Ana SayfaGüncelFahrettin Altun’dan suç duyurusu, Ragıp Zarakolu’ndan açıklama

Fahrettin Altun’dan suç duyurusu, Ragıp Zarakolu’ndan açıklama

HABER MERKEZİ – İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısı ile ilgili Ragıp Zarakolu ve Arti Media hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuyla ilgili açıklama yapan Zarakolu, “Hayatım darbelere, darbeci eğilimlere karşı mücadele ile geçti” dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Artı Gerçek’te yayınlanan “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısı nedeniyle Ragıp Zarakolu ve Arti Media (Artı TV ve Artı Gerçek) hakkında suç duyurusunda bulundu.

Altun’un avukatı Sezgin Tunç tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde Zarakolu’nun yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ‘darbe ve idam tehdidinde bulunduğu’ iddiasında bulunuldu.

Altun, yazıya sabah saatlerinde de Twitter üzerinden tepki göstermişti.

Zarakolu: Hayatım darbelere karşı mücadele ile geçti

Zarakolu, kendisine yöneltilen “darbecilik” suçlamalarına Artı Gerçek’teki köşesinde  “Zorunlu açıklama” başlıklı yazısı ile yanıt verdi

Yazının darbe karşıtı bir içeriğe sahip olduğunu ifade eden Zarakolu, “Yazının bu kadar ters yorumlanması anlaşılır bir şey değil. Cumhurbaşkanılığı sözcülerinin yazıyı yeterince okumadıkları anlaşılıyor” dedi.

“Hayatım darbelere, darbeci eğilimlere karşı mücadele ile geçti” diyen Zarakolu, insan hakları ve adalete bir gün herkesin ihtiyaç duyacağını dile getirdi.

Zarakolu ne yazmıştı?

Zarakolu “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Demokrat Parti’nin tamamlayamadığı, (Süleyman) Demirel’in kısmen başarılı olduğu otoriterleşmeyi yapısal ve İslam-Türk sentezine dayanan bir temel üzerine oturtmaya giriştiğini” kaydederek şunları ifade etmişi:

“Zaten bunun temelleri 1980 yılında Kenan Evren Cuntası tarafından atılmıştı.
“Türkiye dünya demokratik ülkeleri listesinden, otoriter ülkeler listesine düşüş yaptığı için kendini başarılı sayabilir!
“RTE’de bir Menderes travması vardı. Demirel gibi kısmen. (Adnan) Menderes olmamak için Demirel’in atmadığı takla, kurmadığı ittifak kalmamıştı. Ecevit ile bile uzlaştı, onu başbakan yaptı ve ona kanlısı Bahçeli ile hükümet bile kurdurdu.
“Korona günleri, bırakın Türkiye’yi tüm dünyayı bir sorgulamaya yöneltmekte. Bundan RTE’nin ve tayfasının kaçması mümkün değil.”

Ragıp Zarakolu hakkında

1948’de İstanbul Büyükada’da doğdu.

1977 yılında eşi Ayşe Nur Zarakolu ile birlikte Belge, Alternatif ve Alan yayınlarını kurdu.

“Türkiye’de farklı düşünce ve kültürlere saygının Türkiye’de yaygınlaşması” mücadelesini, baskılara, kitaplarına el konmasına, imha edilmesine, ağır para cezaları ve cezaevine girmesine rağmen hiçbir zaman terk etmedi.

Bir süre Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanlığı görevini de yürüten Zarakolu, Kürt sorunu ve Türkiye’deki azınlıkların durumu ile ilgili çalıştı.

Türkiye PEN Merkezi Hapisteki Yazarlar Komitesi, Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Yayımlama Özgürlüğü Komitesi başkanlıklarında bulundu. Kürt sorunu ve Türkiye’deki azınlık hakları ile ilgilendi.

İlk kez 1971 yılında Uluslararası Af Örgütü Amnesty International ile “gizli bağlantıları olduğu” iddiasıyla, Vedat Günyol, Tilda Gökçeli, Magdelena Rufer, Sebahattin Eyüboğlu, Çetin Özek, Azra Erhat, Harun Karadeniz, Faruk Pekin, Aydın Engin, Seçkin Selvi ve diğer birçok aydınla birlikte tutuklandı.

1982’de Emil Galip Sandalcı, Arslan Başer Kafaoğlu ile birlikte Demokrat gazetesini yayınladıkları gerekçesi ile gözaltına alındı.

Zarakolu en son 2011’de oğlu Deniz Zarakolu ile birlikte KCK davası kapsamında tutuklandı. Nisan 2012’ye kadar cezaevinde kaldı.

Ayşe Nur Zarakolu ile birlikte yayınladıkları kitaplar, makaleler ve konferansları nedeni ile haklarında 50’nin üzerinde dava açıldı.

Ragıp Zarakolu, 2005’te Norveç Yazarlar Birliği’nin Norveç Kültür Bakanlığı’yla birlikte verdiği “İfade Özgürlüğü Ödülü”ne, 2007’de TGC Basın Özgürlüğü ve TYB Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü’ne ve Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği Ödülü’ne 2008’de Uluslararası Yayıncılar Birliği Yayınlama Özgürlüğü Ödülü’ne, 2011’de Hagop Meghabart Yaşam Boyu Onur Madalyası’na, 2012’de PEN Jeri Laber Uluslararası Yayınlama Özgürlüğü Ödülü, Asur Kültür Ödülü ve Ayrımcılığa Karşı İLEF Evrim Alataş Ödülü’ne layık görüldü.

Previous post
TTB'den 'normalleşme planı' uyarısı
Next post
'Direnerek kazandık': Belediyeden çıkarılan işçiler 209 gün sonra işe geri döndü