Anayasa Mahkemesi’ne İmralı başvurusu

HABER MERKEZİ – Abdullah Öcalan ve İmralı’daki diğer üç tutuklu aileleriyle görüştürülmüyor. Tutuklular hakkında 3 aylık periyotlarla 15 aydır 5’er kez kesintisiz biçimde aile görüş yasağı getirildi. Bu uygulama sürerken Öcalan’ın avukatları yasakları Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan ile diğer üç tutuklu hakkında 3 aylık periyotlarla 15 aydır kesintisiz biçimde aile görüş yasağı getiriliyor.

Bu periyodik yasaklama sürerken Öcalan’ın avukatları Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Başvuruyu Asrın Hukuk Bürosu avukatları Öcalan’ın yanı sıra diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş adına yaptı.

Mezopotamya Ajansı’ndan Ferhat Çelik’in haberine göre, 17 Ocak tarihinde yapılan başvuruda avukatlar müvekkillerinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirtti.

Adil yargılanma hakkının temel unsurlarından olan mahkemeye erişim hakkının engellendiğine vurgu yapılan başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararları hatırlatıldı.

Bir yasak biterken yeni yasak getiriliyor  

İmralı Cezaevi’ndeki müvekkillerine son 15 ay içerisinde sistematik olarak 3’er aylık ziyaretçi yasaklaması biçiminde disiplin cezasının verildiğini belirten avukatlar, verilen bir cezanın üç ay süreyle uygulandığı, yaptırım süresinin bitimine doğru yeni bir disiplin cezasının uygulanmasına geçildiğine işaret etti.

Bu cezaların tamamında avukatların disiplin dosyasına erişme taleplerinin reddedildiği, disiplin yargılamasının dışında tutulduğu, haberdar oldukları tarihten itibaren avukatların disiplin dosyasından örnek taleplerinin hakimlik kararıyla reddedildiği belirtildi.

Bu uygulamaların başvurucuların maruz kaldıkları isnat karşısında mahkemeye etkili, açık ve pratik başvuru imkanlarını ortadan kaldırdığı vurgulanırken, “Dolayısıyla başvurucuların mahkemeye erişim haklarına negatif bir müdahale söz konusudur” denildi.

Karadan ayrı, denizin ortasında bir cezaevi

Başvuruculardan Öcalan’ın 7 Ağustos 2019 tarihinden beri avukatlarıyla görüştürülmediğine dikkat çeken avukatlar, diğer başvurucuların ise İmralı Cezaevi’ne getirildikleri tarihten itibaren hiçbir avukatla görüştürülmediğini hatırlattı.

Başvurucular ile avukatlarının görüştürülmesini yasaklayan herhangi bir hakimlik kararının bulunmadığını ifade eden avukatlar, yaptıkları başvuruda şunları kaydettiler:

“Başvurucuları karadan ayrı, deniz ortasında bir cezaevinde tutarak olağan cezaevi erişim olanaklarının dışında bırakan da yine hükümettir. Dolayısıyla ulaşım engeli bir gerekçe olarak sunulamayacaktır.

“Avukatların başvurucular ile görüşebilmeleri, hükümetin pozitif yükümlülüklerinden biridir. Ancak hükümet tavrının bundan da öte negatif engelleme tutumu yönünde olduğunu gösteren daha fazla gösterge mevcuttur.”

Başvurucuların etnik kökenleri ve siyasi görüşleri nedeniyle farklı muameleye tabi tutulduklarını belirtilen avukatlar, “İmralı Cezaevi’ndeki mahpusların tamamını oluşturan dört başvurucu açısından, diğer cezaevlerinde rastlanmayan türden haksız ve özel bir kısıtlılık hali yaratmaktadır” dedi.

Avukatlar Anayasa Mahkemesi’nden ihlalleri açıklanan hakların tespit edilmesini talep etti.