Ana SayfaGüncelAfrin’e operasyonun ikinci yılında HDP’den kınama

Afrin’e operasyonun ikinci yılında HDP’den kınama

HABER MERKEZİ – 20 Ocak 2018’de Türkiye, desteklediği silahlı gruplarla beraber Afrin’e karşı harekete geçmiş, yoğun bombardıman ve operasyonla beraber 58 günün sonunda kente girmişti. Bugün Afrin’e dönük operasyonun ikinci yılı. HDP Merkez Yürütme Kurulu bu vesilesiyle yaptığı açıklamada son iki yılda kentte olup bitenlerin bir bilançosunu aktardı, bir de çağrı yaptı: “Kürtler ile savaşmak yerine; eşitlik, adalet, özgürlük ve barışa dayalı bir coğrafyanın inşa edilmesi için sorumluluk alınmalıdır.”

20 Ocak 2018’de Afrin’e 72 uçak ile startı verilen “Zeytin Dalı” isimli operasyon başlatılmış, 58 gün boyunca kent bombalanmıştı. 18 Mart’ta ÖSO grupları ile beraber kente giren TSK, yönetim binasına Türk bayrağı çekmişti.

Yani bugün, Türkiye’nin Afrin’e dönük başlattığı operasyonun ikinci yılı.

HDP bu vesileyle bir açıklama yaptı. Partinin Merkez Yürütme Kurulunca yapılan açıklama “İkinci yılında Afrin işgalini bir kez daha kınıyoruz” başlığını taşıyor.

Açıklamada, AKP-MHP iktidarının Suriye politikasının “Kürt düşmanlığı” üzerine kurulu olduğu ifade ediliyor.

Afrin’de Kürt, Arap, Türkmen, Ermeni ve Asurilerin ortak meclisleri eliyle demokratik bir yönetimin inşa edildiği, Türkiye’nin 2018 yılının başındaki saldırılarıyla bu yönetimin hedef alındığı belirtiliyor.

Afrin’e dönük operasyonun hatırlatıldığı açıklamada, insan hakları örgütlerine referansla kente dönük saldırılarla beraber 545 sivilin yaşamını yitirdiği, bunların 50’den fazlasının kadın olduğu, 300’ü çocuk 210’u kadın olmak üzere en az 670 kişinin yaralandığı bilgisi paylaşılıyor.

Ayrıca saldırılar boyunca 60 kadının Türkiye destekli grupların cinsel saldırısına maruz bırakıldığı aktarılıyor.

Türkiye’nin Afrin’e dönük operasyonuyla halkın göç etmek zorunda kaldığı, yerinden edilen insanların mal ve mülklerine Türkiye destekli grupların el koyduğu da belirtiliyor.

Yine Afrin’de temel geçim kaynağı olan zeytinliklerin ‘talan edildiği’, on binlerce ton zeytinin ‘yağmalandığı’ ve uluslararası pazarlarda satıldığı ya da ‘Türkiye destekli cihatçı yapılara’ finanse edildiği savunuluyor.

HDP açıklamasında, “Tarihi mekânlar bombalanmış, tarihi eserler çalınmıştır. 42 tarihi yer, arkeolojik höyük ve kutsal mekân tahrip ve talan edilmiştir” ifadelerine yer veriliyor.

Açıklamanın devamında Türkiye’nin Afrin’in yanı sıra Gire Spi (Tel Abyad) ve Serekaniye (Resulayn) gibi sınırda Kürtlerin bulunduğu yerlerde bir “kemer” oluşturmak istediği, demografik yapıyı değiştirme niyetinde olduğu savunuluyor.

“Buralarda da yüzbinlerce insan yerinden edilmiş, insanların mal ve mülklerine el konulmuş, buğday ürünü savaş ganimeti mantığı ile talan edilmiştir” deniliyor.

Girilen bu bölgelerde Türkiye’den kaymakamların atandığı ve ilçelerin idari olarak Türkiye’ye bağlandığı ifade edilirken, açılan postane ve diğer devlet kurumları ile bir kurumsallaşma yaratılmaya çalışıldığı belirtiliyor.

HDP, “Kürtçe tabelaların sökülüp yerlerine Türkçe tabelaların asılması, Kürt değerlerine dair tüm sembol ve izlerin silinmeye çalışılması, eğitim müfredatının ve dilinin Türkçeleştirmesi gibi uygulamalar da asimilasyoncu zihniyeti açıkça göstermektedir” diyor.

Afrin’e operasyon sürecinde savaş karşıtı açıklamalar yapan, yine konuya dair haberler geçen ya da yazıp çizenler ya gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştı.

Bu durumun da hatırlatıldığı HDP açıklamasında, AKP’nin değişen Suriye politikasına tepki gösteriliyor.

“Suriye siyasetini Kürt düşmanlığı üzerinden kuran AKP-MHP iktidarı, şimdi ise Esad rejimi ile üst düzey istihbarat görüşmeleri yaparak Kürtleri statüsüz bırakmanın yollarını aramaktadır” ifadeleri kullanılıyor.

Açıklamanın son bölümünde ise “Kürt düşmanlığının hiç kimseye faydası yoktur” denilerek bir çağrı yapılıyor: “Kürtler ile savaşmak yerine; eşitlik, adalet, özgürlük ve barışa dayalı bir coğrafyanın inşa edilmesi için sorumluluk alınmalıdır.”


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Ankara JİTEM Davası’nın gerekçeli kararı: Cinayetlerin Susurluk ile ilgisi yokmuş
Sonraki Haber
Sultanbeyli’deki Pir Sultan Abdal Cemevi’ne saldırıyla ilgili soruşturma