Ana SayfaManşetKONDA araştırması: Her 10 kişiden yedisi nafaka hakkını destekliyor

KONDA araştırması: Her 10 kişiden yedisi nafaka hakkını destekliyor

HABER MERKEZİ – KONDA’nın 3 bin 594 kişiyle yüz yüze yaptığı araştırmasına göre, her 10 kişiden yedisi nafaka hakkını destekliyor. Yine araştırmaya göre, toplumun yüzde 72 ’si, yani her dört kişiden üçü eşlerin anlaşamaması durumunda boşanmayı normal karşıladığını belirtiyor.

KONDA Araştırma ve Danışmanlık şirketi, “Mart 2020 Yoksulluk Nafakası Raporu”nu yayınladı.

Nafaka Hakkı Kadın Platformu için hazırlanan rapor, genel olarak nafaka hakkını, kanunu ve güncel tartışmaları ele alıyor.

İlk olarak nafaka hakkının ne olduğu ve iştirak ve yoksulluk nafakası arasındaki farklar gibi temel tanımları ortaya koyulduktan sonra, Türk Medeni Kanunu’ndaki nafakaya dair maddelere yer veriliyor.

Raporda daha sonra yoksulluk nafakasının neden gündemde olduğuna, siyaset zemininde nafakaya dair kanunlarda düzenleme yapılmasına dair demeçlere ve kanun tasarısına dair duruma ilişkin kısaca bilgi veriliyor.

Türkiye’de kadınlarla erkeklerin demografik farklılıklarına değinilen raporda Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ülke genelindeki evlilik ve boşanma sayılarına da yer veriliyor.

KONDA’nın 15 yaş üstü 3 bin 594 kişiyle yüz yüze yaptığı araştırmaya göre raporda özetle şu bilgilere yer veriliyor:

  • Yarısı kadın, yarısı erkek olan bu kişilerin yüzde 67’si, yani her üç kişiden biri evli, yüzde 24’ü bekar, yüzde 4,8’i dul, yüzde 1,8’i boşanmış ve yine yüzde 1,8 sözlü veya nişanlı.
  • Yüzde 67’inin en az bir çocuğu ve yüzde 41’inin ise halen 18 yaşının altında olan çocuğu veya çocukları bulunuyor.
  • Toplumun yüzde 72 ’si, yani her dört kişiden üçü eşlerin anlaşamaması durumunda boşanmayı normal karşıladığını belirtiyor.
  • Kadınların yüzde 74’ü boşanmayı normal karşılarken bu oranın erkeklerde yüzde 70’e düşüyor.
  • Yaş arttıkça boşanmaya karşı negatif hislerin artıyor. 18-32 yaş arasındaki kişilerin yüzde 76’sı boşanmayı normal karşılarken, 33-48 yaş aralığında bu oran yüzde 72’ye, 49 yaş ve üzerinde ise yüzde 69’a düşüyor.
  • Eğitim seviyesi arttıkça boşanmayı normal karşılama artıyor. Lise altı eğitimli olanların yüzde 65’i boşanmayı normal karşılarken, bu oran lise mezunlarında yüzde 78’e, üniversite mezunlarında ise yüzde 84’e yükseliyor.
  • Medeni durumu cinsiyete göre ayırıp incelendiğinde her grupta, yani medeni durumu ne olursa olsun kadınların boşanmayı erkeklere göre daha normal karşıladığı görülüyor.
  • Boşanmış kadınların yüzde 94’ü bu durumu normal karşılayacağını ifade ederken, boşanmış erkeklerde bu oran yüzde 68.
  • Boşandıktan sonra ortaya çıkan iki türlü nafaka konusunu, yani iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasını ayrı ayrı ele alındı.

  • İştirak nafakasına dair “Boşandıktan sonra çocuk yetişkin olana kadar babanın nafaka ödemesi yasalarla güvence altına alınmalıdır” ifadesine toplumun yüzde 82’si katıldı ve iştirak nafakasını destekliyor.
  • Yoksulluk nafakasına destek de oldukça yüksek. Yüzde 76’sı “Boşanmada maddi imkanı olmayan kadına, ihtiyaç duyduğu sürece boşandığı kocası nafaka ödemelidir” ifadesine katıldığını veya kesinlikle katıldığını belirtiyor.
  • İştirak nafakası uygulamasına kişilerin cinsiyet, yaş, eğitim, medeni durumu, nerede büyüdüğü, çocuğu olup olmadığı gibi özellikleri ne olursa olsun, toplumun tüm kesimleri yüksek oranlarda destek veriyor.
  • İştirak nafakasının yasalarla güvence altına alınmasına kadınların yüzde 86’sı katıldığını veya kesinlikle katıldığını ifade ederken, bu oran erkeklerde yüzde 78.  Medeni duruma göre incelediğinde bekar kadınların yüzde 85’i önermeye katılırken, bekar erkeklerde bu oran yüzde 76.  Konunun asıl muhatabı olan boşanmış kişilere bakıldığında ise kadınların yüzde 93’ü bu önermeye katılırken, erkeklerde bu oran yüzde 52. Raporda ‘boşanmış kişilerin örneklemde oldukça az sayıda kişiyi ifade ettiği’ belirtiliyor.

  • Yoksulluk nafakasına dair “Boşanmada maddi imkanı olmayan kadına, ihtiyaç duyduğu sürece boşandığı kocası nafaka ödemelidir” önermesine verilen cevapları demografik özellikler üzerinden incelediğinde de iştirak nafakasında olduğu gibi toplumun tüm kesimleri fikri oldukça yüksek oranlarda destekliyor.
  • Medeni durumla birlikte incelediğinde kadınların tüm gruplarda bu önermeye erkeklerden daha fazla katılıyor. Bekar kadınların yüzde 80’i katıldığını veya kesinlikle katıldığını ifade ederken, bekar erkeklerde bu oran yüzde 74. Boşanmış kadınların yüzde 77’si önermeye kesinlikle katıldığını veya katıldığını ifade ederken, boşanmış erkeklerde bu oran yüzde 43.
  • İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası konularındaki görüşlerin bir arada analizine göre, ikisini birden destekleyenler (“kesinlikle katılıyorum” veya “katılıyorum” cevabı verenlerin), yüzde 70 oranında. Diğer bir deyişle her 10 kişiden yedisi ikisini birden destekliyor.
  • Raporda “toplumun nafaka konusunda tavrının oldukça net olduğu anlaşılıyor” ifadesine yer verilerek, toplumda genel olarak boşanmaya karşı bir direnç olmadığı ve bu raporda ele alınan yoksulluk nafakası konusunda kadının desteklenmesi gerektiğine dair güçlü bir inancın olduğu belirtiliyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
21. yüzyılın insanlık kaybı – Dilan Dirayet Taşdemir
Sonraki Haber
İHD: Hurmüz ve Şimuni Diril nerede?