Ana SayfaÇalışma YaşamıCargill işçileri 866 gündür direniyor, talepleri iş garantisi

Cargill işçileri 866 gündür direniyor, talepleri iş garantisi

HABER MERKEZİ – Sendikalaştıkları için çalıştıkları fabrikada işlerine son verilen ve 866 gündür direnişte olan Cargill işçileri, sadece işlerine geri dönmeyi değil, iş garantisi de istiyor. “Bu mücadele işçi sınıfının mücadelesidir” diyen direnişteki işçiler, destek çağrısında bulunuyor.

Bursa’da kurulu Cargill fabrikasında çalışırken Tek Gıda-İş’e (Türkiye Gıda ve Yardımcı İşçileri Sendikası) üye olduktan sonra çeşitli gerekçeler ile işten çıkarılan işçiler, tam 866 gündür haklarını arıyor.

İlk günlerde çalıştıkları fabrikanın önünde oturma eylemi yapan işçiler, eylemlerini daha sonra firmanın İstanbul’daki merkezi önüne taşımıştı.

Haftanın beş günü burada nöbet eylemlerini sürdüren işçiler, her Pazartesi günü ise Cargill’in müşterisi olan firma ve şirketlerden birinin önünde yaptıkları basın açıklamalarıyla bu firma ve şirketlerden Cargill ile çalışmamalarını istiyor.

Bir yandan mücadele ederken diğer yandan maruz bırakıldıkları haksızlıkları yargıya taşıyan işçiler, işe iade davasını kazanmıştı. Fakat bu karara rağmen hiçbiri işlerine geri dönemedi.

Amaç para değil, iş garantisi

Mezopotamya Ajansı’na konuşan direnişteki işçilerden Fatih Gürhan, çıktıkları bu yolda mutlaka sonuca ulaşacakları inancında.

Çok uzun zamandır direnişte olduklarını ve bu süreçte destek verenler kadar karşı çıkanlarla da karşılaştıklarını söyleyen Gürhan, “Hayat şartları zor, fakat sendikamız maddi ve manevi destek oluyor. Bu da bizim dağılmamamızı sağladı” diye vurguluyor.

Gürhan, eylemlerinin amacının iş garantisi olduğunu ise şöyle dile getiriyor: “Bizim asıl amacımız para değil. Ben 17 yıl burada çalıştım. 40 yaşında beni işten çıkardılar. Bu yaştan sonra başka fabrikaya nasıl gireceğim. Biz iş garantisi istiyoruz. Onun için burada direnişteyiz. İnsanlar bunu bir türlü anlamıyorlar.”

Direnişteki işçiler, haftanın beş günü Cargill’in İstanbul’daki merkezi önünde nöbet eylemlerini sürdürüyor. (Fotoğraf: MA)

Bizi yalnız bırakmayın’

Önünde direnişlerini sürdükleri binanın çok sayıda firmanın yönetim merkezi olduğuna dikkat çeken Gürhan, “Direnişimizden onlar da rahatsızlar. Çünkü ücretler oralarda da kötüyse bu direniş onlara da sıçrayabilir. Biz direnip kazandığımızda hakkı yenen insanlar bu mücadeleye bakarak örnek alacaklar” diyor.

Bu yüzden eylemlerine destek verilmesini isteyen Gürhan, “Bu mücadeleye sahip çıkmak, yarın senin başına gelecek olanı engellemektir. İşçiler bu mücadeleyi yalnız bırakmasınlar ve haklarını arasınlar” diye sesleniyor.

İşverenlerin korkusu

Tek Gıda-İş Sendikası Uzmanı Suat Karlıkaya da, çıktıkları bu yolda şimdiye değin birçok bedel ödediklerini belirtiyor.

Tek Gıda-İş Sendikası Uzmanı Suat Karlıkaya (Fotoğraf: MA)

Fabrikanın direnişlerini kırmak için birçok girişimde bulunduğunu anlatan Karlıkaya, buna rağmen mücadelelerinden geri adım atmadıklarını “2 buçuk yıldır süren bir direniş kolay elde edilmiyor. Bütün engelleri aşarak buraya geldik” sözleriyle dile getiriyor.

Direnişe başlarken karşılarına sadece kendi işverenlerinin değil, bütün işverenlerin çıkacağını bildiklerini ifade eden Karlıkaya, “İşverenler bir yerden açık verirsek her yerden açık veririz korkusu içinde. Egosu yüksek insanlar oldukları için de yanlış yaptıklarını kabullenemiyorlar. Bunu kabullendirmek zorundayız. Cargill mücadelesi kazanılmak zorunda olan bir mücadeledir” diyor.

Karlıkaya, çalışanlar açısından iş güvencesinin önemi üzerine ise “Ben emeğimi, alın terimi patrona satıyorum. Bundan faydalanamayacağını anladığı zaman kapının önüne koyuyor. Bu sebepten dolayı bu kavgayı veriyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Verilen mücadelenin sadece işe dönme mücadelesi olmadığının altını çizen Karlıkaya, sözlerini şöyle noktalıyor:

Bu mücadele işçi sınıfının mücadelesidir. İşçi sınıfını ağzından düşürmeyenlerin bizi yalnız bırakmaması gerekir. Bizim burada yalnız olmadığımızı göstermeleri gerekir. Basın açıklamalarının daha kalabalık olmasını istiyoruz. Burada oturma eylemimizde dostlarımızı yanımızda görmek istiyoruz.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Yeni medya ve yeni dünya – Zygmunt Bauman
Sonraki Haber
Mardin'de Kanite Akarslan’ın şüpheli ölümü