Ana SayfaGüncelGözaltındaki gazeteci Oruç yaşadıklarını anlattı: Sınırda ölüme terk edildim

Gözaltındaki gazeteci Oruç yaşadıklarını anlattı: Sınırda ölüme terk edildim

HABER MERKEZİ – Beş gündür gözaltında tutulan gazeteci Aziz Oruç, avukatı aracılığıyla gönderdiği mesajda, “İran istihbaratı tüm itirazlarıma rağmen beni zorla tellerden Türkiye sınırına attı. Sınır tellerinden geçerken yaralandım. Burada ölüme terk edildim” ifadelerini kullandı.

Ağrı’da 11 Aralık Çarşamba günü gözaltına alınan gazeteci Aziz Oruç, 5 gündür Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor.

Dosyasında gizlilik kararı bulunan ve halen sorgusu süren Oruç, avukatı aracılığıyla yaşadıklarını anlattı.

Irak Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinden 8 Aralık’ta İran’a geçtiğini belirten Oruç, oradan da geçtiği Ermenistan-İran sınır kapısında gözaltına alındığını ve şiddete maruz bırakıldığını söyledi.

“Ermenistan polisi, sınır kapısında pasaportumun sahte olduğun ileri sürerek beni orada gözaltına aldı. Ben birkaç saat bir odaya kapattılar. Çokça tehdit edilip, fiziki şiddet uyguladılar. Ben gazeteci olduğumu, Türkiye’de hapis cezam olduğu için Avrupa’ya geçiş yapmak istediğimi söyledim. Orada, beni bir odada tutanlardan Ermenistan’a sığınma talebimi ilettim. Ancak tüm taleplerim tehditle birlikte geri çevrildi.
Beni kelepçeleyip ‘Seni İran’a teslim edeceğiz, orada seni idam etsinler’ diye tehdit ettiler. Ardından beni İran’a göndererek, oradaki istihbarata teslim ettiler. İran istihbaratı beni teslim alıp gözaltına aldı. 2 gün gözaltı süresinden sonra beni mahkemeye çıkardılar. Bir milyon 800 bin İran tümeni para cezası vererek sınır dışı etme kararı aldılar.”

‘Ölüme terk edildim’

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Oruç, hakkında verilen ‘sınır dışı’ kararından sonra İran istihbaratının kendisini Türkiye’ye gitmesi için sınır kapısından değil, sınır kapısına yaklaşık bir kilometre mesafedeki bir noktadan Türkiye’ye giriş yapmaya zorladığını ifade etti.

“Beni bir gece tel örgülerle çevrili Türkiye-İran sınırına bıraktılar. Benim tel örgüleri aşıp Türkiye’ye kaçak bir şekilde girmemi istediler. Tüm itirazlarıma rağmen beni zorla tellerden Türkiye sınırına attılar. Defalarca beni attıkları Türkiye topraklarından tekrar İran’a geçip, resmi yollardan tekrar Türkiye’ye giriş yapmak istesem de buna izin vermediler.”

Sınır tellerinden geçerken yaralandığını söyleyen Oruç, “Burada ölüme terk edildim. Ardından Doğubayazıt’a geldim. İran ve Ermenistan benim uluslar arası sığınma hakkımı kabul etmeyerek suç işlediler. Bu iki ülkenin uyguladığı bütün politikalar uluslararası hukuka aykırıdır. Bunun için uluslararası mahkemelere başvuracağız” dedi.

Dayanışma çağrısı

Oruç avukatı ile ilk kez dün (14 Aralık) bir görüşme gerçekleştirmiş ve kamuoyuna dayanışma çağrısında bulunmuştu.

“Bir gazeteci olarak yıllarca halkların sesi olmaya çalıştım. Günlerdir Ermenistan İran ve Türkiye’de ağır tecrit koşullarında tutuldum. Şimdi en çok sizin dayanışmanıza ihtiyacım var. Özgür yarınlarda görüşmek dileği ile…”

Diğer yandan Oruç’un eşi Hülya Oruç, Twitter üzerinden dün (14 Aralık) yaptığı paylaşımlarda eşinin götürüldüğü Doğubayazıt Dr. Yaşar Eryılmaz Devlet Hastanesi’nde görevli doktorlarca tedavi edilmediğini duyurmuştu.

Oruç’un sağlık kontrolüne götürüldüğünü ancak nöbet değişimindeki doktorlardan hiçbirinin eşini tedavi etmediğini dile getiren Hülya Oruç, “Doktorlar eşimin hayatıyla ilgili oluşacak her türlü sağlık probleminden sorumlu ve suçludurlar” demişti.

Ne oluyor?

Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, 11 Aralık’ta yaptıkları operasyonla gazeteci Aziz Oruç, HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek ve eski belediye meclis üyesi Muhammet İkram Müftüoğlu’nu gözaltına aldı.

İçişleri Bakanlığı gözaltılarla ilgili yaptığı ilk açıklamada gazeteci Oruç için “terörist” dedi. Hükümete yakın basın organları da “Teröristler yakalandı” sözleriyle haberi servis etti.

Ekelek ve Müftüoğlu dün çıkarıldıkları mahkemece “örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla tutuklandı.

Bununla birlikte HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir de hükümete yakın medya tarafından hedef gösterilen isimlerden.

Hakkındaki iddialara yanıt veren Taşdemir, “‘Terörist’ diye damgalayıp derbeder ettiğiniz gazeteci ve siyasetçileri sınır boylarına sürüp donma ve boğulma tehlikesi ile karşı karşıya bırakırken, bu insanların ailerinin yardım çığlıklarına duyarsız ve sessiz kalmamızı beklemeyin” dedi.

HDP Doğubayazıt İlçe Örgütü ise gazeteci Oruç ile birlikte gözaltına alınıp, tutuklanan ilçe eşbaşkanları Abdullah Ekelek ve hedef göstermelere dair yaptığı açıklamada, İranlı görevliler tarafından işkence edilen Oruç’un sınırda ölüme terk edildiği, bunun üzerine de Ekelek’in yardıma gittiği belirtildi.


HDP: Gazeteci Aziz Oruç sınırda ölüme terk edilmişti


Aziz Oruç hakkında

1984 Diyarbakır doğumlu olan Oruç, 2011’de Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde öğrenci olduğu dönemde yargılandığı davada hapis cezasına çarptırıldı.

Oruç’un ceza aldığı dosya Yargıtay sürecindeyken Irak Kürdistan Bölgesi’ne gitmek zorunda kaldı.

Orada gazetecilik faaliyetlerini sürdüren Oruç, yaklaşık 7 yıldır gazetecilik yapıyor.

Oruç, kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde yayımlanan haberleri gerekçe gösterilerek yargılanıyor.

28 Kasım’da Çağlayan’da bulunan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan davanın duruşmasında Oruç’un dosyası diğer dört gazetecininkinden ayrılmıştı.

Previous post
Yeni Zelanda’da yanardağ patlaması: Ölenlerin sayısı 16'ya yükseldi
Next post
"Diyarbakır Surlarından bir taş almak dahi tarihi eser kaçakçılığıdır, suçtur"