Ana SayfaÇeviriİklim değişikliğindeki insan izleri: Yeni Zelanda’da eriyen buzullar

İklim değişikliğindeki insan izleri: Yeni Zelanda’da eriyen buzullar

HABER MERKEZİ – Yeni Zelanda’daki buzullar aşırı hızlı bir şekilde eriyor. Son çalışmalar, bunun insan kaynaklı küresel ısınmadan kaynaklanma ihtimalinin çok yüksek olduğuna işaret ediyor. Ancak küresel ısınmanın önüne geçilebilmesi ‘hala bir seçenek’.


Çeviri-derleme: Gizem Şahin


Nature Climate Change dergisinde yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, 2018 yılında Yeni Zelanda’daki buzulların aşırı derecede hızlı erimesi insan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle gerçekleşme olasılığının en az on kat daha fazla olduğunu gösterdi.

Yeni Zelanda’da aşırı erimenin gerçekleştiği başka bir yıl ise 2011’di. Çalışmaya göre, 2011’de buzul kaybının gezegenin ısınması nedeniyle gerçekleşmiş olma ihtimali altı kat daha fazlaydı.

Küresel ısınma, çoğunlukla fosil yakıtların yanması sonucu sera gazlarının atmosferde birikmesinden kaynaklanıyor.

Çalışmanın yürütücüsü buzul bilimci Lauren Vargo, Guardian’a yaptığı açıklamada “Bilim insanları olarak biz teorik olarak yüksek sıcaklık derecesinin buzulları erittiğini biliyoruz, ancak araştırmanın amacı erime ve iklim değişikliği arasındaki bağlantıyı göstermekti” ifadelerini kullanıyor.

Vargo, Wellington Victoria Üniversitesi bünyesindeki Antarktika Araştırma Merkezi’nde çalışıyor.

Söz konusu çalışma Vargo ve meslektaşlarının 2018’deki gözlem uçuşları sırasında şahit oldukları üzerine başladı. Bu kapsamda Yeni Zelanda’daki buzulların 10’undaki değişikler incelendi.

Dr. Vargo, “Daha evvelki yıllarda buzulların üzerinde daima kar vardı, fakat 2018’de neredeyse yarısında kar bulunmuyordu. 1977’den beri Yeni Zelanda’da 50 buzulun üzerinde yıllık gözlem uçuşları gerçekleştirildi ve kar sınır hattının konumu ile buzul kalınlığı kaydedilmekteydi” diye belirtiyor.

Buzul bilimci Lauren Vargo ve meslektaşları, yılda iki kez Yeni Zelanda’nın Brewster buzuluna yakın iki küçük gölün yakınında kamp kurdular.

Yeni Zelanda’nın küçük buzullarından biri olan Brewster’da, 2016 ile 2018 yılları arasında 13 milyon m3 (metreküp) buz eridi.

Vargo’nun hesaplamaları, sadece 2018’de buzulun 8 milyon m3 buz kaybettiğini gösteriyor. O sene, 2016 yılının ardından Yeni Zelanda’nın ikinci en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmişti.

Çalışmaya göre, Rolleston buzulunda 2011’de yaşanan erime aslında insanlar tarafından değişime uğramamış iklim koşullarında her yüz yılda bir gerçekleşebilir. Fakat 2011 yılındaki bu aşırı erime, şu anki insan etkisi ile her 8 yılda bir yaşanacak.

Vargo, ülkenin buzullarının turizm ve su kaynakları için önemli olduğunu vurgulayarak, bu çalışmanın “dünya genelindeki insanları, özellikle de Yeni Zelandalıları iklim değişikliğini durdurmak için daha güçlü önlemler almamız gerektiğine teşvik ve ikna edeceğini” umduğunu söylüyor.

Bilim insanları Yeni Zelanda’nın güney adasındaki buzulların etrafındaki kar hattının görüntülerini çekiyor.

Çalışmanın ortak yazarı Prof. Andrew Mackintosh, ısınan bir gezegenin buzulları erittiği açık olsa da, yapılan yeni araştırmanın, iklim değişikliğinin eriyen buzullar üzerindeki insan etkisini yakından inceleyen ikinci araştırma olduğunu belirtiyor.

Mackintosh, 1990’dan önce ise bilim insanlarının iklimdeki doğal değişiklikler ile buzulların erimesine neden olan insan kaynaklı değişiklikler arasında ayrım yapabilmeleri için yeterli kanıt olmadığını söylüyor.

Yeni Zelanda’daki buzullar ile 2011 ve 2018 yıllarında gerçekleşen aşırı erime olaylarına yönelik çalışmayı “sadece birkaç on yıl önce buzul bilimciler olarak hayal edemeyeceğimiz bir şeydi” diye tanımlayan Mackintosh, devamla şunları ifade ediyor:

Bir buzul bilimci olarak işe başladığımda bir şeylerin yavaş olduğunu düşündüm ama bu, bir lazer silahının tüm kar ve buzu çekip çıkarması gibiydi.

Buzulların bu tarz aşırı erimesi gelecekleri için kötü haber çünkü tepki verme biçimlerini değiştiriyor.

Bunu insan kaynaklı iklim değişikliği ile ilişkilendirmek ve mevcut sıcaklıklar hakkında bildiklerimiz, buzullar için kasvetli bir geleceğe işaret ediyor.

Ona göre bilgisayar modellemeleri buzulların ne kadar hızlı ortadan kaybolduğunu hesaplamaya kalktığında, aşırı erimenin devam eden etkisini yakalamakta yetersiz kalıyorlar.

Mesela, Mackintosh az kar yağan ve buzun hızla eridiği aşırı geçen yıllarda, daha fazla ısıyı hapseden koyu renkli kayaları ortaya çıkardığını ve bir buzulun sonraki yıllarda kaybettiğini geri kazanmasının zorlaştığını söylüyor.

Küresel sıcaklıklarda ve Yeni Zelanda’nın sıcaklığındaki gelişmelerden dolayı, ilişkili olduğumuz bazı değişiklikler olsa da, eğer sera gazı emisyonlarını durdurabilirsek hala yüksek rakımdaki buzulların bir kısmını kurtarabiliriz. Hala bir seçenek var.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Erkan Oğur adına müzik okulu açılıyor
Sonraki Haber
Altında yeni rekor: Çeyrek altın 731 lira oldu