Para, ekolü yenebilecek mi?

Emre Caka

Kulüpler arası en prestijli turnuvanın şampiyonu bugün belli olacak. Şimdiye kadar bitmiş olması gereken Şampiyonlar Ligi, Covid-19 serüvenine kapılarak bu zamana kadar ertelendi. Elbette ertelenirken, liglerin yeniden başlanacağı düşünülerek daraltılmış bir fikstüre mahkum oldu. ‘Kaderi’ ile oynandı mı turnuvanın derseniz bence kesinlikle oynandı ancak pandemi sürecinde yer yerinden oynamışken bunu da dert etmeye verelim!

İki Fransa takımı Olympique Lyon ve Paris Saint-Germain (PSG) yarı finale kalma başarısı gösterirken, karşı taraf yarı finalistleri de Almanya’dan iki takım olmuştu; Leipzig ve Bayern Münih. Yarı final müsabakasında Bayern, Lyon’u elerken, PSG de Leipzig’i son dakikalarda bulduğu iki golle geçerek finale adını yazdırdı. Tarihin en prestijli kulüp turnuvasında şampiyon bu akşam 22:00’da belli olacakken biz de iki takım hikayesine ve akşam bizleri nelerin beklediğine bir göz atalım…

Katar sermayesi finalde

2010’lu yılların başında futbola yatırım yapmaya başlayan Katar sermayesinden en büyük pay alan şüphesiz ki PSG oldu. 2011 yılında 100 milyon avro harcama yaparak dikkatleri üzerine çeken Fransa ekibi, Neymar, Mbappe ve Icardi transferleri ile Fransa ligine adeta ambargo koydu. Şampiyonlar Ligi içinde favori gösterilse de birçok otorite bu turnuvanın ekol işi olduğunu savunuyordu. Gelinen noktada ise bir ekol bir de çantası para dolu iki farklı takım finalde. Elbette bu Bayern’in halk takımı olduğu anlamına gelmiyor. Yüksek bütçeler ile transfer yapıp başarı gelmeyen bir kulüp kültürünün oluştuğundan bahsediyoruz.

PSG bu turnuva tarihinde ilk defa finale kalma başarısı gösterdi. Teknik direktör Tuchel’in üzerinde ciddi bir yük şimdiden oluştu. 46 yaşında ki antrenöründe PSG gibi ilk finali ve ikisi de ilk kupasını kazanmak istiyor. Leipzig karşısında oldukça zorlanan ve son dakikalarda finale kalmayı hak eden Tuchel’in ekibinde Neymar ve Mbappe’nin savunma arkasına koşuları ve Neymar’ın rekor dribbling (16) girişimleri merkez orta sahanın aşılmasında en önemli faktörlerden olacaktır. Tabi ki bu ikilinin en büyük destekçisi kadife sol ayağıyla Arjantinli Di Maria olacak. Orta sahada da Verratti gibi bir isminiz var ise şapkadan tavşan çıkarmasını bekleyeceksiniz.

Tuchel eğer Lyon maçının analizini iyi yapıp takımı 4-3-3’ten alıp 4-4-2’ye döndürüp çift forvet Mbappe ve Neymar olarak oynarsa şansı hiç de azımsanmayacak bir hal alacaktır. Elbette yüksek tempolu oynayan Bayern orta sahasına karşı savunma sırasında 4-4-1-1’e dönüp Neymar’ı Goretzka ve Thiago’nun arasına göndererek trafiği kapatmak zorunda kalacaktır. Lyon karşılaşmasında Depay ve Karl Toko Ekambi’nin savunma arkasına sarkarak girdiği pozisyonları hatırlayalım. Görece bu isimlere göre daha yetenekli olan Mbappe ve Neymar bunlardan birilerini mutlaka gole çevirecektir.

Panzerler ‘bitti’ diyor mudur?

Adeta önüne geleni süpüren Robert Lewandowski-Thomas Müller ikilisinin performansı, Panzerler lakabının tarihten günümüze nasıl geldiğini tarif edercesine. Orta sahada Leon Goretzka-Thiago ikilisinin domine eden birlikteliğine beklerin atağa katılmasını da ekleyince gerçekten de Şampiyonlar Ligi şampiyonu belli diyor insan. Bu sezon her ne kadar kötü bir dönem geçirseler de Barcelona gibi bir takıma 8 tane gol atmak başka bir boyutun göstergesi.

Tabii ki kadro kalitesini konuşurken hoca Hans-Dieter Flick’in de hakkını yemeyelim. Takımı Niko Kovac’dan devraldıktan sonra fizik, kondisyon ve önde sırtını dönük orta sahaya yapılan şiddetli pres ile kapılan topları 3 pas ile gole götürmeye adeta programladı takımı. Barcelona karşısında şiddetli pres ile kapılan 3 topun 2’sinin gol olduğunu hatırlarsak ne kadar da önemli bir katkı olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Tüm bunları alt alta koyup ‘yenilmez’ imajı yaratan Bayern’de de bitti düşüncesi var mıdır diye şüphe ediliyor elbette. Hatta en çok korkulan konuların başında geliyor Bayern’in PSG’yi çerez gibi göreceği.

Ancak burada yine Flick’in pozisyonu ve takım dinamiklerinde son dakika bile mücadele eden Müller ve Lewandwski gibi isimleri unutmamak gerek. Flick, 2014 Dünya Kupası’nda Löw’ün birinci yardımcısıydı ve turnuva motivasyonun nasıl bir şey olduğuna çok fazla hakim. Hatta o kazanılan kupanın en büyük mimarı olarak görülüyor Flick. Tekrardan Barcelona maçını hatırlamak gerekirse 8. goldeki sevince ve dakika 87’de yapılan bir pas hatasının ardından ki öfkesi görülmeye değerdi. Fotoğrafta da hissedeceğinizden emin olduğum Lewandowski ve Müller’in gol sevincindeki arzuyu anlayabilirsiniz. Bu gol sevinci Barcelona karşılaşmasında 6. gol atıldıktan sonra gerçekleşti. Özetle son düdük çalana kadar bitmeyecektir karşılaşma.

Maç kaçta?

beIN Sports’tan şifresiz olarak yayınlanacak karşılaşma, Estádio da Luz Stadı’nda 22.00’da başlayacak, mücadeleyi İtalyalı hakem Daniele Orsato yönetecek.

Muhtemel 11’ler

PSG: Rico; Kehrer, Thiago Silva, Kimpembe, Bernat; Verratti, Marquinhos, Herrera; Di Maria, Neymar, Mbappe

Bayern Münih: Neuer; Kimmich, Boateng, Alaba, Davies; Goretzka, Thiago; Perisic, Müller, Gnabry; Lewandowski