Ana SayfaToplumsal CinsiyetMuharrem Eralp’in öldürdüğü Ayşegül Öztürk anıldı: Yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz

Muharrem Eralp’in öldürdüğü Ayşegül Öztürk anıldı: Yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz

HABER MERKEZİ – Muharrem Eralp tarafından öldürülen Ayşegül Öztürk, İTO, SES ve Dev-Sağlık İş tarafından çalıştığı hastanenin önünde anıldı.

İstanbul’un Maltepe ilçesine bağlı Başıbüyük Mahallesi’nde yaşayan 36 yaşındaki Ayşegül Aktürk, 5 Haziran sabah saatlerinde işe giderken komşusu olan Muharrem Eralp tarafından öldürülmüştü.

Ayşegül için İstanbul Tabip Odası (İTO), Sosyal ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev-Sağlık İş) tarafından çalıştığı Süreyya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi önünde anma gerçekleştirildi.

“İstanbul Sözleşmesi ve 6284 uygulansın kadına yönelik şiddet son bulsun” pankartı açılan anmada konuşan İTO Temsilciler Kurulu Divan Başkanı Dr. Süheyla Ağkoç, kadınlar olarak acı ile boğuşmak yerine mücadele etmeyi tercih edeceklerini vurguladı.

“Bu çarkın, bu sistemin her gün bir kadını aramızdan almasına izin vermeyeceğiz. Bu münferit bir magazin haberi değildir. Bu bir kadının yaşamdan koparılmasıdır. Bu davanın takipçisi olacağız. Kadınlar canlarından vazgeçmeyecek. Kadınlar yaşam hakkından vazgeçmeyecekler, bunu herkes böyle bilsin, duysun.”

Ağkoç’un ardından söz alan SES Şişli Şubesi Eşbaşkanı Fadime Kavak da, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu hatırlatarak neden uygulanmadığını sordu.

Kavak, kadınların öldürülmesinde erkekler kadar kolluk kuvvetlerinin de suçlu olduğunu belirterek, sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.

‘Şiddete karşı tedbir alınmıyor’

Ortak basın metnini okuyan SES Anadolu Şube Yöneticisi Diren Doğan, “Kadınlar ‘hayır” dedikleri erkekler tarafından ilişki kurmaya zorlanıyor, ayrılmak ya da boşanmak istedikleri erkekler tarafından şiddete uğruyor veya öldürülüyor” dedi.

“Şiddete uğrayan kadınlar için gerekli tedbirleri alması gerekenler görevlerini yerine getirmiyor. Hatta kadınları tehlikeye atarak şiddet gördükleri kişilere sığınma evlerinin adreslerini veriliyor. Şiddet uygulayan erkekler ya da kadınları öldüren erkekler hala ‘haksız tahrik’ indirimi alıyor. İnfaz yasasıyla tehdit atındaki kadınlara haber dahi verilmeden serbest bırakılıyor. İçişleri Bakanlığı’nın ‘salgın döneminde kadına yönelik şiddet azaldı’ açıklaması gerçeği yansıtmıyor.”

Doğan, salgın nedeniyle kolluk kuvvetlerinin kadınların şiddet başvurularını almadığını belirterek, şunları söyledi:

“6284 sayılı kanunu uygun şekilde uygulamayı askıya alan adli makamlar gerekli tedbirleri almıyor, kadınları erkek şiddetine karşı koruyamıyor. Daha önce de karşılaştığımız gibi Ayşegül Aktürk’ün bir erkek tarafından katledilmesi medyada eril bir dille haber yapıldı.
Ana akım medyada; ‘Platonik aşık dehşet saçtı’ başlığıyla sunuldu. Katilin ‘aşık’, sevgisine karşılık alamayan biri olarak resmedilmesi erkek şiddetine bir gerekçe bulunmaya çalışıldığı, katilin masumlaştırıldığı ve neredeyse hoş görüldüğü bir tablo çiziyor. Kadın cinayetleri bağlamından koparılıp magazin malzemesi haline getiriliyor.”

“Biz kadınlar; bir kişi daha eksilmek istemiyoruz” diyen Doğan, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kadınların özgürce yaşayacakları, özgürce tercih yapacakları, erkekler tarafından taciz ve tehdit edilmeyeceği, şiddete uğramayacağı ve öldürülmeyeceği bir dünya istiyoruz. Kadınların istemedikleri ilişkilere zorlanmadığı, ayrılmak ya da boşanmak istediklerinde öldürülmediği bir dünya istiyoruz. Kadınlar şiddete uğradığında yetkili makamların İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunu doğru bir şekilde uygulamalarını istiyoruz. Yaşamak istiyoruz.”

Yapılan açıklamanın ardından Ayşegül’ün çalıştığı B Blok’a yürüyüş yapıldı.

Bina önündeki Ayşegül’ün fotoğrafının olduğu alana karanfiller bırakılmasıyla anma sona erdi.


Mezopotamya Ajansı

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Kılıçdaroğlu'ndan vekilliklerin düşürülmesine tepki
Sonraki Haber
Gönül Aslan'a tahliye, oğlu Dilgeş artık özgür