Ana SayfaGüncelKılıçdaroğlu: Medya üzerinde olağanüstü bir baskı var

Kılıçdaroğlu: Medya üzerinde olağanüstü bir baskı var

HABER MERKEZİ – Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova ziyaretine ilişkin Rusya basını tarafından servis edilen görüntülere tepki göstererek, “Putin’in el işareti ile bizimkileri çağırması ağrıma gidiyor” dedi. “Medya üzerinde olağanüstü bir baskı var” diyen Kılıçdaroğlu, gazetecilerin tutuklanmasını eleştirerek, savcılara seslendi: “Talimat aldığınızı biliyorum. Ama en ufak bir vicdan kırıntısı kaldıysa yüreğinizde iddianameleri bir an önce hazırlayıp gönderin.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Feminist Gece Yürüyüşü’ne müdahale edilmesine tepki göstererek, “İstanbul’da da kadınlar yürümek istediler, yasak getirdiler. Hangi gerekçeyle yasak getiriyorsunuz?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu’nun gündeminde 4 Mart’ta Meclis Genel Kurulu’nda, partisinin Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un, düzenlediği basın toplantısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözler de vardı.

Kılıçdaroğlu, “Kendisine de hiçbir cevap vermedim. Grup Başkanvekilimiz onun kullandığı kelimelerin aynısını kullanıyor. Kızıyorlar, neden bu kelimeleri kullandın diye. Aynısını sen söyledin. Biz parlamentoda kavga istemiyoruz. Düşünce kadar değerli bir şey yoktur” diye konuştu.

“Sana maşa görevi verdiler”

Hükümetin Suriye politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Maşa rolünü size kim verdi? Hiç düşünmediniz mi sana bu eşbaşkanlığı veren sana ayrı nasıl bir görev verecek diye? Tarih bilgisinden yoksun olanlar buna balıklama atladılar.
“Yine biz söyledik; ÖSO ile senin ne işin var? Suriye’yi bölme konusunda neden bu işe soyunuyorsun? ÖSO’yu biz Amerika ile beraber kurduk diyor. Sana maşa görevi verdiler farkında bile olmadın. Biz ÖSO’nun hamiliğine soyunduk aynı zamanda. Para, silah verdik, eğittik aynı zamanda. Biz yıllar yılı yanlış yapıyorsunuz, Türkiye’nin başını belaya sokmayın dedik.”

Kılıçdaroğlu ayrıca, “ortada bir ateşkes olmadığını, Türkiye’nin anlaşma ile Suriye rejimini resmen tanıdığını ve sözleşmede Suriye Arap Cumhuriyeti olarak geçtiğini” vurguladı.

“Putin’in el işareti ile bizimkileri çağırması ağrıma gidiyor”

Erdoğan’ın Moskova ziyaretine ilişkin Rusya basını tarafından servis edilen görüntülerin “ağrına gittiğini” söyleyen Kılıçdaroğlu şunları ifade etti:

“Ağırıma giden Putin’in el işareti ile bizimkileri çağırması. Her biriyle tek tek tokalaşması. Ağırıma gidiyor. Dışişleri Bakanı’nı görüyorsunuz, ter basmış elindeki dosyayı yelleş gibi kullanıyor. Ve bir görüntü var içimi acıtıyor. Kapıda beklerken. Hepsi sıkkın yapılan muameleyi görüyorlar zaten. Haksızlık var, yanlış evet. İnsanlar aşağılanıyor. Hak ediyorlar mı? Hayır. Bunu asla kabul etmiyoruz.”

“Medya üzerinde baskı var”

“Medya üzerinde olağanüstü bir baskı var. Sadece onları öven, devletten beslenen bir medya grubu var. Havuz medyasının büyüklüğü karşısında namuslu gazeteciler kendi haber kanallarını oluşturdular. Odatv de bunlardan biridir” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendilerini öven, sadece kendileri için çalışan özel bir medya grubu oluşturdular. Havuz medyası. Görevleri; siyasi iktidar ne yaparsa yapsın övmek! Devletten, kamu kurumlarından destek alıyorlar.
“Murat Ağırel ve Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan siz hiçbir gücün önünde diz çökmeyen gazetecilersiniz, gazeteciliğin hakkını verdiğiniz için size bedel ödetiyorlar, Sivil darbe döneminde bedel ödüyorsunuz, bu bedel Türkiye’nin aydınlığa çıkma bedelidir.”

Kılıçdaroğlu son olarak savcılara seslendi ve “Talimat aldığınızı biliyorum. Ama en ufak bir vicdan kırıntısı kaldıysa yüreğinizde iddianameleri bir an önce hazırlayıp gönderin” dedi.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Kadın avukatlar yargıdaki cinsiyetçiliğe karşı isyanda
Sonraki Haber
“Sistematik hak ihlali var” diyen İHD: Aysel Koç’un ölümü soruşturulsun