CHP de kayyum potasında: “AKP seçimleri kaldırmak istiyor”
HABER MERKEZİ – 31 Mart seçimleri sonrası kayyum atamaları sürüyor; son olarak biri CHP, üçü HDP’li dört belediyeye daha kayyum atandı. CHP’nin ilk kez bir belediyesine kayyum atanmış olurken, HDP’nin kayyum atanan belediye sayısı 31’e yükselmiş oldu. Kayyum atamaları sürerken HDP defalarca “Kayyumlar bizimle sınırlı kalmayacak” demiş, muhalefeti uyarmıştı. Gelinen noktada CHP’li bir belediye de ‘kayyum potasına’ girmiş durumda. Peki, CHP’ye de uzanan ‘kayyum sistemi’ neye işaret, bundan sonra ne olur, muhalefet ne yapacak? HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran ile CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na sorduk.
Haber: Altan Sancar
19 Ağustos’ta HDP’li Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanması ile başlayan süreç devam ediyor. Son olarak HDP’li Varto, Bulanık ve Erenler belediyelerine kayyum atandı, böylece kayyum atanan HDP’li belediye sayısı 31’e yükseldi.
Kayyum atamalarında dikkat çeken en önemli nokta ise 31 Mart sonrası CHP’li bir belediyeye ilk defa kayyum atanması oldu.
Urla Belediyesi’nin CHP’li başkanı İbrahim Burak Oğuz’un yerine ilçe kaymakamı Öncer Can kayyum olarak atandı.
Kayyum atamalarının 2019 yılında yeniden uygulanmaya başlaması ile birlikte HDP’liler yaptıkları açıklamalarda sık sık muhalefete çağrıda bulunarak “Sessiz kalınırsa, sıra muhalefet belediyelerine” gelecek uyarısında bulunmuştu.
HDP’den “ortak mücadele” çağrısı
HDP’li belediyeler ile birlikte CHP’li Urla Belediyesi’ne de kayyum atanması kararını gazetemize değerlendiren HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, “Mesele HDP değil, iktidar bugün seçimle başaramadığını kayyumlar ile elde etmeye çalışıyor. En büyük saldırı HDP’ye, ancak diğer tüm kesimlere de yöneleceklerini ifade etmiştik” dedi.
Türkiye’nin içinden geçtiği süreci “faşizmin yükseldiği” ve “demokrasiden uzaklaşılan bir dönem” olarak niteleyen Acar, HDP’li belediyeler ile birlikte CHP’li bir belediyeye de kayyum atanmasını “Faşizmin örülmesinin bir halkası” olarak niteledi.
Kayyum atamaları ile birlikte Türkiye’de seçme ve seçilme hakkının yok sayıldığını dile getiren Acar, “Seçilmişlerin yerini atanmışlar aldı. Saldırıların yoğunlaştığı bu dönemde geniş bir ittifak ile –yalnızca siyasi partiler değil- mücadele etmeliyiz” dedi.
AKP’nin topluma yönelik baskıyı sürdürmek zorunda olduğunu “Durdukları anda düşeceklerini biliyorlar” sözleri ile gerekçelendiren Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumsal muhalefet yeterli tepkiyi göstermez ise saldırılar sona ermeyecek. HDP’ye oldu, CHP’ye oldu diye bakmamak gerek. AKP’liler farkında değiller, ama kendilerine de kayyum atanıyor. Kayyum atanan belediyelerimizde AKP’li meclis üyelerine de kayyum atandı. Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin herkes bu uygulamalara ses yükseltmeli. AKP’nin kendisi durmayacak, onları biz durdurmak zorundayız ve durduracağız.”
Acar son olarak yeterli tepkinin gösterilmemesi halinde, “Olmaz” denilen her şeyin gerçekleşebileceği uyarısında bulundu.
Türkiye’nin her şeyin olası olduğu bir ülke haline geldiğini belirten Acar, gerek İstanbul ve Ankara belediyeleri gerekse de tüm muhalefet belediyelerini ve demokrasiyi korumak için ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı.
Tanrıkulu: AKP’nin niyeti seçimi kaldırmak
CHP’li Urla Belediyesi’ne kayyum kararına ilişkin görüşlerine başvurmak istediğimiz CHP’li bazı milletvekilleri gelişmelere ilişkin partinin yetkili organlarının açıklama yaptığını belirterek görüş bildirmeyeceklerini belirtti.
Kayyum atamalarını değerlendiren tek CHP’li vekil ise partinin İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu oldu.
Tanrıkulu, AKP’nin yerel yönetimleri tamamen merkezi yönetime bağlama amacı taşıdığına dikkat çekti.
31 Mart yerel seçimlerinden yalnızca bir gün sonra 1 Nisan’da Diyarbakır, Van ve Mardin belediyeleri için yazışmaların başladığını hatırlatan Tanrıkulu, kayyumları, “Demokrasiye indirilmiş bir darbe” olarak tanımladı.
Belediye başkanlarının gözaltına alınmasının ardından kayyum kararlarının verilmesini yargının demokrasiye indirilen darbelere zemin hazırlaması olarak tanımlayan Tanrıkulu, “Görevden alınan belediye başkanları için belediye meclislerinde seçim yapılması yerine kayyum atanması AKP’nin niyetinin belediyelere el koyarak seçimi ortadan kaldırmak olduğunu göstermektedir” dedi.
Üçü büyükşehir 32 belediyeye kayyum
31 Mart seçimlerinin ardından ilk olarak 19 Ağustos’ta Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atanmıştı, bu atamalar çoğunlukla eşbaşkanların gözaltına alınmasının ardından yaşanmıştı.
Bu kayyumları diğer il ve ilçeler takip ederken, şu ana kadarki ‘kayyum kronolojisi’ şöyle:
- 17 Eylül’de Diyarbakır’ın Kulp
- 18 Eylül’de Erzurum’un Karıyazı
- 18 Ekim’de Hakkari, Yüksekova ve Nusaybin
- 22 Ekim’de Diyarbakır’ın Kayapınar, Bismil, Kocaköy ile Van’ın Erciş
- 29 Ekim’de Şırnak’ın Cizre
- 2 Kasım’da Van’ın Saray
- 4 Kasım’da Mardin’in Kızıltepe
- 9 Kasım’da Van’ın İpekyolu
- 13 Kasım’da Diyarbakır’ın Yenişehir ve Hazro ile Şırnak’ın İdil ilçeleri ve Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Akpazar beldesi
- 16 Kasım’da Mardin’in Savur, Mazıdağ ve Derik ile Urfa’nın Suruç
- 7 Aralık’ta Batman’ın Beşiri ilçesinin İkiköprü beldesi ile Van’ın Özalp, Muradiye ve Başkale
- 18 Aralık’ta Muş’un Varto ve Bulanık ilçe belediyeleri ile Erentepe Belde Belediyesi
Böylece bugüne dek HDP’nin üçü büyükşehir olmak üzere toplam 31 belediyesine kayyum atanmış oldu.
“FETÖ’ye üye olma” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan CHP’li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz da görevinden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanmıştı.
Benzer haberler
HDP: İşkence emrini kim verdi, kim uyguladı, kim örtbas ediyor?
HABER MERKEZİ – HDP heyeti iki yurttaşa yönelik işkence vakasının yaşandığı Van’da yaptığı açıklamada, “İşkence emrini kim verdi, kim uyguladı, kim örtbas ediyor?” diye sordu.
