Ana SayfaGüncel7 ay geride kaldı, Grup Yorum üyeleri ölüm orucunda: “Sesimize ses olun”

7 ay geride kaldı, Grup Yorum üyeleri ölüm orucunda: “Sesimize ses olun”

HABER MERKEZİ – Grup Yorum üyelerinin ölüm orucu eylemi sürüyor. Eylemcilerin talepleri şöyle: Cezaevindeki üyelerinin tahliye edilmesi, İçişleri Bakanlığı tarafından haklarında çıkarılan yakalama kararlarının kaldırılması, konser yasaklarının ve İdil Kültür Merkezi üzerindeki baskıların son bulması. 75 kilodan 45 kilonun altına düşen Helin Bölek hem bu taleplerini yineledi hem sağlık durumunu anlattı hem de bir çağrı yaptı: “Herkesi sesimize daha çok ses olmaya davet ediyorum.”

Grup Yorum üyelerinin açlık grevini ölüm orucuna dönüştürdükleri eylemleri devam ediyor.

Tutuklu bulunduğu Silivri 9 No’lu Kapalı Cezaevi’nde açlık grevi eylemini 199’uncu gününde ölüm orucuna çeviren İbrahim Gökçek’in eylemi 232’nci gününde.

Açlık grevini 213’üncü gününde ölüm orucuna dönüştüren Helin Bölek’in eylemi de 229’uncu gününde.

Eylemini tahliye olduktan sonra Sarıyer’deki Direniş Evi’nde sürdüren ve 75 kilodan 45 kilonun altına düşen Bölek, devam eden grevi, sağlık durumunu ve taleplerini Mezopotamya Ajansı’ndan Naci Kaya ve Barış Ceyhan’a anlattı.

Baş dönmeleri, mide bulantısı ve kusma, kas ağrıları, ses ve ışığa aşırı duyarlılık, halsizlik, konuşmada zorlanma vs. birçok sağlık sorunu yaşadığını aktaran Bölek, en çok sinir iltihabından kaynaklı yaşadığı ağrıların sağlık durumunu çok etkilediğini ifade etti.

Sinir iltihabından dolayı ağrılarının yoğunlaştığına dikkat çeken Bölek, bu ağrılardan kaynaklı uyku sorunları yaşadığını söyledi.

Bunca sağlık sorunu yaşarken, güçlü ve kendisini ayakta tutan direnme kararlılığı olduğunu vurgulayan Bölek, eyleme başlamaya neden olan haklı talepleri olduğunu dile getirdi.

Bu nedenle haklı taleplerini bir kez daha kamuoyuna aktarılmasını isteyen Bölek, bunları şöyle sıraladı:

  • Konser yasaklarımız kaldırılsın
  • İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen baskınlara son verilsin
  • Bizlere yönelik komplo davalar düşürülsün
  • Terör listelerinden isimlerimiz kaldırılsın

“Biz direnme kararı aldığımızda aslında zaferi de kazandık” diyen Bölek, “Çünkü başından beri Grup Yorum’u susturmak ve sindirmek üzere kurulu bir politika söz konusuydu. Ama biz bu son hamleyle birlikte bunu tamamen boşa çıkardık” diye konuştu.

Grup Yorum’u susturamayacaklarını vurgulayan Bölek, eylemleriyle bunu gösterdiklerini belirtti.

Eylemlerinin 100’üncü güne kadar basına yansıtılmadığını, bunun da Grup Yorum’a yönelik geliştirilen sansür, sindirme ve susturma politikasının bir parçası olduğunu söyleyen Bölek, eylemlerinin aileleri ve arkadaşlarının gayreti sayesinde belli bir süre sonra ancak kısmi şekilde basında yer aldığını da belirtti.

Yetkililerin, açlık grevini bitirmeleri yönünde kendileriyle şu ana kadar herhangi bir görüşme sağlamadığı bilgisi veren Bölek bu süreçte diyalogların geliştirilmesi için önayak olanlar olduğunu kaydetti.

Açlık grevi eylemini ölüm orucuna çeviren Helin Bölek (en solda)

Eylemlerine haklı talepler doğrultusunda başladıklarını ve bu taleplerinin karşılanmasını istediklerini sözlerine ekleyen Bölek, “Başından beri karşılanması gereken taleplerdir bunlar. Ama bunların karşılanması için dilenmeyeceğiz. Öyle ya da böyle zaten karşılanacak bu talepler” dedi.

Taleplerin hızlıca karşılanması için bir kamuoyu oluşturulması gerektiğini vurgulayan Bölek, “Bunları kamuoyuna doğru anlatmış olmak gerekiyor. Böyle de bir gerçeklik vardır” diye konuştu.

“Sadece açlığın kendisi başlı başına bir kazanım değildir şüphesiz. Açlıkla beraber bu süreci örmek ve örgütlemek temelindedir kazanım” diyen Bölek, “Kazanımları getirecek olan bu örgütlülüktür” dedi.

“Yani, bu süreçte sonucu belirleyecek olan da aslında bizi dinleyenlerin, bizi sevenlerin bizim için bir şey yapanların omuzlarında biraz ağır bir yük olmuş oluyor. ‘Sizin omuzlarınızdadır, bu sürecin yükü’ demiş gibi oluyoruz ama gerçekten de böyledir.
“Mesele sadece bizim için bir şey yapmakta değil. Aslında kendiniz için de tüm adaletsizlikler için de hukuksuzluklar için de bir şey yapmaktır. Mutlaka bedeller olacak ama bu bedelin ne kadar ödeneceği aslında sürecin sürdürücüleri tarafından belirlenecektir. O yüzden herkesi sesimize daha çok ses olmaya davet ediyorum.”

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Türkiye'nin nüfusu bir yılda 1 milyon 150 bin kişi arttı
Sonraki Haber
Metoroloji ve AKOM'dan İstanbul için kar uyarısı