Tefrik edilen Sur Davası’nda iki sanığa ağırlaştırılmış müebbet

HABER MERKEZİ – Tefrik edilen Sur Davası’nda sanıklardan Mehmet Karatay ve Mesut Aygül’e “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet ve 13’er yıl hapis cezası verdi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında ilçeden tahliye edilmelerinin ardından gözaltına alınan 19’u tutuklu 40 kişi hakkında açılan davada tefrik karar verilmişti.

Bu kararının ardından sanıklardan Mehmet Karatay’ın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeni esas üzerine açılan davanın ilk duruşması yapıldı.

Duruşmada Karatay ve avukatı hazır bulundu.

Savcılığın mütalaasına karşı savunma yapan Karatay, “Sur’da ailemle 40 yıldır yaşamımızı sürdürüyorduk. Örgütle herhangi bir bağlantım olmamıştır. Sur’da kargaşa başladığı zaman evimizde mahsur kaldık. Ağır silahlarla evim yıkıldı” dedi ve hakkında ifade verenlerin çoğunun ifadelerini geri çektiğini belirtti.

Karatay, “Ben herhangi bir çatışmaya katılmadım. Savcılık mütalaasını kabul etmiyorum” diye konuştu.

Karatay’ın avukatı ise “Müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet verilmesi durumunda AİHM’in verdiği ihlal kararları göz önünde bulundurularak, öncelikle beraatini aksi halde lehe hükümlerin uygulanmasını talep ediyoruz” dedi.

Verilen kısa aranın ardından mahkeme, Karatay’a “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “mağduru belli olmayan kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs” suçlamalarla ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıl hapis cezası verdi.

Bir sanığa daha ceza

Karatay’ın duruşması ardından sanık Mesut Aygül’ün duruşması yapıldı.

Bu duruşmada da mahkeme, Aygül’e aynı suçlamalarla ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıl hapis cezası verdi.

Diğer yandan sanıklar Sedat Nurioğlu, Sinem Ateş, Burhan Balta, Dilşad Şengül ve Deniz Ataş’ın ayrı ayrı görülen duruşmaları ise ileri bir tarihe ertelendi.

Sur Davası hakkında

Diyarbakır Sur’da uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında Diyarbakır Valiliği’ne yapılan girişimler sonucunda açılan ‘yaşam koridoru’ndan tahliye edilen 40 kişiden 32’si tutuklanmıştı.

Tahliye edilen bu kişiler gözaltına alındıkları sırada darp edildiklerini söylemişti.

Hazırlanan iddianamede sanıklara “devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak”, “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet” gibi suçlamalar yöneltiliyordu.

28 Aralık 2017’de görülen davanın ilk duruşmasında sanıkların savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle arbede yaşanmış, birçok tutuklu darp edilmişti. Bunun üzerine davanın avukatları mahkeme heyeti hakkında bir üst mahkemeye reddi hakim talebinde bulunmuş ancak bu talep reddedilmişti.

11 duruşmanın yapıldığı dava sürecinde tutuklu sayısı da 19’a düşmüştü.

Son olarak ise 19’u tutuklu 40 sanıklı davada, 39 kişi için tek tek yargılama kararı çıkmıştı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Sur Davası’ndaki HDP Milletvekili Remziye Tosun dışındaki tüm sanıkların ayrı ayrı yargılamalarının sürdürülmesine karar vermişti.

Karınca, Mezopotamya Ajansı