AYM kararı beklenmedi: Hukukçular tepkili, Meclis başkanı kararın arkasında

5 Haziran 2020 13:21

HABER MERKEZİ – Vekillikleri düşürülen ve ardından tutuklanan HDP milletvekillerinin avukatları, Anayasa Mahkemesi’nde devam eden bireysel başvuru kararları beklenmeden ve adli kontrol tedbirleri uygulanmadan verilen tutuklama kararına tepkili. Hukukçular kararın ‘ayrımcılık ve siyasi faaliyetlerinin engellenmesine dönük olduğunu’ söylüyor. TBMM Başkanı Şentop ise kararı savunuyor ve “Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurusu var ama o kesinleşmeye engel değil” diyor.

HDP milletvekilleri Leyla Güven ve Musa Farisoğulları ile CHP’li Enis Berberoğlu’nun vekilliklerinin düşürülerek tutuklanmalarına hukukçular tepkili.

İki HDP’li vekilin Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) devam eden bireysel başvuruları henüz sonuçlanmış değil.

Bu durumu hatırlatan Güven ve Farisoğuları’nın avukatları, Anayasa Mahkemesi kararı beklenmeden ve adli kontrol tedbirleri uygulanmadan verilen kararın ‘ayrımcılık ve siyasi faaliyetlerinin engellenmesine dönük’ olduğunu söyledi.

Milletvekillikleri meselesinden ayrı olarak tutuklama kararının, Anayasa ve taraf olunan uluslararası sözleşmelerde koruma altına alınan hak ihlalleri halinde değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Güven’in avukatı Reyhan Yalçındağ, her iki milletvekilinin Anayasa Mahkemesi’nde devam eden bireysel başvurularının sonuçlanmadığını hatırlattı.

Yalçındağ, yerel mahkemelerin ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yapma haklarıyla ilgili verilen mahkûmiyet kararlarının hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne hem Anayasaya aykırılık teşkil etmesinden bahisle Anayasa Mahkemesince verilen onlarca ihlal kararlarının olduğunu anımsattı.

Anayasa Mahkemesi tarafından karar verilmesi beklemeksizin milletvekilliklerinin düşürülmesinin demokratik siyaset yapma hakkının ihlali olduğunu yineleyen Yalçındağ, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebinde bulunduklarını açıkladı.

Şentop’tan savunma

Hukukçuların bu tepkisine karşın TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise üç ismin vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin, yargı paketlerini ve infaz düzenlemelerini beklediklerini belirterek, “Normal şartlarda dünkü isimlere onlar da eklenecekti ve beş ismin milletvekilliği düşecekti” sözleriyle kararı savundu.

Şentop, HaberTürk’ten Kübra Par’ın, “Anayasa Mahkemesi’nden Yargıtay kararını bozacak bir karar çıkarsa milletvekilliği düşmüş olacak. Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş olmaları kesin yargı kararına mani değil midir?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Hayır, Anayasa ‘Kesinleşmiş hüküm giyer’ diyor.”

Güven, Farisoğulları ve Berberoğlu’nun yargı süreci

2009 yılında yerel seçimlerin ardından “KCK” adı altında başlatılan operasyonlarda tutuklanan Kürt siyasetçiler, belediye eşbaşkanları, meclis üyeleri, insan hakları savunucuları, gazeteci ve aydınların bulunduğu 154 siyasetçinin 8 yıldır yargılandığı KCK Ana Davası’nda 28 Mart 2017 tarihinde karar çıkmış, 99 kişiye toplam bin 109 yıl 10 ay 22 gün hapis cezası verilmişti.

Yapılan itiraz üzerine dosyayı inceleyen Antep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, 18 Nisan 2018’de aldığı kararda 89 isim hakkındaki hükmü onarken, diğer 10 isme verilen cezalara dair kısmi bozma kararları vermişti.

Bunun üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı ve İstinaf Cumhuriyet Başsavcılığı ile Kürt siyasetçilerinin avukatları Yargıtay 16. Daire’ye temyiz başvurusunda bulunmuştu.

Yargıtay Başsavcılığı, hazırladığı mütalaasında yerel mahkemenin 6 yıl 3 ay hapis cezası verdiği DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ile birlikte 18 yıl hapis cezası verilen HDP Van Milletvekili Tayip Temel, 9’ar yıl hapis cezaları verilen Mardin Milletvekili Pero Dündar ve Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları’nın cezalarının onanmasını istemişti.

Yargıtay ise Farisoğulları’na “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla verilen 9 yıl, Güven hakkında da verilen 6 yıl 3 ay hapis cezalarını onamıştı.

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, ‘MİT TIR’larının Durdurulması’ görüntülerinin Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmasına ilişkin davada tutuklanmış ve 25 yıl hapis cezası almıştı. Karar üst mahkemeye taşınmıştı.

İstanbul Bölge Adliye 2. Ceza Dairesi (İstinaf) mahkumiyet kararını bozduğunu açıklamıştı. Kararda, “Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağı” belirtilmişti. Dosya ise yeniden incelenmek üzere 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.

Ancak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, CHP Milletvekili Berberoğlu hakkında verilen 25 yıllık hapis cezasına ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin bozma kararını usul ve yasaya aykırı bulduğunu açıklamıştı. Mahkeme, dosyayı iade etmişti.

Yeniden görülen davada Berberoğlu, 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.