şekilde uygulanmadığı görülmektedir. Aynı şekilde uluslararası hukukun gereklilikleri de, bu uygulama ile ihlal edilmiş olmaktadır.”

‘Hapishane koşulları insan yaşamına uygun değil’

Açıklamada, “Mağdurlar İçin Adalet Topluluğu”nun 21 Ocak 2019’da cezaevlerindeki duruma ilişkin hazırladığı rapordan bilgiler de paylaşıldı.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre raporda, şu başlıklara dikkat çekildi:

  • Koğuşlara kapasitesinin 3 katı yurttaş konulmaktadır. Katılımcıların yüzde 86’sı bunu doğrulamakta.
  • Kasıtlı psikolojik baskı aracı olarak çok sık ve düzensiz koğuş aramaları yapılmaktadır. Katılımcıların yüzde 63’ü bunu doğrulamakta.
  • Katılımcıların yüzde 46’sı kışın ısınma problemi olduğunu, yüzde 83’ü ise yazın serinleme problemi olduğunu belirtmekte.
  • Yüzde 55’i düzenli ve yüzde 52’si ise temiz su sağlanmadığını söylemekte.
  • Yüzde 65’i sıcak su temininde sorunlar olduğunu belirtmekte.
  • Yüzde 54’ü ortak alanlara yeterince çıkarılmadıklarını söylemekte.
  • Yüzde 92’si vakit geçirecek hobi faaliyetleri için imkan sağlanmadığını söylemekte.
  • Yüzde 57,5’u sağlığa erişim haklarının düzenli olarak sağlanmadığını belirtmiş, yüzde 73’ü revirlerde yeterli hekim olmadığını ifade etmekte.
  • Yüzde 80,4’ü doktor muayenelerinde kelepçe takılı bir şekilde muayene edilmek zorunda bırakıldıklarını belirtmekte.
  • Yüzde 68’i acil durumlara zamanında müdahale edilmediğini ifade etmekte.
  • Katılımcıların yüzde 84’ü hapishanelerin fiziki koşullarını insan yaşamına uygun bulmadıklarını, yüzde 67,8’i ise hapishane personelinin mahpuslara insani muamele yapmadığını düşündüğünü söylemekte.

‘Keyfilik son bulmalı’

Açıklamada, öncelikle mevzuatta yer alan infaz erteleme hükümlerinin uygulamasının önündeki, geniş takdir yetkisinden kaynaklanan keyfiliğin acilen son bulması talep edilerek, şöyle denildi:

“Kalıcı çözüm önerisi olarak da, çocukların yararı gereği öncelikle 0-6 yaş arası çocuğu bulunan anneler ile birlikte hamile durumda olanların infazlarının ertelenmesinin ivedilikle yasallaştırılmasını savunuyoruz.
Kalıcı bir çözüm sağlanana kadar da, sürekli kamuoyu bilincini artırmak adına kampanyalar düzenleyeceğimizi, ilgililer ve paydaşlara yönelik girişimlerde bulunacağımızı, etkinlikler organize etmeye çalışacağımızı kamuoyuna duyururuz.”
Previous post
İzmir'de köylülerden balık çiftliği protestosu
Next post
Irak'ta protestolar: Başbakan Abdülmehdi'nin istifası kabul edildi