Ana SayfaGüncelAnneler soruyor: Çocuklarımızın mezarından ne istiyorsunuz?

Anneler soruyor: Çocuklarımızın mezarından ne istiyorsunuz?

HABER MERKEZİ – Yüksekova’da defalarca saldırıya uğrayan mezarlıkta çocuklarının mezarı bulunan anneler, “Ölen çocuklarımızın mezarlarından ne istiyorsunuz?” diyerek tepki gösterdi. ÖHD’den Ramazan Kurt, mezarlara dönük saldırıların süreklileştiğine vurgu yaparak, “Söz konusu saldırılar münferit değil. Tam da bahsettiğimiz durumlardan dolayı bir devlet aklının, geleneğinin bir ürünüdür” dedi.

Muş’tan Van’a, Bingöl’den Hakkari’ye birçok ilde mezarlıklar tahrip ediliyor.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Orman Mahallesi’nde ise son beş yıl içinde yedinci kez saldırıya uğrayan mezarlıklar var. Aileler tepkili.

Burada saldırıya uğrayan mezarlardan biri Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırısında hayatını kaybeden 33 gençten biri olan Süleyman Aksu’ya ait.

MA’ya konuşan Aksu’nun annesi Kudret Aksu, birçok kez mezarlığa gelmemesi yönünde polislerce uyarıldığını söyledi.

Polislere, “Beni öldürseniz de gene geleceğim” dediğini aktaran Aksu, “Bunu kim yaptıysa gelsin beni burada öldürsün ama oğlumun mezarına karışmasın” diye konuştu.

Ölünceye kadar oğlunun mezarına gelmeye devam edeceğini belirten anne Aksu, “Ben bir anneyim. Oğlumun mezarının bu haline dayanamadım ve aynı gün etrafı toparlamak amacıyla mezarı yeniden düzenledim” dedi.

Anne Aksu, “Onlar ne kadar yıksa da ben gene de yapacağım. Hiçbir güç beni bu mezardan ayıramaz. Ancak ölünce… Ömrüm yettiğince son nefesime kadar geleceğim” diye belirtti.

3 Mayıs 2019 günü Orman Mahallesi’ndeki evlerinin arkasında bulunan su göletinde boğulan 11 yaşındaki Oğuz Güzel’in annesi Keve Güzel de oğlunun mezarının tahrip edildiğini dile getirerek, bunu hiçbir akıl ve vicdana sığdıramadığını söyledi.

Anne Güzel, “Birileri gelip hunharca mezarları tahrip etmiş. Hiçbir suçu olamayan, 11 yaşında ölen bir çocuğun mezarından ne istiyorlar? Ölen insanlardan ne istiyorlar? Artık ölüme de saygıları kalmamış. Böylesi bir olayın karşısında sözler yetersiz kalıyor ve bu konuda dava açarak, yapanların bulunması için olayın takipçisi olacağız” dedi.

Kuzeniyle aynı gün, aynı gölette boğulan 14 yaşındaki Doğan Güzel’in annesi Fatma Güzel ise, “Evlatlarımızın mezarları etrafına ektiğimiz çiçekler kopartılmış ve her taraf dağıtılarak mezarlık tahrip edilmiş. Allah bu yapılanı kabul etmesin. Ramazan ayında, mübarek bir günde yüreğimize yeniden ateşler düşürdüler. Bu olayı yapanları kınıyoruz ve bunun ortaya çıkması için davacı olacağız” diyerek, tepki gösterdi.

ÖHD: Devlet geleneği haline geldi, ölüler kriminalize ediliyor

Yaşananların ahlaki ve vicdani hiçbir açıklaması olmadığına vurgu yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Ramazan Kurt, son dönemde bölgedeki illerde polis ve askerlerce mezarlıklara saldırılar yapıldığını söyledi.

‘Kürt halkının manevi değerlerine saldırı politikasının, iktidar ve rejimler değişse dahi değişmediğini’ belirten Kurt, “Son dönemde de geliştirilen bu ahlaki vicdani değerlerden yoksun, insanlık onurunu rencide edici saldırılar, devletin tüm erklerinin katılımı ile daha da güncellenmiştir” dedi.

267 cenazenin çıkarıldığı Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Garzan Mezarlığı / 2017, MA

Yıkılan ve açılan mezarlıkları, postayla ailelere gönderilen cenazeleri hatırlatan Kurt, “Söz konusu saldırılar, olaylar münferit değildir. Tam da bahsettiğimiz durumlardan dolayı bir devlet aklının, geleneğinin bir ürünüdür. Saldırıların bu şekilde tanımlanması daha sağlıklı bir mücadeleyi ve insani tepkiyi de beraberinde getirecektir” diye konuştu.

Olayın vahamet arz eden başka bir yönünün Yüksekova’da olduğu gibi sivil mezarlıkların da hedef alınması olduğunu belirten Kurt, bazı çevrelerin “Neden sivillerin mezarlarına bunu yaptınız?” söyleminin tehlikeli olduğunu vurguladı.

Kurt, “Bu söylem ölülerimizin bile kriminalize edilerek, hedef gösterilmesi anlamını taşımaktadır. Çünkü dini, kültürü, siyasi ve felsefi inancına bakılmaksızın ölen birinin mezarının tahrip edilmesi ya da cenazesinin alınması ve de cenazeye insanlık dışı muamelede bulunulması kabul edilemez bir durumdur” dedi.

Mezarlıklara dönük saldırılara sessiz kalınmaması gerektiğini ifade eden Kurt, sorumlular hakkında hukuki yollara başvuracaklarını belirtti.

Previous post
ABD'de 'maske' cinayeti
Next post
İbrahim Gökçek ölüm orucunu sonlandırdı