Salgında “darbe” tartışması: Kimler hedefte, iktidar ve muhalefet ne dedi?

HABER MERKEZİ – Salgın günlerinde siyasetin gündemine giren konulardan biri “darbe iması”. Peki, bu konu ne oldu da bu dönemde gündeme geldi? Kimler hedefte? İktidar cephesi ne diyor, muhalefet ne söylüyor? Haberimizde derledik.

Nasıl gündeme geldi?

29 Nisan’da bir basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türk Tarih Kurumu’nun başına Afyon Ensar Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Ahmet Yaramış’ın atanmasına tepki gösterdi: “Saray rejiminin, Saray düzeninin sonu geliyor. O son, Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak bütün bu atamaları, bütün bu liyakatsizliklerin sonunu getirecek.”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise 30 Nisan’da Halk TV’de katıldığı bir programda AKP’ye yönelik eleştirilerini dile getirdi: “Şöyle bir gerçeklik var ki bu korkuları, bu savrulmaları, akılla değil öfkeyle, hırsla, 1 kişinin aklıyla iş yapmaları iktidarı hiç iyi bir yere götürmüyor. Önümüzdeki süreçte bir erken seçimle veya başka bir şekilde bir iktidar değişikliğini, hatta bir sistem değişikliğini görüyorum. Bu ülkede halkın gerçekten gözü açıldı.”

Hükümet temsilcileri ile hükümete yakın medya bu açıklamaları “darbe iması” olarak gündemleştirdi.

Devam eden günlerde ise Ragıp Zarakolu’nun kaleme aldığı 5 Mayıs tarihli yazı “darbe iması” olarak yorumlandı ve iktidar cephesince hedef alındı. Zarakolu “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısında, “Korona günleri, bırakın Türkiye’yi tüm dünyayı bir sorgulamaya yöneltmekte. Bundan RTE’nin ve tayfasının kaçması mümkün değil” diyordu.

Tüm bu tartışmalarla konu Türkiye’nin gündemine geldi ya da getirildi.

İktidar cephesi ne dedi?

Hükümet cephesi ilkin CHP’den gelen açıklamaları “darbe iması” olarak yorumladı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Bunlar, seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük yine rejim tartışması açarak, ‘demokrasiyi felç etme örgütü’nü gizli iktidar yapma peşinde koşuyorlar. Biz çok iyi biliriz; bir yerde rejim tartışması açan varsa, arkasında örgütlü kötülük vardır” dedi. AKP Sözcüsü, “Fakat unuttukları bir şey var her zaman. Türkiye Cumhuriyeti rejiminin sahibi millettir. Bu ülkede kimin iktidar olacağına milli irade karar veriyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim başkanı Fahrettin Altun, “Kaderi tayin eden Allah’a yemin olsun ki bu hastalıklı zihniyete ve tehditlerine boyun eğmeden milleti için dimdik duran liderimiz, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın sonuna kadar yanında, sonuna kadar arkasındayız” mesajını paylaştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise avukatı aracılığıyla darbe ve idam tehdidi içerdiği iddiasıyla Zarakolu’nun yazısı hakkında suç duyurusunda bulundu.

İktidar ortağı MHP de çok geçmeden tartışmaya katıldı. MHP lideri Devlet Bahçeli, “Böylesi bir ortamda CHP’li siyasetçilerin demokrasi dışı özlemleri, zilletin çamuruna bulanmış gazete, dergi, internet sitesi ve bazı köşe yazarlarının ‘Yeni bir zihniyet ve çağdaş siyasi iktidarı şart’ ifadeleri milli irade düşmanlığının nasıl da tavan yaptığına en açık delildir. CHP demokrasi hazımsızlarının kervanbaşıdır” dedi.

Halk TV’ye ceza, Evrensel ve Artı Gerçek’e soruşturma

İktidarın muhalefeti “darbe iması” ile itham ettiği bu 1 haftalık süreçte, hedefteki isimlerin konuştuğu ya da kalem oynattığı mecralara ceza yağdı, soruşturmalar açıldı.

RTÜK, Halk TV’de yayımlanan Sözüm Var programına konuk olan CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun sözleri nedeniyle kanala 5 program durdurma ve yüzde 5 idari para cezası kesti.

Ragıp Zarakolu’nun Evrensel gazetesinde ve Artı Gerçek’te yer alan köşe yazısı nedeniyle bu mecraların sorumlu müdürleri ile bağlı oldukları yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Muhalefet ne diyor?

Hedefteki isimlerden CHP’li Özel kendisine dönük ithamlara, “Darbe tehlikesi varsa, namusumuzla şerefimizle tüm darbelerin karşısındayız. 12 Eylül bizim üzerimizden geçti! 12 Mart muhtırasına karşı net tavır gösteren Ecevit’in partisiyiz biz. Biz hangi darbeden zarar görmemişiz? Bir darbe kalkışması olursa karşısında yine biz dururuz!” sözleriyle karşılık verdi.

Kaftancıoğlu, sözlerinin çarpıtıldığına işaret ederek söylediklerini yineledi: “Tekrarlıyorum: Erken, baskın ya da geç hiç fark etmez, ilk seçimde gidecekler. Çünkü yönetemiyorlar.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi’ye şunları söyledi: “Bu kadar gündeme taşınmasının nedeni, beceriksiz bir yönetim var, beceriksizliğini kamuoyunun gözünden kaçırmak için. Söz verdiği halde maske dağıtamayan beceriksiz bir yönetim var. Bu beceriksizliğini örtmek için gereksiz, lüzumsuz bir darbe tartışması başlatıyor. Ne darbesi Allah aşkına ya! Ne darbesi, ne darbesi…”

HDP Sözcüsü Ebru Günay, dönen tartışmalara basın açıklamasında değindi, “Bizler HDP olarak tarihimiz boyunca darbelere karşı durduk ve darbelerin sadece askeri değil yürütme erkiyle de gerçekleşebileceğini düşünüyoruz” dedi ve şunları söyledi:

“Ordu, istihbarat, jandarma hepsi bugün AKP iktidarının elinde. Ellerinde somut bilgi varsa açıklasınlar. Ortada dolaşan dedikodular üzerinden halkı panik havasına sokmak, toplumu kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Bir siyasi iktidar, devleti dedikodularla yönetemez, yönetmemelidir. Dolayısıyla varsa bildikleri açıklasınlar.”

TBMM’de bir basın açıklamasıyla konuya dair açıklamalarda bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise, “Evet doğrudur darbe var. Dolar darbesi var” dedi ve ekledi: “Başkanlık sistemi dediğimiz, ne olduğu belli olmayan, neresinden tutarsan tut elinde kalan bu ucube sistem, Türkiye’ye daha çok büyük bedeller ödetir.”

Zarakolu ve Halk TV’den açıklamalar

Yazar Zarakolu, kendisine yöneltilen “darbecilik” suçlamalarına Artı Gerçek’teki köşesinde “Zorunlu açıklama” başlıklı yazısı ile yanıt verdi. Suçlama konusu yapılan yazısının darbe karşıtı bir içeriğe sahip olduğunu ifade eden Zarakolu, “Yazının bu kadar ters yorumlanması anlaşılır bir şey değil. Cumhurbaşkanılığı sözcülerinin yazıyı yeterince okumadıkları anlaşılıyor” dedi. “Hayatım darbelere, darbeci eğilimlere karşı mücadele ile geçti” diyen Zarakolu, insan hakları ve adalete bir gün herkesin ihtiyaç duyacağını dile getirdi.

Halk TV ise kanala verilen cezayı, “İktidar cenderesi” olarak yorumladı.