Ana SayfaGüncel5 yılın sonunda: Çayan Demirel emeklilik hakkını kazandı

5 yılın sonunda: Çayan Demirel emeklilik hakkını kazandı

HABER MERKEZİ – Yüzde 99 Sürekli Engelli Raporu olmasına rağmen emeklilik hakkı verilmeyen yönetmen Çayan Demirel, mücadelesi sonucunda bu hakkını kazandı.

Beş yıldır sağlık sorunu yaşayan yönetmen Çayan Demirel, yüzde 99 Sürekli Engelli Raporu olmasına rağmen verilmeyen emeklilik hakkı için verdiği mücadeleyi kazandı.

Buna ilişkin yapılan duruşmada mahkeme, Adli Tıp raporlarını dikkate alarak, Çayan Demirel’in 18 Mart 2015’ten itibaren malulen emekliliğine karar verdi.

bianet’e konuşan Demirel’in eşi Ayşe Çetinbaş, karara çok sevindiklerini ancak hemen maaş alamayacaklarını, devletin davayı kaybettiği için otomatik olarak itiraz edeceğini söyledi.

4,5 yıldır bu mücadeleyi veriyoruz ve çok yorulduk maalesef. Çayan’ın başından itibaren 99 engelli raporu olmasına rağmen, doktorların görmesine rağmen sürekli bakıma muhtaç değildir gerekçesiyle SGK malulen emeklilik talebimiz reddetti.

Herhalde yoğunluktan dolayı bir aksama oldu diye düşünüyorduk. Bunu SGK’nın üst kuruluna götürdük. Üst kurul bile 10 tane profesörün imzasıyla Çayan’ın sürekli bakıma ihtiyaç olmadığı görüşünü onayladılar. Dolayısıyla o noktadan sonra dava açmak dışında bir seçeneğimiz kalmamıştı. Çok yorucu bir süreç oldu.

Engellilerin zaten çok zor koşullarda yaşadığını kaydeden Çetinbaş, “Biz yine şanslıyız, avukatlarımız, arkadaşlarımız var onlar takip edip yürüttüler bu davayı. 4,5 yılın sonunda bu sefer Adli Tıp Üst Kurulu bizim haklı olduğumuzu teyit etti” dedi.

Ama burada şunu eklemeliyim. Tabi ki çok rahatladık, Çayan çok mutlu oldu. Bunca olumsuz rapordan, gelişmelerden sonra bu kabus bitecek sanıyordum. Biz hemen maaşımızı alabileceğiz diye düşünüyorduk ama şöyle bir süreç oluyormuş. Devlet davayı kaybettiği için otomatik olarak itiraz edecekmiş. Bizim alışık olduğumuz İstinaf, Yargıtay süreçleri bu anlamda da işleyecekmiş. O can sıkıcı oldu.

Ne yazık ki can sıkıcı bir sevinç ama ben yine de olumlu yandan bakıyorum. Bu dava emsal olur umarım. Engellilerin maruz kaldığı hak ihlallerine. Çayan ve ben 5,5 yıldır çalışamıyoruz. Çayan’ın annesi olduğu için ben kısmen çalışabiliyorum ama herhangi bir katkı almıyoruz devletten. Bütün başvurularımız reddedildi.

Sağlık durumuna ilişkin

Çetinbaş, Çayan Demirel’in sağlık durumuna ilişkin son durumu ise şöyle aktardı:

Çayan’da çok bir değişiklik yok. Sadece pandemiden kaynaklı Çayan’ın bütün tedavileri ve terapileri iptal oldu. Daha çok evdeyiz. Bu nedenle fiziksel olarak gerileme var aslında. Psikolojik olarak da etkilendi.

Ben başından beri sessiz kalmamaya uğraşıyorum. Çayan’ın durumu bu kadar ortadayken bu kararların çıkması kasıt gibiydi. Engellilerin uğradığı hak ihlallerine dikkat çekmek istedik bir taraftan da.

Demirel’in sağlık durumu

Çayan Demirel’in kalbi, 18 Mart 2015’te Bakur/Kuzey’in montajının tamamlanmasından bir gün sonra birden durdu ve on beş dakika boyunca çalışmadı.

Demirel, hastaneden çıktığında ise “Yüzde 99 Engelli Raporu” sahibiydi.

Bu rapor, Demirel’in görme, konuşma, hareket etme ve kişisel ihtiyaçlarını tek başına sürdürme becerilerinin gördüğü zararı ortaya koyuyor.

Çayan Demirel hakkında

1977 yılında İstanbul’da doğdu.

İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra 2000 yılında sözlü tarih çalışmaları ile belgesel sinemaya başladı.

2006’da Dersim Katliamı’nı anlattığı 38 adlı belgeseli çekti.

2008 yılında Surela Film Yapım’ı kurdu.

2009’da 5 Nolu Cezaevi: 1980-84 belgeselini çeken Demirel, Altın Portakal Film Festivali, Ankara Film Festivali ve SİYAD’dan 2009 yılının ‘En iyi Belgesel Film’ ödüllerini aldı.

1935-71 yıllarında yaşamış olan Kürt aydını Dr. Sait Kırmızıtoprak’ın hayatını anlattığı Dr. Şivan belgeseli 2013’te çekti.

Demirel, 2015’te Ertuğrul Mavioğlu ile birlikte Bakur/Kuzey belgeselini çekti.

Belgeselin 34’üncü Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gösterimi, filmin başlamasına dört saat kala iptal edildi. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) gerekçe olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “kayıt tescil belgesi” konusundaki uyarısını gösterdi.

Belgeselin sansüre uğramasından sonra 2017’de belgeselin iki yönetmeni hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla dava açıldı. Dava kapsamında 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.




Önceki Haber
Karabağ'da çatışmalar üçüncü gününde: Ne oluyor, kim ne diyor?
Sonraki Haber
Uzaklaştırma kararı vardı: Boşanma aşamasında olduğu Serap'ı öldürdü