Ana SayfaGüncelAileden açıklama: Siber zorbalık Sibel’in yaşama azmini bitirdi

Aileden açıklama: Siber zorbalık Sibel’in yaşama azmini bitirdi

HABER MERKEZİ – İstanbul’da yaşamına son veren Sibel Ünli’nin ailesi yaptığı yazılı açıklama ile Ünli’nin son üç yılda birden fazla intihar girişiminde bulunduğunu ve kendisine majör depresyon teşhisi konulduğunu duyurdu. Aile açıklamasında “siber zorbalığın Sibel’in yaşama azmini bitirdiği” vurgulandı.

İstanbul’da yaşamına son veren Sibel Ünli’nin ailesi bir açıklama yaptı.

Ailenin bugün yayınladığı yazılı açıklamada, depresyona giren Ünli’nin daha önce hastaneye götürüldüğü ifade ediliyor ve maddi durumlarının iyi olmadığına vurgu yapılıyor.

Ayrıca aile kızlarının “siber zorbalığa maruz kalmasının yaşama azmini bitirdiğini” belirtiyor.

Ailenin yazılı açıklamasının tamamı şöyle:

“Öncelikle bizimle acımızı paylaşan taziyemize gelen veya gelemeyen tüm insanlarımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
“Ailemizin yaşadığı bu elim hadisenin ulusal gündemde ve sosyal medyada fütursuzca kullanılması bizi derinden üzmüştür.
“Bu açıklamayı geç yapabildik çünkü acımızı yaşıyorduk. Bugün bizi bu acı günümüzde bu açıklamayı yapmak zorunda bıraktılar.
“Bildiğimiz gerçekleri anlatmak için, yanlış ve art niyetli paylaşımlara mani olmak için, intihar gibi bir elim hadisenin yüceltilmesine ve özendirilmesine engel olmak için bu basın açıklamasını, taziyemizin hala devam ettiği bu acı günde de olsa, halka açıklama zorunluluğu meydana getirmiştir.
“Kardeşim merhume Sibel Ünli yaklaşık bir yaşında geçirdiği ağır bir ateşli hastalık sonrası günlerce hastaneye yatırılmıştır. Bu hastalık sonrası tekrarlanan sara (epilepsi) krizlerini farklı zamanlarda yaşamış ve kendisi bu hastalığı sonrası antiepileptik tedaviler almıştır. Ergenliğe girmeye başladığı süreçten itibaren çeşitli duygu durum bozuklukları yaşamıştır.
“Kardeşimiz bu durumdan dolayı psikiyatri doktorlarına götürülmüştür. Kardeşimizin çeşitli tedaviler alması sağlanmıştır. Buna rağmen son üç yıldır birden fazla olan başarısız intihar girişimlerinde bulunmuştur.
“İntihar girişimlerinden sonra ‘major (ağır) depresyon’ tanısıyla iki defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları servisine yatırılmıştır.
“Önerilen tedavileri hastane dışında da sürdürmesi için ailesi ve yakın arkadaşları tarafından destek kendisine olunmuştur. Düzenli olarak psikolog ile görüşmesine olanak sağlanmıştır.
“Tüm bunlara rağmen ailecek yaşadığımız sosyoekonomik durum ve kardeşimizin sosyal ağlarda maruz kaldığı siber zorbalık, kardeşimizin duyarlı ve hassas kişilik yapısı kendisinin yaşama azmini bitirmiştir.
“Yüzme bilmeyen kardeşim, 3 Ocak 2020 Perşembe gecesi Fatih ilçesi Samatya Sahili’nde denize atlayarak yaşamına son vermiştir.
“Ailemiz geçmişte yaşadığı sosyoekonomik sorunlar yüzünden İstanbul Valiliği, Güngören Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurmuş, kanunun uygun gördüğü ayni ve nakdi yardımı almıştır. Okuyan kardeşlerime öğrenci yardımı verilmiştir. Ailemiz Sosyal Yardım Kartı almıştır. Dini bayramlarda gıda yardımı almıştır.
“Kardeşimiz Aydin Ünli, bu sonbaharda tıp doktoru olarak Devlet Hizmeti Yükümlüsü olarak atanması gerçekleşmiştir, ailemizin maddi olanakları iyileşmiştir. Bu yüzden bize yapılan yardımların bizden daha muhtaç durumdaki ailelere verilmesi için bu kurumlardan yardım almayı bıraktık.
“Son olarak yüce devletimizden ailemizin bu sosyal travmalardan sonra yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelmesi psikiyatrik destek almayı saygıyla talep ediyoruz.”

Ne oldu?

Ailesinin kayıp başvurusunda bulunduğu İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Sibel Ünli’nin cesedi 3 Ocak’ta Fatih ilçesinde, Samatya sahilinde bulunmuştu.

Ünli’nin sosyal medya paylaşımlarında maddi imkansızlığından ve dış görünüşüyle alay edilmesinden bahsettiği ortaya çıkmıştı.


Sibel Ünli’nin arkadaşları: Yalnızlaştıran sisteme karşı dayanışma diyeceğiz, Sibel’i unutmayacağız


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Almanya'da polise saldırı: Saldırgan öldürüldü
Sonraki Haber
İşçi hakkını isterken kutlama yapan belediye başkanı: Burası yeri değil