Ana SayfaGüncelYHT katliamı davasının ilk duruşmasında iki sanığa tahliye

YHT katliamı davasının ilk duruşmasında iki sanığa tahliye

HABER MERKEZİ – Ankara’da YHT ile kılavuz trenin çarpışması sonucu dokuz kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin açılan davada ilk duruşma yapıldı. Tutuklu yargılanan üç sanıktan Osman Yıldırım, çapraz sorguda “Sinyalizasyon var mıydı? Olsa kaza önlenir miydi” sorusuna, “Yoktu, olsa önlenirdi” diye yanıt verdi. Mahkeme ise tutuklu sanıklardan hareket memuru Sinan Yavuz ve trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey’in tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Ankara’nın Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz istasyonunda, Aralık 2018’de Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile bir kılavuz trenin çarpışması sonucu üçü makinist dokuz kişi hayatını kaybetmişti.

“Birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle haklarında dava açılan üçü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına başlandı.

Davanın ilk duruşmasına sanıklar ve avukatları ile katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ve avukatları katıldı.

Kimlik tespitinin ardından tutuklu sanıkların ifadesine geçildi.

İlk olarak trenlerin gidiş yönlerine göre farklı raylara girmesini sağlayan makası değiştirmeyi unuttuğu için kazaya sebep olduğu söylenen tutuklu tren teşkil memuru Osman Yıldırım konuştu.

Yıldırım, sözlerine “Bu kazanın oluşum nedeni olan birçok zincirin en son halkası olmaktan dolayı herkesten özür diliyorum” diyerek başladı.

‘Makaslarda ısıtma sistemi var ama çalışmıyordu’

Olay gününü anlatan Yıldırım, M74 adlı makasın çalışmadığını ve kendisine hiç gösterilmediğini iddia etti. Yıldırım, savunmasında özetle şunları söyledi:

“İşçilerin mesaisi yüksek olduğu için, mesai ücreti vermemek için çalıştırmıyorlardı. Ben tek çalışacağımı bilmiyordum. Saat 4-5 sıralarında Eryaman’dan telsizlerde makaslarda don uyarısı geliyordu. Ben harekat memurunun talimatıyla 12’nci yolun makasını yapmaya çalışıyordum. Buz tutmuş makaslar donmuştu. Normalde makaslarda ısıtma sistemi var ama çalışmıyordu.
“Harekat memuru 13’üncü yoldan tren geleceğini söyledi. Onunla uğraştım ve yaptım. Bu sefer kaza yapan 11’inci yoldaki makası yapmaya gittim. Elim ayağım donmuştu. 4-5’ten beri üşüyordum. Makaslama yaptım, herhalde tam kilitleme yapmadı. 11’in makasını yaptım. Makas yanlış yapma hatası demiryolunda sık sık rastlanan bir olaydır. Bunun için önlem almamışlardır. Tren önümden geçti ama hangi hatta olduğunu görmem mümkün değildir. Sonra kaza meydana geldi ve şoka girdim. Hala şoktayım.”

‘Makas yapma dışında herhangi bir eğitim almadım’

Sanık Mükerrem Aydoğdu’nun avukatı, sanık Yıldırım’a “Daha önce eğitim almamış mı? Eğitim almadan mı makasçılık yapıyormuş? Bu yaptığı işi bilmeden mi orada yapıyormuş” diye sordu.

Yıldırım ise şöyle yanıtladı:

“Ben 9 Aralık’ta (2018) ilk defa kullandım. Yoksa panelin kullanımını bilmiyordum. Bu pano elektronik. Ben manuel makasları biliyordum. Onda işaretler vardı ve uzaktan gözüküyordu. Elektronik makaslarda herhangi bir işaret yok. Hızlı tren makinelerin, hızlı seferde iken makas top işareti olmadığında hangi yola gireceğini bilmesi için dikkat etmesi gerekir. Top işareti yok. Işıklı yön işaretleri yoktu. Makaslar el ile kontrol ediliyordu. Makas yapma dışında herhangi bir eğitim almadım. Elektronikte hata yapmamamız daha olası hale geliyor. Havanın soğuk olması tek çalışmam hataya neden oldu.”

Yıldırım’ın avukatı Mehmet Eker de “Müvekkilimin uzun süre bulunması gereken bir yer yok. Makasçılık sadece basit bir şey değil. Makasların temizliğinden tutun basit arıza verilmesine kadar birçok işi beraberinde barındırıyor. Müvekkilin alması gereken daha beş eğitim var. Müvekkilin bunları almadan görevdeymiş. Neden eğitim aldırmamışlar?” diye tepki gösterdi.

‘Sinyalizasyon olsa kaza önlenirdi’

Avukat Eker’in, “Makas temizliğinde kullanılan kar temizleme aleti var mıydı? İşaret bayrakları var mıydı” sorusuna sanık Yıldırım, “Yoktu” yanıtını verdi ve teknik eksiklikler olduğunu söyledi.

