Ana SayfaGüncelCinayetten 5 yıl sonra: Elçi davasında taraflar dinlenmedi, duruşma ertelendi

Cinayetten 5 yıl sonra: Elçi davasında taraflar dinlenmedi, duruşma ertelendi

HABER MERKEZİ – Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması, cinayetten 5 yıl sonra, yoğun güvenlik önlemleri altında Diyarbakır’da yapıldı. Elçi ailesi avukatlarının tüm taleplerini reddeden mahkeme, sanık polislerin bulundukları yerden SEGBİS’le dinlenmesine karar verdi. Duruşmada söz almak isteyen Türkan Elçi “Bugün buraya gelirken adalete güvenim vardı” dedi, ancak mahkeme Elçi’nin talebini dinlemedi. Elçi ailesi avukatları tarafından sunulan reddi hakim talebi karşısında mahkeme, Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce karar verilmek üzere duruşmayı 3 Mart 2021 tarihine erteledi.

Diyarbakır Barosu’nun eski başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015 tarihinde Suriçi’ndeki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması, cinayetten yaklaşık 5 yıl sonra, Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Biri ihraç edilmiş üç polis “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten, PKK üyesi olduğu iddia edilen Uğur Yakışır ise “iki polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak”tan yargılanıyor.

Diyarbakır Adliyesi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, Diyarbakır Barosu’nun çağrısıyla İstanbul, İzmir, Ankara dahil birçok baro başkanı davayı izlemek ve müdahil olmak talebiyle Diyarbakır’daydı.

Tahir Elçi cinayeti davasının ilk duruşması öncesi Diyarbakır Adliyesi (Fotoğraf: Bilal Güldem)

Covid-19 salgını sebebiyle mahkeme salonuna 88 kişinin girmesine izin verildi. Bu sayı içinde 25 kişilik savunma grubu, her siyasi partiden bir milletvekili, sivil toplum kurumlarının temsilcileri de yer aldı.

Sanık polisler ve avukatlarının SEGBİS ile katıldıkları duruşmada, Türkan Elçi ve Elçi’nin avukatları hazır bulundu.

Duruşma kimlik tespiti ile başladı.

SEGBİS üzerinden savunmaya itiraz reddedildi

Mahkeme, katılma taleplerinden önce sanık beyanlarının alınmasına karar verdi. Elçi ailesi avukatlarından Fikret İlkiz, mahkemenin bu tutumunun usule aykırı olduğu itirazında bulundu.

Ancak mahkeme sanık beyanlarının öncelikli alınacağını belirtti.

Elçi ailesi avukatları, SEGBİS bağlantısı ile beyanların alınmasının Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına aykırı olduğu ve sanık polislerin SEGBİS üzerinden dinlenilme kararından dönülmesini talep etti.

Mahkeme ise sanık polislere savunmalarını nerede yapmak istediklerini sordu. Sanıklar bulundukları yerden savunma yapmak istediklerini, mahkeme salonuna gelmeyeceklerini beyan etti.

Ayrıca Elçi ailesi avukatları, iddianamenin, olağan bir ‘cinayet iddianamesi’ olarak hazırlandığını, Tahir Elçi’nin insan hakları vizyonunu ve lince uğradığı koşulları ve aleyhine yaratılan iklimi görmezden gelinerek ele alındığını ifade etti.

Bunun üzerine mahkeme, sanıkların sorgudan önce müştekilerin katılma talebine ve duruşma salonunda dinlenilmesine ilişkin iddia makamından mütalaasını sordu. İddia makamı, talebin reddine ve sanıkların bulundukları yerden dinlenilmesine ilişkin talepte bulundu.

Mahkeme de sanıkların duruşmada bulunmak istememeleri ve SEGBİS üzerinden Elçi ailesinin avukatlarının sanıklara soru sorma haklarının mümkün olduğu gerekçesiyle Elçi ailesi avukatlarının taleplerinin reddine dair karar verdi.

Avukatlardan mahkeme heyetine tepki

Bu arada sanık polislerin SEGBİS’le savunmalarının alınması için mahal mahkemeleriyle kurulan bağlantılarda bulunması gereken naip hakimlerin yerlerinde olmadıkları tespit edildi. Elçi ailesi avukatlarının talebi üzerine bu husus kayıt altına alındı.

Mahkeme naip hakim bulunmasının zorunlu olmadığından bahisle Elçi ailesi avukatlarının naip hakim bulundurulması ve talimat yoluyla yüz yüze sorgu talebini de reddetti.

