Ana SayfaManşetİspanyol gribi hatırlatması: “1918’dekine benzer ve hatta daha öte günler yaşıyoruz”

İspanyol gribi hatırlatması: “1918’dekine benzer ve hatta daha öte günler yaşıyoruz”

HABER MERKEZİ  – Corona virüsünün bulaşma mekaniği, Türkiye’de yaşayanların ilgili uyarıları ne kadar dikkate aldığı ve yeteri kadar test yapılıp yapılmadığı merak konusu. Ortaya çıkan mevcut durumu Karınca’ya değerlendiren KLİMİK Başkanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, ‘olağanüstü günlerden geçiyoruz’ diyerek yurttaşlara sosyal izolasyonun önemini hatırlattı. Tarihteki İspanyol gribine dikkat çeken Azap, “1918’de insanlığın yaşadığı grip salgınına benzer ve hatta ondan da öte günler yaşıyoruz. İnsanlarımız günlük hayatlarına devam etmeye çalışmasınlar” dedi.


Haber: Altan Sancar


Küresel salgın haline gelen yeni tip Corona virüsü (Covid-19) Türkiye de dahil 150’nin üzerinde ülkede yayılmaya devam ediyor.

Yaşamın her alanını etkileyen virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 7 bini geçti.

Türkiye’de virüse karşı önlemler artırılırken, bu önlemlerin ne kadar etkili olduğu tartışılıyor. Son olarak eğlence mekanları ve kalabalıkların bir araya gelebileceği mekanlar için kapatma kararları verildi.

Alınan önlemlerin yerinde olduğunu ancak yurttaşların bu önlemlere uymasının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Alpay Azap tek bir vakanın 50 vakaya yol açabileceği uyarısında bulunarak, vaka zincirinin kırılması için izolasyonun önemli olduğuna vurgu yaptı.

Prof. Azap, önlemlerin yayılımı düşürmeye odaklandığını ve bu konuda her bireye sorumluluk düştüğünü dile getirirken, sokağa çıkma yasağının kısa vadede gerekli olmadığını ancak yeri geldiğinde uygulanmak zorunda kalınabileceğine dikkat çekti.

Okullara ara verilmesinin bir tatil olmadığını ve bu sürenin ‘yapılamayan işleri yapmak için kullanılan süre’ olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Azap, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

“Bütün enerjimizi artık virüsün daha az insana bulaşmasını engellemek için harcayacağız. Burada da sorumluluk her bir bireye düşüyor. Alınan önlemlere uyulursa ve kendimizi korursak bu salgın en az hasar ile atlatılır. Bir kişinin hastalanması bile bile salgının yayılması için çok tehlikeli. Bir kişi beş ya da yedi kişiyi hasta ediyor, o kişiler de beş ya da yedi kişiyi hasta ediyor. Böylelikle bir hafta içinde 50 kişi enfekte olmuş oluyor. İşte bu zinciri kırmak gerekiyor.”
“Sokağa çıkma yasağı bu vadede gerekli değil, ancak bir vadede buna gerek de olabilir. İşte buna başvurmaya gerek olup olmayacağı da vatandaşların tedbirlere uyup uymaması ile ilgili olacak. Yasak ile birlikte olumsuzluklar da olacak. Zorunlu durumların yerine getirilmesi zorlaşacak ve bu nedenle bu kolay bir karar değil. Bunu zamanında ve yerinde yapmak gerekiyor, ancak umarım bununla karşı karşıya kalmak zorunda kalmayız.”
“Salgınla başarılı mücadelenin vatandaşların uyarılara ne kadar uyduğu ile de alakalı. İtalya uymadı ve zor durumda, Singapur ise uyum sağladı. Bizde durum kötü değil, ancak yeterli düzeyde de değil. Okullar tatil oldu diye çocuklarını diş hekimine götürmeye çalışan aileleri, çocukların sünnetini yaptıran, anne ve babalarını kontrole götürenler ile karşılaşıyoruz. Bu önlemler insanlar dışarıya çıkmak zorunda kalmasın diye alındı. Alınan önlemler gezmek veya buluşmak için bir fırsat değil. Şu anda en riskli yerler hastaneler, bu nedenle gerekmedikçe hastanelere gidilmemeli.”

Test sayıları artmalı

Türkiye’de yapılan test sayılarının yeterli olup olmadığına dair tartışmaları da değerlendiren Prof. Azap’a göre vakaların ortaya çıkması ile birlikte yapılan test sayılarının artması gerekiyor.

Sağlık Bakanlığı’na test sayılarının arttırılması için öneride bulunduklarını ve bakanlığın çalışmalar yaptığını belirten Prof. Dr. Azap, test sayılarının artmasının önemini, “Artık vaka tespit edildi ve çok sayıda test yapılmalı. Bu hastalıkta ağırlaşarak hastaneye geliyor ve bu nedenle daha fazla test yapmalıyız. Çünkü ağırlaşıp gelene kadar birinci halkada yer alan kişilere bulaştırmış oluyor, ancak ikinci halkaya bulaşmasını önlemek adına çok yüksek sayıda test yapılmalı. Bakanlık test sayısını arttırmak için çabalıyor, ancak istediğimiz seviyeye ulaşmadı” sözleri ile anlattı.

İspanyol gribi hatırlatması

Son olarak salgın dönemlerinde öngörüde bulunmanın kolay olmadığına dikkat çeken Prof. Azap olağanüstü zamanlardan geçtiğimizi hatırlatarak, “Bu salgını üç bin vakayla ya da otuz bin vaka ile atlatmak bizlerin elinde. Olağanüstü günler yaşıyoruz. Dünya tarihinde böylesi zamanlar nadirdir” dedi.

1900’lerin ilk çeyreğinde yaşanan ve milyonlarca kişinin ölümüne neden olan İspanyol Gribi’ne dikkat çeken Prof. Azap, “1918’de insanlığın yaşadığı grip salgınına benzer ve hatta ondan da öte günler yaşıyoruz. İnsanlarımız günlük hayatlarına devam etmeye çalışmasınlar. Kendilerini izole etsinler ve teması en aza indirsinler” uyarısında bulundu.

İspanyol gribi hakkında

Birinci Dünya Savaşı’nın yaralarının sarılmaya çalışıldığı bir dönemde yaşanan İspanyol gribi salgını, 20. yüzyılda dünyayı değiştiren izler bıraktı.

H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgını sadece 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan nüfusunun %15’i) ölümüne sebep oldu.

Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıydı.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
CHP'den çağrı: Cezaevlerindeki çocuklar tahliye edilmeli
Sonraki Haber
Hasta tutuklu Devrim Ayık tahliye edildi