Ana SayfaGüncelAmerikalı Bir Ermeni’nin Feminist Olma Yolculuğu: Aslan Kadının Mirası

Amerikalı Bir Ermeni’nin Feminist Olma Yolculuğu: Aslan Kadının Mirası

HABER MERKEZİ – Arlene Voski Avakian’ın “Aslan Kadının Mirası” Aras Yayıncılık’tan çıktı. 1915’te Kastamonu’dan Amerika’ya uzanan yolculuğunda ölümlerden sağ kurtulan “Aslan” anneanne Elmas Tutuyan’ın mirasına sahip çıkan yazarın kitabı da adını bu hikayeden alıyor. Yazar, Amerika’da geleneksel bir Ermeni aileden gelip bir kadın ve feminist olarak kendini inşa edişinin zorlu serüvenini anlatıyor.

Massachussetts Üniversitesi – Amherst’te Onursal Profesör ve Kadın, Toplumsal Cinsiyet, Cinsellik Çalışmaları Bölümü’nün kurucusu ve eski başkanı olan Arlene Voski Avakian’ın “Aslan Kadının Mirası” adlı kitabı Aras Yayıncılık’tan çıktı.

Kitabı İngilizceden Türkçeye Meral Camcı tercüme etti, editörlüğünü ise Rober Koptaş üstlendi.

Kitap, Avakian’ın, Amerika’da geleneksel bir Ermeni aileden gelip bir kadın ve feminist olarak kendini inşa edişinin zorlu serüvenini anlatıyor.

1915’te soykırımdan sağ kurtulmuş bir ailenin üçüncü kuşaktan torunu olan Avakian, geleneksel orta sınıf değerlerle donanmış bir ortamda yetiştikten sonra kişiliğini, kimliğini arama ve bulma mücadelesini adım adım ilerleyerek aktarıyor metinde.

Yazar, ataerki ve ırk ayrımcılığıyla çevrelenmiş koşullar altında kadınların ve farklı gruplardan ezilenlerin nasıl baskı altına alındığını günden güne fark edişini ve bununla mücadele ede ede toplumsal cinsiyet, cinsellik, kimlik meselelerindeki özgün duruşunu nasıl oluşturduğunu tarif ediyor.

Kadın, eş, anne olarak kendisinden beklenenler ve kendisine çizilen sınırlarla kendi yapmak istedikleri arasındaki uçurum karşısında dehşete düşüp başta bocalayan, ancak zamanla özgün yolunu bulan ve o yolda yürüdükçe kendisine benzer arayışlarda olan insanlarla da buluşan Avakian, bu heyecanlı yolculuğu, 1915’te çok güç koşullar altında hayatta kalmış anneannesinin hatırasına hürmeten de paylaşıyor okurla.

Avakian, Kastamonu’dan Amerika’ya uzanan yolculuğunda ölümlerden sağ kurtulan “Aslan” anneanne Elmas Tutuyan’ın mirasına sahip çıkıyor kitabıyla.

Kitabın Türkçeye çevrilmesi üzerine Aras Yayıncılık’a verdiği ve kitabın arka sayfasına konan notta da şöyle diyor:

Bundan yirmi beş yıl önce, İstanbul’daki bir yayınevinin Aslan Kadının Mirası’nı Türkçeye çevirip yayımlayacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Anneannem Elmas Tutuyan, 1915’te Kastamonu’da yaşadıklarını anlattıktan sonra arkasına yaslanmış, gözlerimin içine bakarak hikâyesini “bütün dünyaya anlatmamı” istemişti. O zamanlar kimselere anlatmak istememiştim. Kendimi zaten Amerikan toplumunda “derkenarda kalmış” hissediyordum. Bu hikâyeyi başkalarına anlatmak, onu ailemin geçmişinin bir parçası olarak kabul etmek, beni daha da dışarı iter gibi geliyordu. Anneannemin hikâyesi, uzun yıllar boyunca içimde üstü örtülü vaziyette kaldı. Büyürken, onun hikâyesinin benimkiyle iç içe geçmemesi için ne kadar direnirsem direneyim, otuzlu yaşlarıma geldiğimde artık Elmas’ın hikâyesinin hayatımdaki merkezi rolünü kabul etmiştim. Aslan Kadının Mirası 1992’de yayımlandığı zaman, nihayet anneannemin bana verdiği görevi yerine getirmiş ve hikâyesini “dünyaya” anlatmıştım ama şimdi Elmas’ın hikâyesinin doğduğu ve çocuklarını dünyaya getirdiği ülkede anlatılıyor oluşu, beni hem büyük bir hayrete düşürüyor, hem de içimi sevinçle dolduruyor. Elmas’ın hikâyesi bu kitapla anayurduna dönüyor.




Önceki Haber
Ordu'da ekolojik yıkım fındığı vurdu, kooperatifleşme şart
Sonraki Haber
"Savunma Yürüyor": Barolara tehdit varsa bütün yurttaşlar tehdit altındadır