Ana SayfaGüncelKel Hasan Efendi’nin kavuğunun yeni sahibi Şevket Çoruh

Kel Hasan Efendi’nin kavuğunun yeni sahibi Şevket Çoruh

HABER MERKEZİ – Rasim Öztekin, sağlık sorunları nedeniyle tiyatroya devam edemeyeceğini belirterek, Kel Hasan Efendi’nin Kavuk’unu Şevket Çoruh’a teslim edeceğini duyurdu. Kavuğu devr alacak olan Çoruh, “Bu emaneti benden sonra taşıyacak ve tiyatroyu yaşatmak için çalışacak meslektaşımla buluşana kadar; yaşasın sanat, yaşasın tiyatro, yaşasın insan!” dedi. Kavuk’un devir teslim töreni ise 20 Eylül’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde olacak.

Rasim Öztekin, Geleneksel Türkiye Tiyatrosu’nun önemli bir simgesi olan kavuğun yeni sahibinin Şevket Çoruh olduğunu duyurdu.

Kavuk’un son sahibi Öztekin haberi, sosyal medya hesabından “6. Kavuklu belli oldu” diyerek açıkladı.

Geleneksel Türk Tiyatrosunun simgesi Kavuk’u dört yıl önce ustam Ferhan Şensoy’dan teslim aldım. Kavuğu aldığım yaz, kalp yetersizliğinin yanına ciddi ritm problemleri de eklenince doktorum canlı performansı yasakladı.

Kalbim, Kavuk’lu olarak tiyatro yapmama izin vermedi. Aslında bir bakıma kalp hastalığı nedeniyle çok sevdiğim tiyatrodan malulen emekli oldum. Projeyi, senaryosunu, çalışma koşullarını seçebildiğim, yorulduğumda dinlenebildiğim sinema ve dizi projelerinde yer alarak sanatın içinde bir şekilde var olarak moral buldum. Durum böyle iken, Kavuğu çok bekletmeden bir tiyatrocu kardeşime devretmeye karar verdim.

Büyük özverilerle ‘Baba Sahne’yi’ kuran, zorlu koşullarda tiyatro yapmaya ve tiyatroyu yaşatmaya çalışan Şevket Çoruh’a Türk Tiyatrosu’na bugüne kadar yaptığı ve yapacağı katkılardan dolayı kavuğu devredeceğim. Tiyatroya gönül verenleri 20 Eylül’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek Kavuk Devir Teslim Töreni’ne bekliyoruz.

Çoruh: Yaşasın tiyatro, yaşasın insan

Rasim Öztekin’in kavuğu devredeceği Şevket Çoruh, yaptığı açıklamada, “Bu emaneti benden sonra taşıyacak ve tiyatroyu yaşatmak için çalışacak meslektaşımla buluşana kadar; yaşasın sanat, yaşasın tiyatro, yaşasın insan!” dedi.

Kişisel çabalarımızla doğurup seyirci ve meslektaşlarımızın desteği sayesinde büyüttüğümüz yolculuğun, kendi küçük etkisi büyük bir virüs marifetiyle sekteye uğradığı bugünlerde, resmî makamlar tarafından bir başımıza bırakılmışken bizi yine sarıp sarmalayan, yalnız olmadığımızı hatırlatan ustalarımız oldu.

Geleneksel tiyatromuzu temsil eden, Kel Hasan Efendi’den İsmail Dümbüllü’ye, ondan Münir Özkul’a, Ferhan Şensoy’a ve Rasim Öztekin’e geçen ‘kavuk’un bana devredileceğini bugün gururla öğrendim. Bu onuru, tüm ustalarım ve her şeye ‘rağmen’ tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen tüm tiyatro emekçileri adına kabul ediyorum. Bu emaneti benden sonra taşıyacak ve tiyatroyu yaşatmak için çalışacak meslektaşımla buluşana kadar; yaşasın sanat, yaşasın tiyatro, yaşasın insan!

Kel Hasan Efendi’nin kavuğunu sırasıyla; İsmail Dümbüllü, Münir Özkul, Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin almışlardı.

Kel Hasan Efendi hakkında

Kel Hasan Efendi tuluat oyuncusu ve tiyatro yöneticisi. 1874 tarihinde doğdu 1929 öldü. Bazı kaynaklarda doğum tarihini 1874 ölüm tarihi 1925 olarak da geçiyor.

Fakir bir ailenin çocuğu olarak Kadıköy’de yoğurtçuluk yaparken hevesli olduğu tiyatroya başladı.

Henüz küçük bir çocukken ünlü komik Abdürrezzak Efendi’nin rollerinin neredeyse tümünü ezberlemişti.

Sahneye ilk kez 1893’te Küçük İsmail yönetimindeki tiyatronun Kadıköy Kuşdili’ndeki gösterileri sırasında çıktı.Başrolde oynamak istemesine karşın bu rolü Abdürrezzak Efendi’nin oynaması üzerine ikinci komik olarak nitelendirilen külhanbeyi rolünü üstlendi. Bu konumunu sürdürmek istemedi; Abdürrezzak Efendi’yle tartışarak topluluktan ayrıldı.

Kendisiyle birlikte topluluktan ayrılan Agah Efendi’yle Şehzadebaşı’nda Hayalhane-i Osmani Kumpanyası adlı bir tiyatro topluluğu kurdu. Topluluğa Külhanyan ve Papazyan’dan başka kanto için küçük Eleni de alındı. Kel Hasan, Mardiros Mınakyan’ın o günlerde çok tutulan dramlarına karşılık sürekli komedi sahneledi. II. Abdülhamid döneminde Abdi Efendi’nin saraya alınması üzerine tuluat tiyatrosu alanında rakipsiz kaldı, ünü yaygınlaştı.

İkinci Meşrutiyet’ten (1908) sonra yaygınlaşan Batı ağırlıklı tiyatro çalışmalarına ayak uyduramadı.

Bir ara Burhanettin Tepsi ve Naşit Özcan’la birleştiyse de eski başarısına ulaşamadı. 1925’e değin sahnede kaldı.

Tuluat tiyatrosunun en tanınmış oyuncularından olan Kel Hasan, özellikle canlandırdığı İbiş tipiyle halkın beğenisini kazandı.

Abdürrezzak Efendi’nin yarattığı bu tiplemeyi, kısık sesine karşın keskin zekası ve hazırcevaplığıyla uzun yıllar yaşattı.

Saçı olmadığı için “Kel” lakabıyla anılan Hasan Efendi eski tip oyunların yanı sıra yeni tip oyunlara da ağırlık verdi. Başına yırtık bir fes giyer, kaşlarını siyaha, burnuyla yanaklarını kırmızıya boyar; sırtında istanbuliniyle (bu kıyafeti ustası Abdürrezzak Efendi’den almıştı), sahneye çıkmadan boş bir gaz tenekesini sahneye fırlatır, ardından elinde bir tavan süpürgesi, başında yırtık bir fes ve üzerinde renkli bir giysiyle kendisi belirirdi.


* Kel Hasan Efendi hakkında bölümü bianet’ten alındı.

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
TTB’den Bakan Koca ile ‘yüz yüze’ görüşme talebi
Sonraki Haber
Antalya’da iş cinayeti: Elektrik akımına kapılan işçi hayatını kaybetti