Ana SayfaGüncelKışanak ve Tuncel’e tahliye yok

Kışanak ve Tuncel’e tahliye yok

HABER MERKEZİ – Kürt siyasetçiler Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in yeniden yargılandığı davanın duruşmasında tahliye çıkmadı. 13 Nisan’a ertelenen duruşmada Kışanak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarken, Tuncel ise “Kadınlar tacize, şiddete ve katliama maruz kalıyor dedik diye bugün yargılanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, haklarında verilen hapis cezalarının İstinaf mahkemesi tarafından bozulması üzerine yeniden yargılandığı davanın 3. duruşması Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Kışanak ile Tuncel duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) katılırken, avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmaya DBP ve HDP’liler, HDP Kadın Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri ile aileler de katıldı.

“Barış için mücadele suç sayılıyor”

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak savunmasına başlayan Tuncel,“Kadınlar kendilerine karşı uygulanan taciz, tecavüz, şiddet, katliam politikalarına karşı sokaklara çıktı, fakat şiddetle karşı karşıya kaldılar. Bu politikaları kınadığımızı ilk günden beri söylüyoruz” dedi.

Mahkeme heyeti Tuncel’e Manisa’da 8 Mart 2015 tarihindeki mitingde yaptığı konuşmasını sordu.

Valilikten izin alınmış bir miting olduğunu söyleyen Tuncel, “İzin verilen mitingde siyasi partinin Eş Genel Başkanı olarak Silopi’de katledilen DBP PM üyesi ve yöneticileri olan Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın saatlerce çatışma ortamında kaldığını, bakanlık ile yapılan görüşmelerde ambulansın gönderileceğini, fakat gönderilmediğini, daha sonra bu kadınların katledildiğini, yüzlerinin tanınmadığını, saçlarından tanındığını söylemişim” dedi.

Hiçbir insanın ölmesini istemediklerini, barış için yıllardır mücadele verdiklerini ifade eden Tuncel, “Barış için, kadınlar için verilen tüm mücadele suç sayılıyor. Kadınlar olarak susmayacağız ve söz söylemeye devam edeceğiz” dedi.

“Şırnak’a sürülmeyeceğinizi nerden biliyorsunuz?”

Tuncel’in avukatı Haydar Akıncı da, açık tanık olarak gösterilen Hicran Berna Ayverdi’nin bulunamadığını, tanığın önceki tanıklar gibi olduğunu ve bunun suç üretmeye yönelik olduğunu söyledi.

Yargının durumuna değinen Akıncı, “Gezi’de yargılananlar serbest bırakılınca Cumhurbaşkanı konuşma yaptı, savcı itirazda bulundu ve tutuklandılar. Sizde tahliye kararı verirseniz, bir yerlerde yayınlanır, sonra Şırnak’a sürülmeyeceğinizi nerden biliyorsunuz? İşte yargının durumu budur. Mahkeme bu kadar baskı altındayken, ne bekleyeceğiz biz? Nasıl güveneceğiz?” diye sordu.

Avukat Cemile Turhallı Balsak ise, savunmasında mahkemenin tarafsız olmak zorunda olduğunun söyledi ve ekledi:

“Açık tanık olarak dinlenen Hicran Berna Ayverdi 27 Mart 2019 tarihinde beyan vermiş. Direk sorulan sorularda hukuka aykırı kurallar var. Sebahat Tuncel’in fotoğrafı alınıp dosyaya konulmuş ve sorularda (size gösterilen şahsı tanıyor musun?) direk yönlendirmedir. Fotoğraf gösterilen kişinin tanımaması mümkün mü? Bu tanık etkin pişmanlık yasasından faydalanan biridir. Ayrıca bu tanığın 2018 yılında tahliye edildiği söyleniyor, bunu netleştirmenizi istiyoruz. Tanıktan ifade alan savcı yok, katip yok, jandarma görevlisi var. Bu şahıs bütün dosyalarda aynı ifadeyi vermiş. Diyelim ki Sebahat’te acele ettiniz, unuttunuz, normaldir ama dört saat önce beş saat önce hazırlanan ifade tutanakları da aynıdır. Açık açık bir suç yaratmadır, bu hukuksuzluktur. Tanık aykırı beyan verdi, tahliye ile ödülünü aldı.”

“Bir telefon dinlenmesi var, bunun savcılık izni olup olmadığını öğrenmek istiyoruz, çünkü dosyada buna yönelik bir belge yok” diyen Balsak, şöyle devam etti:

“4 yıla yakındır yapılan yargılamada somut delil göremiyoruz. Sadece biz değil AİHM de göremiyor ve tutuklamaların keyfi yapıldığını, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdığını söylüyor. Keşke savunmalarımızın bir karşılığı olsaydı. Tahliye talep etmiyorum, çünkü değişen bir şey yok, fakat tahliye edilmesi içinde söylediklerim yeterlidir.”

13 Nisan’a ertelendi

Tuncel’in ardından duruşmaya Gülten Kışanak’ın savunması ile devam edildi.

Kışanak, avukatlarının hazır olmadığını belirterek, sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Kışanak, mahkeme heyetine bir sonraki duruşmaya bizzat katılmak istediğini belirtti.

Ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından açık tanık Hicran Berna Ayverdi’nin SEGBİS ile hazır edilmesine ve Tuncel ile Kışanak’ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Nisan’a erteledi.

Ne olmuştu?

30 Ekim 2016’da tutuklanan Gültan Kışanak ile 6 Kasım 2016’da tutuklanan Sebahat Tuncel halen Kandıra F Tipi Cezaevi’nde.

Haklarındaki davaya konu soruşturma Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülmüş, yargılama ise “güvenlik sebebiyle” Malatya’da yapılmıştı.

Kışanak ve Tuncel 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 21 Mart Newroz kutlamaları, 2012 yılında cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekmek için düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamaları, Silvan, Sur, Cizre, Nusaybin ve Şırnak’ta sokağa çıkma yasakları, Suruç Katliamı ve mitinglerde yaptıkları konuşmalardan dolayı yargılanmıştı.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Kışanak’a “örgüt üyeliği” suçlamasından 11 yıl 3 ay, “örgüt propagandası” suçlamasından 3 yıl olmak üzere toplam 14 yıl 3 ay hapis cezası vermişti.

Tuncel’e de “örgüt üyeliği” suçlamasından 9 yıl 9 ay, “örgüt propagandası” suçlamasından 5 yıl 3 ay olmak üzere toplam 15 yıl 1 ay hapis cezası verilmişti.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi ise Kışanak  ve Tuncel’in avukatlarının itirazı üzerine yaptığı inceleme sonucu verilen hapis cezası kararını bozmuştu.


Mezopotamya Ajansı’ndan derledik.
Previous post
Corona'da çevresel faktör etkisi: Tuvalette gelişiyor, dezenfektanla ölüyor
Next post
Selçuk Mızraklı’ya 9 yıl 4 ay hapis cezası