Sancar: Alternatif bir bilim kurulu oluşturmak için adım attık

HABER MERKEZİ – HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Corona virüsü salgınına karşı partilerinin “alternatif bilim kurulu” oluşturmak için adım attığını söyledi. Hükümetin vaka açıklamaktan öteye gitmediğini de ifade eden Sancar, AKP iktidarının halk sağlığını koruyacağına sermayeye kaynak aktarmayı tercih ettiğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partilerinin sosyal medya hesapları aracılığıyla düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hükümetin Corona virüsüyle mücadelede tehlikenin büyüklüğünün gereklerine uygun tedbirleri almadığını ya da bir kısmını çok geç aldığını ifade eden Sancar, “Türkiye dünyada salgının en sert yükseldiği, en sert yayıldığı ülkelerden biri haline geldi” dedi.

Hükümetin vaka açıklamaktan öteye gitmediğini ifade eden Sancar, AKP iktidarının halk sağlığını koruyacağına sermayeye kaynak aktarmayı tercih ettiğini söyledi.

“Süreci şeffaf yönetmedi”

Yapılması gerekenin insanların evde güvenceli kalmasını sağlayacak kaynakları seferber etmesi gerektiğine dikkati çeken Sancar, “Hükümet bunları yapmadığı gibi aynı zamanda başka yanlışlar da yaptı. Süreci şeffaf yönetmedi. Toplumun katılımını sağlayacak kanalları işletmedi. Tam tersine tekçi, merkeziyetçi bir anlayışla bu süreci karartmalarla yürüttü. Yani şeffaflıktan yoksun ve katılımcılığı hiçbir şekilde içermeyen bir yönetim anlayışını benimsedi” diye konuştu.

Salgınla mücadele etmenin en önemli yolunun şeffaflık ve samimiyet olduğuna dikkati çeken Sancar, “İnsanlar eğer kamu otoritesine inanmıyorlarsa, samimiyetine güvenmiyorsa tedbirlere de riayet etmek konusunda yeterince kararlı davranmayabilirler” dedi.

“İktidara duyulan güvensizlik var”

Sancar, HDP olarak kendilerinin ilk günden bir Merkezi Kriz Koordinasyonu oluşturduklarını belirterek, “Bu komisyonlar ekonomiden sosyal politikalara, mültecilerden sağlığa kadar pek çok alanda her gün çalışmalar yaptılar. Bu çalışmaları rapor haline getirdik ve raporları kamuoyuyla paylaştık” diye konuştu.

Bugün gelinen noktada artık evde kalma çağrılarının çok daha ciddi bir etkisi ve anlamı olduğunu belirterek, özellikle Kürt illerinde sokağa çıkma konusunda bu çağrıların yeterince karşılık görmediğini vurgulayarak, “Bunun sorumluluğunu insanlara yıkmak en hafif deyimiyle insafsızlık ve vicdansızlık olur” dedi ve ekledi:

“Bunun çeşitli nedenleri var. Bölgede sokağa çıkma yasaklarına, son birkaç güne kadar yeterince riayet edilmemesinin temelinde iktidara duyulan güvensizlik var.

“İktidarın bu konularda yaptıklarının daha önceki yaptıklarından farklı olmadığı yönündeki köklü inanç burada da karşımıza çıkıyor. İnsanlar iktidarın çağrılarının ve iktidarın çabalarının kendilerini korumaya dönük olduğuna inanmadılar.”

“Evde kalamayanların durumu ne olacak?”

‘Evde kalın’ çağrısı yapan iktidarın bunun güvencesine kaynak ayırmak zorunda olduğunu ifade eden HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “İnsanlara evde kalın çağrısı yapıyorsunuz da evde kalamayanların durumu ne olacak? Mesela her gün çalışmak zorunda olanlar ne yapacak? Ya da evde kalanların yeterli geliri yoksa nasıl geçimini sağlayacaklar? Sağlıklarını ve beslenmelerini nasıl temin edecekler?” diye sordu.

Hükümet sorumluluklarını yerine getirmediğini belirten Sancar, “Hükümet sorumluluklarını yerine getirmediği için tedbirlerimizden vazgeçmemiz, tedbirlerimizi savsaklamamız söz konusu olamaz. Dolayısıyla biz elimizden gelen bütün çalışmaları sürdürmeliyiz” dedi.

“Evde kalan insanlarımızın, ihtiyaçları için ilçe yönetimimizdeki görevlilere ulaşması yeterlidir” diyen Sancar, bu zor şartlara rağmen dayanışmanın mümkün ve gerekli olduğunu söyledi.

“Hükümetin insafına, inisiyatifine bırakamayız”

Halkın sağlığını hükümetin keyfi ve yanlış politikalarına bırakmayacaklarına dikkat çeken Sancar, ulusal kriz merkezinin oluşturulmasının gündemlerinde olduğunu ifade ederek, “HDP olarak alternatif bir bilim kurulu oluşturmak üzere adımlarımızı attık” diye konuştu.

Sancar, “Böylece topluma güvenilir bilgiyi aktaracak bir güçlü bir merci, bir odak oluşturmuş olacağız. Toplumun her şeyden çok güvenilir bilgiye her şeyden çok güvenceli hayata ihtiyacı vardır ve bizler bunları dediğim gibi böyle bir anlayışa sahip hükümetin insafına, inisiyatifine bırakamayız” dedi.

“Bir an önce tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılsın”

Sancar konuşmasında cezaevlerinin durumuna da dikkat çekti.

“Salgının en ciddi vurabileceği yerlerin başında cezaevleri geliyor” diyen Sancar şunları söyledi:

“Cezaevleri pek çok açıdan çok ciddi bir tehditle karşı karşıyadır. Salgının en ciddi vurabileceği yerlerin başında cezaevleri geliyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği kaç keredir bu hususları vurguluyor ve bütün hükümetlere çağrı yapıyor; bir an önce tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılacağı düzenlemeler yapılsın diye.

“Aynı şekilde Avrupa Konseyi’nden de çağrılar geliyor. Bunun dışında uluslararası sivil kuruluşlar da çeşitli çağrılar yapıyorlar. Biz de diyoruz ki; evet güvenceli geçim, halk sağlığı ve bununla bağlantılı konular dışında hiçbir mesele Meclis’in gündemine gelmesin.”