Ana SayfaGüncelTTB: İlk dalga henüz bastırılmadı, salgın ‘sırlarla’ yönetiliyor

TTB: İlk dalga henüz bastırılmadı, salgın ‘sırlarla’ yönetiliyor

HABER MERKEZİ – Türkiye’de ilk ‘Corona’ vakasının görüldüğü 11 Mart tarihinin üzerinden geçen 3 ay vesilesiyle gelinen durumu değerlendiren TTB üyeleri, salgında ilk dalganın henüz bastırılmadığına dikkat çekti. Erken açılma kararlarının özellikle 1 Haziran sonrasında vaka sayılarında artışa yol açtığına işaret eden hekimler, “Salgın ‘sırlarla’ yönetiliyor” dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, ülkedeki ilk Corona virüsü vakasının açıklanmasından bugüne geçen 3 ayı değerlendirmek üzere online açıklama yaptı.

Video konferans yöntemiyle yapılan açıklamaya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Kovid-19 Danışma ve İzleme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Özlem Azap, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz katıldı.

Adıyaman, salgının; ekolojik yıkım, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi, çarpık kentleşme, yaban hayvan ticareti, sürekli genişleyen endüstriyel hayvancılık sektörü başta olmak üzere sosyal ve ekonomik bir dizi etkenin bir sonucu olarak dünyayı tehdit etmeye devam ettiğine vurgu yaptı.

“Ancak pandeminin küresel ölçekte bir krize yol açması meselenin sadece bir yönü; daha az görünür olan diğer yönü ise bu pandeminin kriz içindeki sistemin bir sonucu olması” dedi.

Vaka sayısında dalgalanmanın sürdüğünü dile getiren Adıyaman, her gün testi pozitif çıkan bine yakın hastanın olduğunu hatırlattı.

PCR testi negatif olan, ancak Covid-19 tedavisi alan kaç hastanın olduğunu bilmediklerini kaydeden Adıyaman, “Çünkü açıklanmıyor” dedi ve bu süreçte 23’ü hekim 43 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini aktardı.

Adıyaman, 1 Nisan’da 601 PCR pozitif sağlık çalışanı sayısının ise 29 Nisan’da on iki katından fazlaya çıkarak 7 bin 428’u ulaştığına değindi.

TTB Başkanı, “Bir buçuk aydır bu sayının ne olduğu meçhul çünkü açıklanmıyor, Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarının sağlık durumuyla ilgili sessizliğini koruyor. Salgın ‘sırlarla’ yönetiliyor. Hâlâ il pandemi kurullarında sağlık çalışanlarının temsilcileri yer almıyor. Sağlık çalışanları kendi illerindeki vaka ve ölüm sayılarını da normalleşme sürecini de medyadan takip edebiliyorlar ne yazık ki” dedi.

Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ise “Türkiye’de ilk hasta duyurusundan bugüne, salgında neredeyiz?” başlıklı sunumunda, salgının etkisinin halen sürdürdüğünü belirtti.

Türkiye’nin nüfusa göre dünyanın en kalabalık 17’nci ülkesi olduğunu hatırlatan Yavuz, “Pandeminin üçüncü ayı bittiğinde bütün dünyada Covid-19 doğrulanmış olgu sayısında 12’nci sırada, Covid-19 doğrulanmış ölüm sayısında ise 17’nci sıradadır” bilgisini paylaştı.

Türkiye’nin milyon kişi başına toplam doğrulanmış olgu sayısı bakımından komşu ülkelerle karşılaştırıldığında İran ile benzerlik gösterdiğini belirten Yavuz, Bulgaristan ve Yunanistan’da ise toplam doğrulanmış olgu sayısının Türkiye’den daha az olduğunun gözlendiğini aktardı.

Yavuz, “Türkiye’yi, milyon kişi başına toplam doğrulanmış ölüm sayısı bakımından komşu ülkelerle karşılaştırdığımızda ise, toplam ölüm sayısının İran’dan düşük; Bulgaristan ve Yunanistan’dan ise yüksek olduğunu görüyoruz” dedi.

İlk dalganın tam olarak bastırılmadığını vurgulayan Yavuz, “Üstelik bütün dünyada tedavide kullanılan ilaçlarla ilgili yaygın bir tartışma hala devam ediyor. Bunlar bilinmesine rağmen Türkiye’nin tedavideki başarısı bilimsel çalışmalara dayanmayan bir şekilde erkenden ilan edilebiliyor. Oysa pandemi ile ilgili henüz birçok konu belirsizliğini koruyor” uyarısında bulundu.

Ülkeleri karşılaştırabilmek için gerekli epidemiyolojik göstergelerin henüz açıklanamadığını belirten Yavuz, “Beş bine yakın yurttaşımızı yitirdiğimiz bir pandemiden ‘başarı’ öyküsü çıkarabilmek için uğraş verilmesini yadırgıyoruz” diye konuştu.

“Pandeminin üçüncü ayı biterken, bilimsel gerekçelere dayandırılamayan erken açılma kararları, özellikle 1 Haziran sonrasında hem olgu sayılarında hem de yoğun bakımda tedavi gören ve solunum desteğine gereksinim duyan hasta sayılarında artışa yol açtı” diye belirten Yavuz, şu önerileri sıraladı:

“Sağlık Bakanlığı bu artışın sürmemesi ve salgının kontrol altına alınabilmesi için yurttaşlara kişisel önlemlere dikkat etmeleri konusunda ısrarla çağrıda bulunuyor, bu çağrıyı önemsiyoruz; ancak bulaşıcı hastalık salgınları tek başına kişisel önlemlerle kontrol altına alınamaz.

“Kişisel önlemlere uyulmasının yanı sıra özellikle işyerleri, kamuya açık alanlar ve toplu ulaşım açısından kurumsal önlemlerin alınması, izlenmesi ve denetlenmesi gerekir.”


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Sevda Noyan hakkında 6 yıla kadar hapis cezası istendi
Sonraki Haber
Ağrı'da 35 günde altıncı şüpheli kadın ölümü