Ana SayfaGüncelGözaltındaki Aziz Oruç’un eşi: Tek silahı kalemi, mesleği de gazetecilik

Gözaltındaki Aziz Oruç’un eşi: Tek silahı kalemi, mesleği de gazetecilik

HABER MERKEZİ – Önceki gün Ağrı’da gözaltına alınan ve İçişleri Bakanlığı’nın “terörist” dediği gazeteci Aziz Oruç’un eşi Hülya Oruç, “Eşimin tek silahı kalemi, kamerası ve fotoğraf makinasıdır. Mesleği de gazeteciliktir” dedi. Oruç’a destek mesajı veren gazeteci meslek örgütü temsilcileri de “Gazetecilik suç değildir” diye vurguladı.

Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü tarafından önceki gün (11 Aralık) yapılan operasyonla gözaltına alınan gazeteci Aziz Oruç, 3 gündür Ağrı Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor.

48 saat avukat yasağı getirilen Oruç’un dosyasına gizlilik kararı da getirildi.

Oruç’la beraber HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek ve Muhammet İkram Müftüoğlu isimli bir kişi de gözaltına alınmıştı.

Ekelek ve Müftüoğlu, emniyet ve savcılık işlemleri ardından çıkarıldıkları mahkemece “örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla tutuklandı. İki isim de Ağrı Cezaevi’ne gönderildi.

İçişleri Bakanlığı gözaltılarla ilgili yaptığı ilk açıklamada gazeteci Oruç için “terörist” demişti. Hükümete yakın basın organları da “Teröristler yakalandı” sözleriyle haberi servis etmişti.

Ancak Oruç’un gazeteci arkadaşları ve bazı siyasetçiler hem hedef göstermelere hem bakanlığın ifadesine hem de gözaltılara tepki göstermişti.

Oruç’un “terörist” olarak gösterilmesine bir tepki de eşi Hülya Oruç’tan geldi.

Eşinin 7 yıldır gazetecilik yaptığını hatırlatan Oruç, “Her yerde sayısız imzalı haberi bulunmakta. Bu da onun ‘terörist’ değil, gazeteci olduğunu kanıtlayan en önemli delildir. Eşim sadece gazetecidir, başka da bir şey değildir” dedi.

Aziz Oruç’un ana akım medya tarafından da hedef gösterildiğini ifade eden Oruç, “Eşimin tek silahı kalemi, kamerası ve fotoğraf makinasıdır. Mesleği de gazeteciliktir” diye vurguladı.

“Yaşadığından bile şüphe ediyorum”

Eşinin gözaltına alınmasına dair emniyetin kendisine bilgi vermediğini ve can güvenliğinden endişe duyduklarını söyleyen Oruç, avukat yasağından dolayı hiçbir şekilde bilgi alamadıklarını söyledi:

“Eşim yaşıyor mu, sağlık durumu nasıl bilmiyorum. Yaşadığından bile şüphe ediyorum. Eşimin durumu ile ilgili bilgi almak istiyorum. Derhal serbest bırakılmasını istiyorum.”

“Gazetecilik suç değildir”

Aziz Oruç’un gözaltına alınmasına tepki gösteren gazeteci meslek örgütü temsilcileri ise gazeteciliğin suç olmadığını dile getirdi.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Veysel Ok, “Daha henüz soruşturmanın başında gözaltındaki bir gazetecinin teröristlik ile suçlanması en başta bu masumiyet karinesini ortadan kaldırıyor” dedi ve İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamanın soruşturmayı etkileyeceğini dile getirdi:

“Kimse yürütülmekte olan bir soruşturma hakkında yönlendirici, tavsiye edici ya da baskı kurucu cümle kuramaz. Bu Türk Ceza Kanununa aykırı bir açıklamadır. Her iki yönden de bu açıklama talihsiz bir açıklama. Dolayısıyla o gazetecinin bundan sonra hukuka uygun yargılanacağı konusunda bizde şüphe uyandırdı.”

DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası Genel Sekreteri Özge Yurttaş da “Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle onu cezalandırmak isteyenlere de bir kez daha sesleniyoruz. Gazetecilik suç değildir, gazetecilere yönelik saldırı ve komploya varan bu akıl almaz tutumunuzdan bir an önce vazgeçin” diye konuştu.

Aziz Oruç hakkında

1984 Diyarbakır doğumlu olan Oruç, 2011’de Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde öğrenci olduğu dönemde yargılandığı davada hapis cezasına çarptırıldı.

Oruç’un ceza aldığı dosya Yargıtay sürecindeyken Irak Kürdistan Bölgesi’ne gitmek zorunda kaldı.

Orada gazetecilik faaliyetlerini sürdüren Oruç, yaklaşık 7 yıldır gazetecilik yapıyor.

Oruç, kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde yayımlanan haberleri gerekçe gösterilerek yargılanıyor.

28 Kasım’da Çağlayan’da bulunan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan davanın duruşmasında Oruç’un dosyası diğer dört gazetecininkinden ayrılmıştı.


Karınca, Mezopotamya Ajansı
Previous post
Doğa Koleji: Devir işlemleri son aşamaya geldi
Next post
Gazeteci Ahmet Kanbal beraat etti