Ana SayfaGüncel“Savunma Yürüyor”: Ankara’ya giriş engellendi, oturma eylemi başladı

“Savunma Yürüyor”: Ankara’ya giriş engellendi, oturma eylemi başladı

HABER MERKEZİ – Baroların seçim sisteminin değiştirilmek istenmesine karşı “Savunma Yürüyor” sloganıyla dört gündür yollarda olan baro temsilcilerinin önü Ankara’da polislerce kesildi. Kent girişinde bekleyişlerini sürdüren baro temsilcileri oturma eylemi başlattı. Baro başkanlarına destek amacıyla bölgeye giden Ankara Barosu’na bağlı avukatlara da polis müdahale etti.

Baro temsilcilerinin, baro seçimleri ve Avukatlık Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklere karşı birçok ilden eş zamanlı olarak Ankara’ya başlattıkları yürüyüş dördüncü gününde.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ile baro üyesi avukatlar, sabah saatlerinden itibaren diğer kentlerden gelecek baro başkanları ve üyelerini cübbeleriyle Eskişehir yolu girişinde beklemeye başladı.

Baro temsilcilerinin ellerinde “Baro yoksa adalet yok”, “Savunmadan elini çek”, “Bağımsız yargı”, “Savunma yürüyor”, “Savunmaya özgürlük” ve “Baroma dokunma” dövizleri yer aldı.

Kente girişleri engellendi

Ancak Ankara’ya yürüyen baro temsilcilerinin önü karşılama noktasına kısa bir mesafe kala polisler tarafından kesildi.

Polisler “kamu düzeni bozulduğu” gerekçesiyle yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtti.

Bu engelleme üzerine Eskişehir yolu girişinde bekleyen Ankara Barosu yönetimi ve üyesi avukatlar, baro başkanlarının durdurulduğu noktaya doğru yürümeye başladı. Ancak onların da önü polislerce kesildi.

Altı baro başkanı darp edildi

İki grubun buluşması engellenirken, bu sırada baro başkanları ile polisler arasında arbede yaşandı. Baro başkanları polis barikatını aşmak için girişimde bulunurken, yaşanan arbedede en az altı baro başkanı darp edildi.

Aksaray Baro Başkanı Erhan Toprak, engellemeye tepki göstererek, “Bugün demokrasi tarihine kara bir leke olarak gelmiştir. Bir baro başkanına yumruk atıldı. Tek tek geçmemiz engellendi. Bir kısmımız barikatları aştı. Gerekirse günlerce burada duracağız bu eylemimiz devam edecek” şeklinde konuştu.

Geçişlerine izin verilmediği için baro başkanları oturma eylemine başladı. Ankara Barosu yönetim kurulu ve çok sayıda avukat da, baro başkanlarına destek vermek için oturma eylemine geçti.

Fotoğraf: Sendika.org

‘Savunmanın temsiliyetini engellemek totaliter bir resim daha verdi’

Eyleme cübbesiyle katılan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Barolar yoksa savunma yoktur. Savunma yoksa adil yargılanma yoktur” diyerek baro başkanlarının Ankara’ya sokulmamasına tepgi gösterdi.

Beştaş, 100 bin avukatın iradesinin engellendiğine dikkat çekerek, “Savunmanın temsiliyetini engellemek totaliter bir resim daha verdi. Tek adam rejimi dediğimiz tam da böyle bir manzaradır. Burada avukatların yargıyı, savunmayı temsil eden cübbeleriyle engellenmesi AKP’nin çaresizliğini ve acizliğini bir kez daha ortaya koymuştur” dedi ve ekledi:

“Kesinlikle barikatlar açılıp, savunma yürümelidir. Savunma sadece kendisini temsil etmiyor. Adil yargılamayı temsil ediyor, tarafsız ve bağımsız bir yargının olmazsa olmaz olduğunu ifade ediyor.”

Baro başkanları, oturma eyleminin ardından bir kez daha kente girmek istedi. Ancak, polisler bir kez daha yürüyüşe izin vermedi.

