Gezi Davası’nın gerekçeli kararı: Suçlamalar afaki, deliller kanuna aykırı
HABER MERKEZİ – Gezi Davası’nda beraat kararının gerekçesini açıklayan mahkeme, telefon dinleme, teknik araçla izleme kararlarının hukuka aykırı alındığını belirtirken, Osman Kavala için ‘eylemlerin finansörü’ olduğuna yönelik bir delil bulunamadığını ifade etti. Mahkeme ayrıca, beraat eden sanıklar hakkında “kanuna aykırı olarak toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenlemek ve güvenlik güçlerine mukavemet” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Gezi Davası’nın 18 Şubat’ta İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan altıncı duruşmasında, Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi beraat etmişti.
Mahkeme, davanın tek tutuklu sanığı Kavala’nın da tahliyesine hükmetmişti. Ancak beraat kararının ardından, Kavala serbest bırakılmadan 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması gerekçe gösterilerek tekrar tutuklanmıştı.
Davada beraat kararını veren mahkeme gerekçeli kararını açıkladı.
“İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması için sınırlı suç”
318 sayfalık gerekçeli kararda iddianamede delil olarak yer alan tape kayıtlarıyla ilgili değerlendirmelere yer verildi.
Buna göre mahkeme, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. Maddesi’ne atıfta bulunarak, iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması için sınırlı suç, kuvvetli şüphe ve başka türlü delil elde edilme imkanının bulunmaması gerektiğini belirtti.
Dosyada 53 adet dinleme kararının bulunduğunu kaydeden mahkeme, ilk dinleme kararının 18 Haziran 2013’te ‘suç örgütü kurma ve yönetme’ suçlamasıyla verildiğini, 2 Aralık 2014’ten sonra uzatma kararlarına ‘hükümeti devirmeye teşebbüs’ suçlamasının eklendiğini ifade etti.
Ancak bu suçlamanın o tarihlerde yasal dinlemeye konu suçlardan olmadığını belirten mahkeme, bu haliyle dinleme kayıtlarının kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu aktardı.
“Eylemleri finanse ettiği suçlaması afaki”
Kararda, Osman Kavala’ya yöneltilen Gezi Parkı eylemlerini finanse etme suçlamasıyla ilgili de tespitler yer aldı.
Bu suçlamayla ilgili eylemlerden önce veya sonra kime, ne şekilde finans sağladığının izah edilmediği, tespitlerin afaki olduğu kaydedildi.
İddianamede adı geçen kuruluşların “herhangi bir suç veya terör örgütüyle bağlantılı olduğuna ilişkin değerlendirmenin olmadığı” anlatıldı.
Tape kayıtlarında Kavala’nın ses sistemi, masa ve yiyecek yardımında bulunduğu konusunda da “Bu nesnelerin şiddet eylemlerinde kullanıldığını gösteren bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmıştır” dendi.
“Somut ve elle tutulur değil”
Kararda iddianamede delil olarak kabul edilen bir diğer husus Murat Papuç ve Gülen cemaati suçlamasıyla ihraç edilen polislerin tanık beyanları da değerlendirildi.
Mahkeme, Papuç’un beyanlarının somut ve elle tutulur olmadığını, polislerin beyanlarında da sanıklara yöneltilen şiddet eylemlerine yönelik görgü ve bilginin bulunmadığı, hatta Osman Kavala’yı ilk defa mahkemede gördükleri belirtildi.
Suç duyurusu
Mahkeme, haklarında beraat kararı verilen Can Atalay, Mine Özerden, Osman Kavala, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Çiğdem Mater Utku hakkında “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleyerek ve bunları yöneterek güvenlik kuvvetlerine veya toplantı ve yürüyüş safahatının teknik araç ve gereçlerle tespiti için görevlendirilenlere, bu görevlerini yaptıkları sırada tehdit eylemlerinde bulunup, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar edip, yasa dışı toplantıyı organize ettikleri” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
Osman Kavala: Haksızlığın hukuk yoluyla giderileceğine olan inancımı koruyorum
Osman Kavala yeniden tutuklandı
HSK’den Gezi Davası’nda beraat kararı veren mahkeme heyetine soruşturma izni
Osman Kavala’nın gözaltına alınmasına dünyadan tepkiler
Tahliyesi beklenirken: Osman Kavala yeniden gözaltında
Gezi Davası’nda karar: Tüm sanıklara beraat, Kavala’ya tahliye
PAYLAŞ:
Tweet