Ana SayfaGüncel‘İşkence Komisyonu’ raporunu açıkladı, tespit ve taleplerini sıraladı

‘İşkence Komisyonu’ raporunu açıkladı, tespit ve taleplerini sıraladı

HABER MERKEZİ – İHD, TİHV ve Diyarbakır Barosu tarafından oluşturulan ‘İşkence Komisyonu’, emniyette işkenceye uğradığına dair görüntüleri paylaşılan M.E.C.’nin teslim olduğu andan itibaren sistematik bir şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kaldığının doğrulandığını açıkladı. Komisyon, işkence vakasına ilişkin tespit ve taleplerini sıraladı.

Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, 30 Mayıs’ta Bağlar ilçesinde Atakan Arslan isimli polisin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan silahlı saldırının ardından tutuklanan M.E.C.’ye il emniyet müdürlüğünde işkence edildiği iddialarına ilişkin hazırladığı raporu açıkladı.

Raporu Diyarbakır Barosu Adli Yardım binasında kamuoyuyla paylaşan Baro Başkanı Cihan Aydın, 31 Mayıs günü avukatların gözaltında tutulan M.E.C. ile yapmak istediği görüşmenin engellendiğini söyledi.

Önce M.E.C.’ye sağlık raporu alınacağı gerekçesiyle görüştürülmediğini belirten Aydın, “Şüphelinin avukatlarla görüşmek istemediği ve bu talebe ilişkin ellerinde şüpheli tarafından imzalanmış belge olduğu” ve görüşmenin herhangi bir hukuki dayanak olmaksızın engellenmeye devam edildiğini aktardı.

Avukatların 8 saat boyunca M.E.C. ile görüştürülmediğine vurgu yapan Aydın, avukatların telefonlarını dışarıda bırakmak şartıyla görüştürüldüğünü de sözlerine ekledi.

Baro Başkanı Aydın, M.E.C.’nin avukatlara verdiği bilgileri şöyle aktardı:

“31 Mayıs’ta sabah saat 10.30 sularında teslim olmadan önce yaralanan kişinin ölüp ölmediğini, polis olup olmadığını bilmiyordum. Karakolda şahsın öldüğünü ve polis olduğunu öğrendim. Bağlar karakoluna teslim olduktan sonra 5 dakika içerisinde bir ekip geldi ve beni Oryıl’ın bitişiğinde bulunan karakola getirdiler. Bu süre zarfında teslim olmamdan itibaren her defasında darp ediyorlardı, işkence ediyorlardı. Hiç durmadılar.
“Oryıl’ın oradaki karakolda 5 dakika durmadan beni asayişe getirdiler. Bana en uzun süre işkence ve kötü muameleyi, Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği’ndeki koridorun sonunda bulunan sol odada gerçekleştirdiler. Beni, bahsini ettiğim odaya getirene kadar darp etmeye işkence etmeye devam ettiler. Herkes anneme, bacıma, aileme sinkaflı küfür ediyordu.
“Ben teslim olduğum zaman 4-5 saat ters kelepçeli bir şekilde kaldım. İşkence ettiklerinde ters kelepçeli bir şekilde etmeye devam ediyorlardı. Üstümdeki tüm kıyafetleri çıkarıp çıplak elle ve copla işkence ediyorlardı. Boğazımı sıkıp nefes almamı engelliyorlardı, boğulacak gibi olduğumda bırakıyorlardı.
“Bana işkence ettikleri vakit başımı eğip gözümü kapatmaya çalışıyorlardı. 1 Haziran öğleden önceye kadar şuurum yerinde değildi. Ben 31.05.2020 tarihinde ifade vermeden 15-20 dakika önce doktor beni bulunduğum yerde muayene etti. Muayene esnasında polislerden biri mevcuttu.”

M.E.C.’nin yakalanmasına ilişkin başlatılan operasyon kapsamında Şeyhmus ve Menice Yılmaz çiftinin evine yapılan baskında köpeklerin kullanıldığı işkence iddiasına da açıklamasında yer veren Aydın, “Ulusal ve uluslararası mevzuatta işkence suçu mutlak olarak yasaklanmıştır. Buna karşılık son olayda da görüldüğü üzere işkence yasağına aykırı davranılmıştır” dedi.

Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yasağa rağmen son dönemlerde Diyarbakır’da özellikle ilk yakalama anında polisin kapı çalmadan doğrudan kapıları kırarak konutlara girmesi yaygın bir idari pratik haline gelmiştir. Birçok olayda şüphelinin yanı sıra konutta kalan kişilere de işkence ve kötü muamelede bulunulduğu iddia edilmektedir.”

Komisyonun tespitleri

Baro, İHD ve TİHV tarafından oluşturulan “İşkence Komisyonu”nun yaptığı birebir görüşmeler, adli raporlar, ayrıntılı anlatımlar, gözlem ve incelemeler sonucu yaptığı tespitlerle, gözaltına alınan M.E.C’nin teslim olduğu andan itibaren sistematik bir şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kaldığının doğrulandığı vurgulandı.