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel eylem sırasında çevik kuvvet polisleri tarafından şiddete maruz kaldıklarını belirtti.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, “Gördüğünüz üzere bu ülkede bir vatandaşın şehrine, başkente girmesine dahi tahammül bulunmamaktadır. İşte görüntü budur, tam da arkanızdadır. Bu ülkede başkente yürüyerek, girme hakkınız yoktur artık” dedi.

Baro başkanları ve avukatlar yol açılana kadar bekleyeceklerini belirtirken, polisler hukukçuları çembere aldı. Basın ile avukatlar arasına polis etten duvar ördü. Baro başkanlarının bekleyişi ise devam ediyor.

Feyzioğlu’nun yanındaki başkanlar da ‘savunma yürüyüşü’nde

Bu arada Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret eden baro başkanları da eylemin sürdüğü yere destek için geldi.

Sivas Baro Başkanı Serkan Alakan, 80 baronun ortak hareket ettiğini belirterek, aralarında herhangi bir “bölünmüşlüğün” olmadığını vurguladı: “Bizim baro başkanları olarak herhangi bir bölünmüşlüğümüz söz konusu değil. Bu anlamda tüm baro başkanları olarak ortak hareket ediyoruz.”

Baro temsilcilerinin Ankara’ya girişleri engellendiği sırada TBB Başkanı Feyzioğlu ve beraberindeki kimi baro başkanları Anıtkabir’i ziyaret etmişti.

Sosyal medya hesabından ziyareti duyuran Feyzioglu, “Afyon, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Konya, Elazığ, Sivas, Gümüşhane – Bayburt, Çorum, Yozgat, Kütahya, Edirne, Samsun, Erzurum, Kahramanmaraş baro başkanlarımızla Atamızın manevi huzurundayız” demişti.

Feyzioğlu: Yürüyüşün kamu düzenini bozan bir yanı yok

Meclis Başkanı Mustafa Şentop ile bir araya gelen Feyzioğlu ise görüşme sonrası Ankara girişinde polis müdahalesi ile karşılanan baro başkanlarına ilişkin açıklama yaptı.

Feyzioğlu, Eskişehir yolunda bekleyen baro başkanlarının kente girmesi gerektiğini söyledi.

Yürüyüşün Anayasal bir hak olduğuna vurgu yapan Feyzioğlu, “Talebimiz oraya gelmiş baro başkanlarımızın bırakılmasıdır. 150 metre yürüyüş yapacaklar. O 150 metre yürüyüşün ardından Anıtkabir’e gitmek istiyorlar. Bunun kamu düzenini bozan bir yanı yok. Olayları yumuşatmak için devreye girdik. Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı ile görüştüm. Bir ortak noktada buluşulacak” dedi.

Emniyetten açıklama

Öte yandan Ankara Emniyet Müdürlüğü, baro başkanlarının  “Savunma Yürüyor” sloganıyla başlattığı eyleme dair açıklama yaptı.

Açıklamada Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen baro başkanlarının Eskişehir Yolu 15 kilometre kala açıklama yaptıklarını ve ardından kendilerini karşılamaya gelen Ankara Barosu üyeleriyle birlikte şehirlerarası yolda yürümek istedikleri belirtildi ve eklendi:

“2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 6’ncı maddesi gereği il genelinde toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılabilecek alan ve güzergahların mülki amirliklerce belirlendiği, yürüyüş yapmak istedikleri güzergahın belirlenen yerlerden olmadığı, yani kanunun 22. maddesine göre şehirlerarası yollarda toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılamayacağı ile mevcut pandemi tedbirleri kendilerine hatırlatılarak, grubun yürüyüşüne müsaade edilmemiş. Araçlarla şehre girebilecekleri, Anıtkabir ya da bir başka mahle gitmeleri hususunda ve varsa diğer talepleri konusunda yardımcı olunacağı ifade edilmiştir.”

