Ana SayfaYazarlarElend AydınBuluttan şapka

Buluttan şapka


Elend Aydın


“Bir zamanlar insanlar hayatlarından memnun değillerse devrim yaparlardı. Şimdi alışverişe çıkıyorlar. Tamamen bir hafıza kaybı dönemi yaşıyoruz” demiş Arthur Miller.

Alış verişe çıkmak? Nedir alış veriş? Alan kim, satan kim! Bu durumda, memnuniyetsizliklerini pazara süren objeler olmuyor mu insanlar? Yani esas satıcı, “satıcı” değil, müşteridir. Çünkü devrim yapabilecekken memnuniyetsizlikleriyle yapmıyor ve pazara koşuyor, pazarlamaya! Memnuniyetsizliğini.

Satıcı bunun farkında mı? Muhtemelen. Yoksa böyle hortlatılmazdı satıcılık, krediler, paketler, “üç al bir öde”ler. “Esas satan sizlersiniz, hem de kalbinizi, belleğinizi, ruhunuzu, ama –mış gibi yapıyoruz, siz de kanıyorsunuz!” mealinde kıs kıs gülüyordur satıcılar, değil mi?

Devrim demişken… Sovyetler Birliği gibi global bağlamlar gelmesin aklımıza –ki öylesi devrimlerin eksik kaldığı için yıkıldığını zaman gösterdi.

Ev içi, insan içi, ilişkiler içi devrimlerden bahsediyorum. Aynada bize soğuk ve yılgınca bakan “arkadaşı” güldürmek de devrimdir, tekrarı durdurmak için güne bir gülle başlamak, en yakın ilişkilerde bulunan çizikleri gidermek, sürüp giden anlamsızlaştırmaları durdurmak da…

“Hafıza kaybı dönemi” yaşamayalım. Hafızamızı devrimlerle sulayıp AVM’lerde peşkeş çekmeyelim.

Hadi bugün dünya devrim günü. Aynadaki “arkadaşla” işe başlayıp bir karanfil armağan edelim gülüşünün kıyısına.

Memnuniyetsizliklerimizin değerini bilip, onlara kanatlar takalım, devrim olsun şimdiki zaman ve her zaman.

Memnuniyetsizliklerimizin haklı reddedişlerden oluştuğunu, pazara sürülmeyi hak etmeyip, hayatı güzelleştirebileceğimiz cevherlerimiz olduğunu unutmadan, devrime koşalım.

Bugüne bir mum, düne bir papatya, yarına isyankar bir kahkaha, devrim yapalım. Her gün devrimle güzelleşsin.

İtaatin tanklarına takoz koyalım ister makro ister mikro düzlemde olsun. Bizi zavallı, çilekeş günlere mahkum edenlere karşı kepenk indirip tüm mahkumiyetleri bozalım.

Planlar ve karşı planlar geliştirip kendi hayatımızın öznesi olalım, hayallerimizin, masalımızın… Pazara sürmeyelim hiçbir insani halimizi. Kimsenin gölgesi olmayalım.

Devrim olsun her şey, iktidarın “i”sine bir aman vermeyelim kalp içinde, ev içinde, bellek içinde, ülke içinde.

Bir şapka takalım bulutlardan, başımızı öne eğmemizi isteyenlere inat, bulut olsun, bulut olsun şapkamız.

AVM’lerin nesnesi değiliz artık ey aynadaki ve dışındaki arkadaşlar. Tutuşan kibrit çöpleriyle alevlendi hayatın gizli anlamı. Şimdi devrim zamanı, daima devrim zamanı. Yeter ki yere düşürmeyelim buluttan şapkamızı, değil mi?

Previous post
Samsun'da erkek şiddeti: Huriye Karadeniz öldürüldü
Next post
İstismar faili erkek cezaevinde ölü bulundu