Ana SayfaEkonomiEkonomist Hanke: TL’deki değer kaybı sürecek

Ekonomist Hanke: TL’deki değer kaybı sürecek

HABER MERKEZİ – Merkez Bankası, iki yıl aradan sonra politika faiz oranını yükseltti. Bu adımın Türk Lirası’nı ancak geçici olarak rahatlatabileceğini söyleyen ekonomi profesörü Steve Hanke, Türkiye’nin dış borcuna dikkat çekerek, “Elde bu borçları ödeyecek yeterli kaynak yok” dedi.

Merkez Bankası, Türk Lirası’nın (TL) ABD Doları karşısında 2020 yılı başından bu yana uğradığı değer kaybının yüzde 30’a yaklaşmasının ardından, politika faizini 200 baz puan artırarak, yüzde 8,25’ten yüzde 10,25 düzeyine çıkarmıştı.

Banka bu kararıyla Eylül 2018’den bu yana ilk kez faiz artırmış oldu.

Bu adımı VOA Türkçe’ye değerlendiren Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Bölümü’nden Prof. Steve Hanke, bunun doğru bir adım olduğunu ancak Türk Lirası’nı geçici olarak rahatlatabileceğini söyledi.

Enflasyonun düşürülmesi ve TL’deki değer kaybının durdurulması için ise faiz oranlarının daha da yükseltilmesi gerekeceğini belirtti.

Merkez Bankası’nın kararına çoğu analistin aksine kendisinin şaşırmadığını belirten Hanke, enflasyon-faiz oranı ilişkisine değinerek Türkiye’de enflasyonun açıklanan resmi rakamlardan çok daha yüksek olduğunu savundu.

Merkez Bankası’nın faiz kararına çoğu analistin aksine ben şaşırmadım. Bunun sebebi de enflasyon ve Türk Lirası’nın her geçen gün gittikçe değer kaybediyor olması. Türkiye’nin açıkladığı resmi Ağustos ayı enflasyon oranı yüzde 11,7; ancak benim baz aldığım yüksek frekanslı verilere göre, asıl enflasyon oranı yüzde 36,87. Resmi olarak açıklanan rakamın üç katı. Bu, bize Türkiye’nin para politikasının artık çok geride kaldığını gösteriyor.

Steve Hanke, “Eğer Merkez Bankası enflasyonun düşürülmesi ve Türk Lirası’nın dengede tutulması konusunda ciddiyse, faiz oranlarında daha fazla artış görülecektir” diye ekledi.

Faiz kararının Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda bir şeylerin göstergesi olup olmadığı konusundaki soruyu da cevaplayan Steve Hanke, “Ben Türkiye’de bir şeylerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bağımsız olabileceğini düşünmüyorum. Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı yeşil ışık yakmadan, tek taraflı ve bağımsız olarak böyle bir şey yapabileceğini sanmıyorum” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Türkiye’nin önümüzdeki birkaç ay içinde ödemesi gereken dış borcunun olduğuna da dikkat çeken Hanke, şunları söyledi:

Türkiye’nin şu anda yabancı rezerv kasası neredeyse bomboş. Önümüzdeki birkaç aylık dönemde ödemesi gereken çok fazla borcu var. Cari açık da çok yüksek. Bunun sebeplerinden biri turizm gelirlerinin düşmüş olması. Cari açık Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın yüzde 4’ü. Bu çok yüksek bir oran.

Türkiye köşeye sıkışmış durumda. Borçları ödeyecek yeterli kaynağı yok. O nedenle tek yapılabilecek şey dış borcu daha yüksek faizle geri ödemek. Türk hükümeti de bunu yapmak ister mi emin değilim. Böyle bir şey yaparsa da, resesyon tehlikesi var. Türkiye tam bir ikilemle karşı karşıya.




Önceki Haber
Kapitalizm astronomi bilimini zora soktu
Sonraki Haber
Yetkililer duvarlar kadar sağır: Bu yıl 20 hasta tutuklu can verdi