Avukat Melih Koluaçık, “Makas değiştirildiğine dair kontrol sistemi olsa kaza meydana gelir miydi? Sinyalizasyon var mıydı? Olsa kaza önlenir miydi” sorusuna sanık Yıldırım, “Yoktu, olsa önlenirdi” diye yanıtladı.

Makaslar sinyal sistemi ile çalışmıyormuş

Ardından sanık hareket memuru Sinan Yavuz’un savunmasına geçildi. Yavuz, şunları söyledi:

“Sevki olması gerektiği gibi treni gönderdim. Gönderdikten sonra takip etme sistemi yok. 3 buçuk yıldır orada çalışıyorum ve ortalama 60 tren çalışıyor. Beş on dakikada bir bu M74 makası değişmesi gerekiyor. Her defasında bunu gidip yerinde kontrol edip gelip, tren harekat ettirmem mümkün değildir. Makaslar normalde otomatik ama sinyal sistemi ile çalışmıyor.
“Makasçıyı denetlemeye gittim. Bulunduğum görev yerinden makası görme imkanım yok. Makas topu olsaydı görürdüm. Osman’dan makasa ilişkin teminat aldım ve treni gönderdim. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Kazanın oluşuyla ilgili herhangi bir kusurum yok.
“Yoğunluktan dolayı sık sık gidip kontrol etme durumum yok. Tren Ankara gardan çıktıktan sonra raydan devam ederken hat ikiyi kullanmış onun solunda başka hat yok. En az 500 ya da bin kilometre görüş mesafesiyle gitmesi lazım makinistlerin. Makinistin karşı taraftan bir trenin geleceğini düşünmesi gerekirdi.”

Tutuklu sanık trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ise makasın yapıldığı yeri görme durumunun olmadığını belirterek, “Makas yapıldı denildiği an o makas benim için yapılmıştır. Bu olayda benim sorumluluğum ne diye soruyorum 11 aydır. Bir düğmeye bastığınızda makas değişiyor normalde ama Ankara’daki makası görmedim” şeklinde konuştu.

Başkent Ray çalışması nedeniyle kendilerine sinyalizasyonun çalışmadığının söylendiğini aktaran Erbey’in sözlerinin ardından, izleyici sıralarından, “Bunca insan sinyalizasyon olsa ölmeyecekmiş. Yazıklar olsun” tepkisi geldi.

“Makas hareketlerini inceleyecek hat üzerinde panel var mı?” sorusuna Erbey, “Hayır inceleyebileceğimiz öyle bir panel yok” yanıtı verdi.

“En ufak bir hatam varsa verilecek her cezaya canı gönülden razıyım” diyen Erbay, tahliyesini talep etti.

Aranın ardından duruşmada tutuksuz yargılanan sanıklar savunma yaptı.

Davanın bugünkü celsesinde tüm sanıkların savunmaları alınırken, daha sonra sanık avukatlarının beyanları alındı.

Tutuklu sanıklar ve avukatları tahliye talebinde bulundu.

Tutuklu sanıklardan ikisine tahliye

Savcı mütalaasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Sinan Yavuz ve Emin Ercan Erbey’in tahliyesine karar verdi.

Mahkeme, duruşmayı 24 Ocak’a erteledi.

Böylece davada tutuklu yargılanan sanık sayısı bire düştü.

Kimler yargılanıyor?

Davada tutuklu yargılananlar: Tren teşkil memuru Osman Yıldırım

Tutuksuz yargılananlar: Hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey, YHT Ankara Müdürü Duran Yaman, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın, TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, Şube Müdürü Recep Kutlay, Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna

Ne olmuştu?

Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren, 13 Aralık 2018’de saat 06.30 sularında Yenimahalle ilçesindeki Marşandiz istasyonunda aynı güzergahta yol kontrolü yapan bir kılavuz trenle çarpışmıştı.

Çarpışma sonucu yolcuların kullandığı üst geçit de vagonların üzerine düşmüştü.

Üçü makinist dokuz kişinin hayatını kaybettiği tren katliamında onlarca kişi de yaralanmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kusuru bulunduğu gerekçesiyle üç TCDD personeli gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Başkanı Hasan Bektaş, trenlerin çarpışmasının sebebinin, hattın sinyalizasyon sistemi hazır olmadan ulaşıma açılması olduğunu söylemişti.

Bektaş, “Sinyalli olması gereken bir yolu sinyalsiz şekilde açarsanız, kaza olma riskini birden yediye, sekize çıkarırsınız” diye de eklemişti.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Üçköy muhtarı Joseph Yar dahil yedi kişi serbest
Sonraki Haber
Kıyının ötesi sürgün, berisi ölüm