Komisyonun raporunda, şu tespitlere de yer verdi:

“Şahısla yapılan görüşmede çekilen şahsa ait fotoğraflarda şahsın vücudunun çeşitli yerlerinde yoğun şekilde ekimozların olduğu görülmektedir. Şüpheli kendi iradesi ile kolluk birimine teslim olmasına karşın elleri arkadan bağlanarak yüzüstü yatırılıp görevli emniyet personelleri tarafından işkenceye maruz bırakılmıştır.
“Ters kelepçe işleminin yapıldığı basına yansıyan görüntülerle de sabittir. Alınan başvurulardan da görülmüştür ki M.E.C.’nin ikamet ettiği evin bulunduğu binadaki evlerin kapıları kırılarak polisler tarafından bina sakinlerine işkence yapılmıştır. Şüphelinin gözaltında kaldığı süre boyunca işkencenin yanı sıra hakarete uğradığı ve ağır bir psikolojik baskı altında bırakıldığı kanaatine ulaşılmıştır.
“Yapılan ev baskınlarında çocuğun yüksek yararı ilkesi çerçevesinde yaklaşılması gerekirken, korku ve panik yaratılarak eziyet ve kötü muamele eylemlerinde bulunulması, kolluk personelinin tutumu ve çocukların yaşananlara şahit olmaları nedeniyle çocuklar üzerinde travma yaratıldığı tespit edilmiştir.”

Raporda ayrıca, adli ve idari yetkililerin işkence iddialarına kayıtsız kaldığı, kamuoyuna yanlı ve yanlış bilgiler servis ettiği tespiti de yer aldı.

Komisyonun talepleri

Diyarbakır Barosu Başkanı Aydın, “İşkence Komisyonu”nun taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

  • Bu olayda özellikle mağdur M.E.C. hakkında kolluk biriminde düzenlendiği ileri sürülen doktor raporuna itibar edilmeyerek, işkence iddialarıyla ilgili olarak mağdur hakkında derhal ayrıntılı ve uygun kuruluş ve koşullarda tıbbi raporlar düzenlenmeli.
  • İşkence iddialarıyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı derhal mağdurlardan ayrıntılı bir beyan almalıdır. İşkencenin meydana geldiği iddia edilen kolluk araçları ve birimlerinin güvenlik kameraları görüntülerine derhal el konulmalıdır.
  • Mağdurların işkence iddialarıyla ilgili beyanları dikkate alınarak işkence yapan, işkenceye tanıklık etmesine rağmen ve suçu bildirmeyen kolluk personeli hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmalı ve soruşturma süresince açığa alınmalıdır.
  • Bu tür iddiaların önüne geçmek için ev aramaları, yakalama ve gözaltına alma operasyonları başından sonuna kadar kamera ile görüntülenerek soruşturma dosyasına eklenmelidir.
  • İşkence ve kötü muamele soruşturmaları etkin, hızlı ve şeffaf bir şekilde yürütülmeli, avukatların görevlerini yapmaları keyfi bir şekilde engellenmemelidir.

Aydın son olarak, adli ve idari makamları cezasızlık politikasını terk etmeye, suçun ve faillerin etkin bir soruşturma ile tespit edilerek, yargı önüne çıkarılmasına davet etti.

Ne olmuştu?

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde 30 Mayıs günü üç kişiye kimlik kontrolü yapmak isteyen polislere ateş açılmıştı.

Saldırıda yaralan 31 yaşındaki polis Atakan Arslan, kaldırıldığı özel hastanede tedaviye alınmış ancak kurtarılamamıştı.

Polis şüphelilerden ikisini yakalarken, bir diğeri de kendisi teslim olmuştu.

MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un danışmanı Emre Soylu Twitter hesabından, gözaltına alınan M.E.C.’nin emniyette işkenceye uğradığına ilişkin fotoğrafı paylaşmıştı.

Soylu, M.E.C.’ye ait işkence fotoğrafını, “Hain, emniyetin şefkatli kollarında” notuyla dolaşıma sokmuştu.

Urfa ve Diyarbakır Baroları Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işkence fotoğraflarına tepki göstererek soruşturma başlatılmasını istemişti.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ise söz konusu işkenceye ilişkin yaptığı açıklamada, “ince arama” yapıldığı ve “orantılı güç” kullanıldığı iddiasında bulunmuştu.

Polise saldırı sonrası gözaltına alınan M.E.C ve F.A. “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek” suçlamasıyla tutuklanırken, soruşturma kapsamında gözaltına alınan diğer üç kişi ise adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmıştı.

Öte yandan Diyarbakır’da polise saldırı sonrası M.E.C. adlı kişinin arandığı gece yarısı bir evin kapısını kırarak içeri giren polislerin, çocuklarının gözleri önünde köpekleri kullanarak Yılmaz çiftine işkence yaptığı belirtilmişti.

Çiftin avukatı, darp raporuyla birlikte polisler hakkında suç duyurusunda bulunurken, İl Emniyet Müdürlüğü ise soruşturma başlatıldığını duyurarak, Şeyhmus Yılmaz’ın köpeği tekmelediğini ve bunun üzerine köpeğin “refleks” gösterdiğini iddia etmişti.


‘Ev baskınında polisler köpekleri işkencede kullandı’

Emniyette işkence: Fotoğraflar paylaşıldı, barolardan tepki




Önceki Haber
ÖHD'den cenazelerin kaldırıma gömülmesine dair suç duyurusu
Sonraki Haber
Ceren Damar’ın babası, sanık avukatı Bıçak’ı şikayet etti: Meslekten men edilsin