Ana SayfaYazarlarElend AydınŞaşmayan pusula

Şaşmayan pusula


Elend Aydın


“Kendimi aşırı gazlı bir soda şişesi gibi hissediyorum. Her yanım soru kabarcığı” diyor Fowles (Büyücü, Ayrıntı Yayınları). “Soru kabarcıklarıyla” yürüyen cevapsız hayatımız, hangi tür direnişin köprüsünden geçmekte, hangi “soda şişelerini” molotof kokteyline dönüştürmektedir, farkında mıyız?

Bu tren durmalı bir yerde, ruhumuzda biriken bu yağmur başlamalı, bu kayıp yıldız bulunmalı… “Hangi yağmur, hangi tren, hangi yıldız” demeyin, hangisi olduğunu biliyorsunuz. “Soru kabarcıklarının” neden ve nasıl bir şelaleye dönüştüğünü de…

Anılar dalgalanır sonsuzluk içinde

zaman kayığında

nereye gideceğini bilmeyen kaptan

ne zordu!

boğulma nedir bilmezken

alabora olma düşüncesi

oysa

oysa her şey bir komodin çekmecesinde

beyaz çarşafların arasına saklanmıştı

korkulan zaman kayığı

başımızın ucundaki komodindi

küflenmiş fotoğraflar

katmerleşmiş ayrılıklar

kalan ben’leri

unutturmuştuk kendimize

ya bizler?

hangi ıssız adada unutulmuşuz?

Bu harika şiir benim doğum günü hediyem, sevgili genç şair Ebru’dan. Eminim ki kalbi pek çok güzel şiirle güzelleştirecektir hayatı…

Peki biz neleri, hangi “komodinin çekmecesinde” saklı tutuyoruz? Kendimizi mi, hayatı mı, sararmış zaman valizlerini mi? Ve komodinimiz nedir bizim? Belleğimiz mi, ilişkilerimiz, düşlerimiz, kaçışlarımız ya da arayışlarımız mı? Ayrıca “zaman kayığında” olup da “nereye gideceğini bilemeyen kaptan” da kim? Hangi ben’imiz bu “kaptanı” tanıdık kılıyor.

Evet, tanıdıktır bu “kaptan”, “beyaz çarşafların arasına saklanmış” her şey gibi tanıdık… Ama “kaptanın” hiç de bocalamadığını da biliyoruz. İşte, iyice puslandırılmak istenen bu Corona zamanında pusulayı buldu bile.

Bu kaptan, bu kadın, erkek, genç, çocuk, yaşlı kaptan; Coronalı hayatın da hangi sularda yıkanarak hangi “normal”e varacağını biliyor. Mesela “robot” olmadığını, tarifeler, şemalar ve butonlarla çalışmayacağını biliyor. Ders verdiği kadar ders almayı da biliyor.

Tekrarlara yer yok artık. Bir bilinç hızlandırıcısı olan Coronalı süreçte bile; her şey bizden sorulur; “yeni bir hayat gerekiyorsa, onu da biz belirleyip dayatırız” diyenlere kulak asmıyor. Çünkü bu tren burada durdu artık, bu yağmur başladı. “Nereye gideceğini bilmeyen kaptan” tüm yollara çıktı. Pusula şaşırılmadı, iyice puslandırılan zamanlarda da.

Bu yağmur başladı, bu tren durdu. Black Lives Matter da bu yağmura dahildir. Helircê’de katledilen üç özgürlük yolcusu Kürt kadın da.

Artık sadece ölüm korkusuyla yaşamamızı isteyenlere inat; bu yağmurla tüm korkuları kıra kıra yağacağız. Bu tren de durdu; her yere iniş var; bildiğiniz anlamda değil bildiğimiz anlamda, başlık bırakılmayacak artık işgal etmeniz için.

Sahi komodindeki çarşafların arasına baksak mı?


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Suriye'de yeni denklemler
Sonraki Haber
İstanbul'da bir kadını taciz ve darp eden iki erkek serbest bırakıldı