Ana SayfaGüncel‘Yasalar uygulansaydı Zeynep Şenpınar yaşıyor olacaktı’

‘Yasalar uygulansaydı Zeynep Şenpınar yaşıyor olacaktı’

HABER MERKEZİ – Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından öldürülen Zeynep Şenpınar’ın dava sürecini takip eden Muğla Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi Alev Öztürk, “Yasalar uygulansaydı bu cinayet önlenebilirdi” dedi.

Muğla’da Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından öldürülen Zeynep Şenpınar’ın yaşamını yitirmeden 2 hafta önce Kemaloğlu’ndan şiddet gördüğü için emniyete başvurduğu belirtilmişti.

Kemaloğlu hakkında 15 gün evden uzaklaştırma cezası verildiği ancak Zeynep’in karardan sonra şikayetini geri çektiği ortaya çıkmıştı.

Dava sürecinin takibini yapmak için başvuruda bulunan Muğla Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukat Alev Öztürk, davanın soruşturma aşamasının sürdüğünü ve Kemaloğlu’nun hastanedeki tedavisinin ardından 5 Haziran’da ifadesi alındıktan sonra tutuklandığını söyledi.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Öztürk, gizlilik kararı nedeniyle avukatlar olarak dosyayı göremediklerini söyledi.

Son zamanlarda kadın cinayetlerinin dava dosyalarına getirilen gizlilik kararlarını eleştiren Öztürk, “Kadın mücadelesinden rahatsız olan iktidar cinayetleri de gündemde tutmamak adına bu yolu izliyor” dedi.

‘Yasalar uygulansaydı Zeynep yaşıyor olurdu’

6284 sayılı yasanın uygulanması durumunda Zeynep şikayetinden vazgeçse bile devletin kadını koruması gerektiğini belirten Öztürk, ölümün ilgili yasaların uygulanmamasından kaynaklandığını ifade etti.

Öztürk, “Şenpınar’ın cinayeti önlenebilirdi. Bir kadın bir erkek tarafından şiddete uğruyorsa, gelip devletin adalet sistemine sığınıyorsa şikayetinden vazgeçse bile siz devlet olarak onu korumakla mükelleftir” dedi.

Hukuk sistemindeki cezasızlık, haksız ve gereksiz indirimlerin kadın cinayetlerini arttırdığını vurgulayan Öztürk, şunları söyledi:

“Erkeklerde ben bir kadını öldürsem de alacağım ceza bellidir. Yasalar da beni koruyor gibi bir algı oluşturup cesaretlendiriyor. Her şeyden önce Türk Ceza Kanununda kadına yönelik şiddete ilişkin ayrı bir düzenlemenin olmadığı, eşe karşı işlenen bir şiddet ve cinayet suçundan erkek ağırlaştırılmış olarak cezalandırılıyor.
Fakat bir arkadaş bir nişanlı ya da bir sevgiliye karşı işlenen suçlarda ağırlaştırılmış suçlar kapsamında olmuyor. Bu yüzden ilk önce yapılması gereken kadına yönelik şiddet suçunun cezasının ayrı bir şekilde bir an önce düzenlenmesi gerekiyor.”

Öztürk, iktidara yakın medya aracılığıyla pekiştirilen eril dilin, erkeğin sokaktaki ve evdeki tutumuna etki ettiğine dikkat çekti.

“Çünkü o kalemler bilinçli bir şekilde bunu sürekli tetikliyor. Kullanılan eril dil kadın ötekileştirilmesi, kadının aciz gösterilmesi o siyasal İslam söylemleri doğrultusunda sadece anne rolü evde eşine hizmet eden bir kadın profili çizmeye çalışılması ve sürekli kullanılan eril dil toplumu çok olumsuz etkisizleştiriliyor.”

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Mart ayı işsizlik rakamları açıklandı, iktisatçılar ne diyor?
Sonraki Haber
Kuzeydoğu Suriye'ye 'su ambargosu'