Ana SayfaGüncel‘İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor’: Selçuk Mızraklı’ya yine tahliye yok

‘İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor’: Selçuk Mızraklı’ya yine tahliye yok

HABER MERKEZİ – Yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında itirafçıların beyanlarının kurgu olduğunu belirten Mızraklı “İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor” dedi. Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı 9 Mart’a erteledi.

İçişleri Bakanlığı kararıyla görevinden uzaklaştırılan ve yerine kayyum atanan, ardından da 22 Ekim’de tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı hakkında açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

“Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istenen Mızraklı, duruşmaya tutuklu bulunduğu Kayseri Bünyan T2 Ceza İnfaz Kurumu’ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Mızraklı’nın avukatları Zülal Erdoğan, Mehmet Emin Aktar, Cihan Aydın ve Muhsin Bilal duruşmada hazır bulundu.

Duruşma öncesi adliye önünde çok sayıda polis yer alırken bazı polisler de duruşmayı izledi.

Duruşmayı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Almanya Ankara Büyük Elçiliğinden Siyasi İşler Dairesi Başkatibi Paul Amann, ABD Adana Siyasi İşler Konsolosu Rebacca Daffing, Avrupa Birliği Delegasyonu üyeleri, İnsan Hakları İzleme Örgütü temsilcileri, aydınlar Fikret Başkaya, Baskın Oran, Barış Akademisyeni Onur Hamzaoğlu, TTB merkez konsey üyesi Bülent Nazım Yılmaz, HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan ve milletvekilleri, yöneticileri ve onlarca kişi izledi.

Duruşma, Mızraklı’nın savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin savunmasıyla başladı.

‘İtirafçı beyanları kurgu’

Avukat Mehmet Emin Aktar, savcının celse arasında verdiği esasa ilişkin mütalaasına ilişkin, “Önceki ara kararların yerine getirilmesi beklenilmeden, toplanan delillerin hüküm vermeye yeterli olduğuna karar verilerek, 27 Ocak’ta dosya esas hakkında mütalaayı hazırlamak üzere savcıya gönderildi” dedi.

Mütalaada Mızraklı’nın DTK faaliyetleri ile itirafçı beyanları olduğunu belirten Aktar, iddiaların temeli olan ses kayıtlarının müvekkilline ait olup olmadığının araştırılması için ara karar kurulduğunu ancak ne kendilerinden ne de savcıdan görüş alınmadan bu kararın iptal edildiğini söyledi.

“Bu ses kayıtlarının şu an FETÖ’den yargılanan savcılar tarafından alındığını” kaydeden Aktar şunları ifade etti:

“Şüpheli olmadığı bir dosyada hukuka aykırı bir dinleme yapılmış. Bu delilin dosyadan çıkarılmasını istiyoruz. Ya da ATK’ da bulunan ses kaydının müvekkille ait olup olmadığı araştırılması ara kararı yerine getirilsin.”

İtirafçının beyanlarının kimin tarafından alındığının belli olmadığını vurgulayan Aktar, şöyle devam etti:

“İfade tutanağı hukuka uygun hazırlanmamış, dosya korsan bir beyan üzerine kuruldu. Mahkeme ifadenin hukuka uygun alınıp alınmadığını araştırmadı. Kim bakarsa baksın beyanların hazırlanmış kurgu olduğunu anlar. Milletvekili döneminde yaptığı konuşmalara dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturmanın sorulmasını istiyoruz. Bu nedenle öncelikle tevsi tahkikat taleplerimizin değerlendirilmesini istiyoruz.”

‘İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor’

Mahkeme önceki celse alınan ara kararların ve tevsi tahkikat taleplerinin dosyaya yeni bir yenilik katmayacağını belirterek, talepleri reddetti.

İddia makamı, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mızraklı ve avukatları, mütalaaya karşı savunma için süre talebinde bulundu.

Savcının tutukluluk talebine karşı Mızraklı ise, soruşturmanın başından bu yana önceden verilmiş bir kararla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Duruşmaya SEGBİS’le katılmasının hukuka aykırı olduğunu belirten Mızraklı, bir daha SEGBİS’le katılmayacağımı dile getirdi.

Van’daki çığ ve Elazığ’daki depremde yaşamını yitirenlere baş sağlığı dileyen Mızraklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen mahkemede davanın siyasi saiklerle açıldığı iddiam, bu duruşmada doğrulandı. Bizler defalarca siyasi saiklerle açılan davalarla karşılaştık. Birçok ülkede siyasi saiklerle açılan davalar, ülkenin tarihine kara leke olarak geçti.
Bu vakaların karşısında siyasi iktidarın verdiği karara uyarak kolaycılığa kaçılmamalı. Herkes bu durumdan sorumludur. ‘Ben yanıltıldım aldatıldım’la olmaz. Biz daha zor olanı, çatılmalı ortamda barışı ve yaşamı koruma peşine düştük.
Bu mütalaa, tam bir torba yasa gibi, savcı ne duyduysa içine atmış. Hakikat araştırılmamış. Defalarca DTK çalışmalarında bulunduğumu ifade ettim. Sağlık komisyonunda çalışmadığımı söyledim. Yoksullukla mücadele eden dernekte çalıştım. İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor. 3 yıldır itirafçılık yapan, 72 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanırken bizim hakkımızda verdiği ifadelerin karşılığını alıyor. Kısa sürede beraat ettirilebilir.”

‘HDP ‘kum torbasına’ dönüştürülmek isteniyor’

Son 5 yılda HDP’nin “kum torbasına” dönüştürülmek istendiğini kaydeden Mızraklı, “Medyanın yalan ve iftira süreçleri devam ediyor. Defalarca tekzip etmemize rağmen yargı bunları görmezden geldi” dedi ve şunları ekledi:

“Kandil’e para gönderme iftirası ve diğerleri sonucunda tutuklandım. Seçme ve seçilme hakkım gasp edildi. Hukuk devlete ait bir kavram değildir. Toplum da kendi hukukunu yaratabilir. 2013 ile 2015 arası süren çözüm süreci toplumda büyük bir ilgiyle karşılaşırken, AKP ile FETÖ boşanmasına döndü. Dolmabahçe mutabakatından vazgeçildi. Bin odalı sarayın inşasıyla tek adam rejimine geçildi.”

Tutukluluğa devam kararı

Mahkeme, verilen aranın ardından, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına kararı vererek duruşmayı, 9 Mart’a erteledi.

Öte yandan, mahkeme başkanı duruşma tutanağının gazetecilere verilmesini istemediği için avukatlara zabıt verilmedi.

Açıklamaya engel

Öte yandan duruşmaya katılan siyasetçiler, aydınlar, yazarlar ve yabancı gözlemciler, duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapmak istedi. Yoğun güvenlik önlemleri alan polis, açıklamaya Diyarbakır Valiliği’nin “yasak kararı”nı gerekçe göstererek izin vermedi.


Mezopotamya Ajansı’ndan derledik.

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Tutuklu gazetecilere kitap gönderildi
Sonraki Haber
'Kültür Sanat İstanbul' yayına başladı