Emniyet açıklamasında ayrıca “Yürüyüş yapmakta ısrar eden, yolu trafiğe kapayan grup usulüne uygun şekilde kenara alındı” ifadelerini kullanıldı.

Desteğe giden avukatlara da müdahale

Fotoğraf: MA

Bu arada Ankara’ya yürüyen baro başkanlarının kente girişlerinin engellenmesinin ardından, akşam saatlerinde baro başkanlarına destek için giden avukatlara da polis müdahale etti.

Saat 20.50 sularında yaşanan müdahale sırasında kimi avukatlar yere düşerken, bir kısmı da polis tarafından darp edildi.

Desteğe gelen avukatlar barikat arkasında duran baro başkanlarından 50 metre uzağa götürüldü.

Darp edilen avukatlardan birinin de Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube EşBaşkanı Şevin Kaya. Kaya’nın polis tarafından iteklenerek yere düşürüldüğünü ve tekmelendiği bildirildi.

Avukatlar müdahaleyi “savunma susturulamaz” sloganları ve alkışlarla protesto etti.

Polisler barikatın içindeki baro başkanlarının çıkmasına sizin vermezken, dışarıdakilerin de içeri girmesine izin verilmiyor.

Baro başkanları ve avukatların yağmur altında bekleyişi devam ediyor.

Yürüyüşün engellenmesi birçok ilde protesto edildi

Ankara’ya yürüyen baro başkanlarının kente girişlerinin engellenmesi birçok ilde protesto edildi.

İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Antep, Manisa, Bursa’nın aralarında olduğu kentlerde eylemler düzenlendi.

Adliyeler ve barolar önünde açıklama yapan avukatlar Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu da istifaya çağırdı.

Hükümet ne diyor, Barolar ne istiyor?

Başta barolar olmak üzere meslek örgütlerinin seçim yönteminin değiştirilmesi iktidarın gündeminde.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs ayı başında bazı meslek örgütlerinin seçim sistemlerinin değiştirileceği yönünde açıklamalarda bulunmuştu.

Erdoğan, “Meclis’te neticelenmeyi bekleyen çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan biri de meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesi ile ilgili taslaktır” diye konuşmuştu.

Erdoğan’ın bu açıklaması, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın nefret içerikli Cuma Hutbesi’ne barolardan yükselen tepki üzerine gelmişti.

Baroları hedef alan Erdoğan, “Ankara Barosu’nun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanımız ile onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir” diyerek seçim sistemine müdahale sinyali vermişti.

Buna, Türkiye Barolar Birliği ve 81 ilin baro başkanlıkları yazılı bir açıklamayla tepki göstermişti.

Açıklamada, “Ülkemiz aylardır Corona virüsü salgınıyla, ekonomik ve toplumsal ve siyasi sorunlarla mücadele etmektedir. Özelde ise Avukat meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlar tahammül edilmez boyutlara ulaşmıştır” denilmişti.

Avukatlık Kanunu’nda barolar ve seçim sistemlerine yönelik değişiklik girişimlerinin doğru bulunmadığının vurgulandığı açıklamada, “Bu girişimlerin durdurularak, geri çekilmesini, Ülkemizin gerçek gündemlerinin çözümüne dönülmesini talep ediyoruz” diye belirtilmişti.

Avukatlık Kanunu hazırlanması aşamasında asıl muhatabın barolar ve Türkiye Barolar Birliği olması gerektiği vurgulanırken, şu talep dile getirilmişti:

“Türkiye Barolar Birliği nezdinde, 80 baronun, uzmanlar ve akademisyenlerin katılımıyla bir komisyon oluşturulmalı, bu komisyonca hazırlanacak tasarı, kamuoyu ve ilgililerle paylaşılmalıdır. Doğru, adil ve hukuki olan hareket tarzı bu olmalıdır.”


Karınca, MA



Önceki Haber
“Ben Neredeyim”: İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası başladı
Sonraki Haber
Ankara'da eğitim uçağı düştü