Elçi ailesi avukatları, mahkeme heyetine “Bir baro başkanının öldürüldüğü bu dosyayı mahkemeniz özensiz olarak ele alıyor” şeklinde eleştirilerde bulundu. Bunun üzerine heyet, açıklama yapmaksızın müzakere etmek üzere duruşma salonundan ayrıldı.

Türkan Elçi’den mahkemeye: Buraya gelirken adalete güvenim vardı

Türkan Elçi (Fotoğraf: Sertaç Kayar)

Duruşmaya verilen aranın ardından avukatların söz alma talebi karşısında, mahkemece avukatların duruşmanın düzenini bozduğu değerlendirmesi yapıldı.

Müşteki Türkan Elçi söz alarak kendi duygu ve düşüncelerini içeren beyanda bulunmak istedi.

Türkan Elçi, “Ben bir stajyer avukat olarak bu dilekçeyi yazdım. 5 yıldır bekliyorum. Benim duruşumu takip etmiş olmanız lazım. İki dakikanızı ayırıp benim duygularımı dinlerseniz kararınız değişecektir. Ben bugün buraya gelirken adalete güvenim vardı. Adalete güvenim var. Adalete inanan bir insan ile 21 yıl evli kaldım. Hukuk dışında bir yol tanımıyorum. Bana 1 dakika ayırarak bu satırları okursanız, benim düşüncemi anlayacaksınız” ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanı, Elçi’nin talebini, sanıkların savunmasının alınması ardından dinleyeceğini söyledi.

Türkan Elçi bunu kabul etmediğini belirtti. Mahkeme başkanının Türkan Elçi’yi uyarması ardından, avukatlar mahkeme heyetini reddettiklerini belirtti.

Reddi hakim talebinde bulunan avukatların talebi değerlendirilmedi. Avukatların izinsiz konuşmalarının kayıt altına alınmasına ve dışarı çıkartılmasına karar verildi.

Avukatlar duruşma salonundan çıkartılmadı. Söz alan avukatlar adil yargılanma ve reddi hakim taleplerine ilişkin beyanlarda bulundu.

Reddi hakim talebi

Elçi ailesi avukatlarından Nahit Eren, “Eşini kaybetmiş bir kadına söz dahi vermeden dosyada yargılama yapmak istiyorsunuz. Vicdanlarınızı kapatmışsınız. Bize isteğinizi yapabileceğinizi göstermeye çalışıyorsunuz. Duruşmayı sürdüremiyorsunuz. Tarafsızlığınızı yitirmişsiniz” dedi.

Avukat Mahsuni Karaman da “Sizin yaptıklarınız tarafsızlığınıza gölge düşürdü. Bu iddianameyi kabul dahi çekilme nedeninizdir. Tahir Elçi cinayetini devlet cezasız bırakacak. Siz de (Mahkeme olarak) buna araç oluyorsunuz” diye konuştu.

Ardından mahkeme heyeti, duruşmaya reddi hakim talebini değerlendirmek üzere ara verdi.

Duruşma 3 Mart’a ertelendi

Aranın ardından mahkeme heyeti salonda geri döndü.

Mahkeme başkanı heyetin mi, yoksa mahkeme başkanının mı reddedildiğini sordu. Söz alan Avukat Mehmet Emin Aktar, heyet üyelerinin tek tek her biri için ret talepleri olduğunu söyledi.

Bunun üzerine mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılmasına ve taleple ilgili karar verilmesinin istenmesine karar verdi.

Bir sonraki duruşma 3 Mart 2021 tarihinde yapılacak.

Ne olmuştu?

Tahir Elçi, Diyarbakır’da sokağa çıkma yasaklarının olduğu 28 Kasım 2015’te Sur ilçesinin ve Dört Ayaklı Minare’nin çatışmalar sırasında gördüğü tahribata karşı yaptığı açıklama ardından öldürüldü.

Olay yeri incelmesi Elçi cinayetinden 4 ay sonra, 17 Mart 2016’da yapıldı. Daha önce tespit edilen 83 delilden sadece 43’ü toplandı.

En önemli delilerden sayılan Elçi’yi öldüren mermi çekirdeği bulunmadı.

Elçi’nin vurulma anının da olduğu polis kamerası görüntülerinde 13 saniyelik, aynı sokakta bulunan PTT Şubesi’ne ait 5 no’lu güvenlik kamerası kayıtlarında ise 17 dakikalık görüntü kesintisi olduğu ortaya çıktı.

Başka bir işyerine ait dört kameradan üçü çalışırken, cinayet mahallini gören dördüncü kameranın ise çalışmadığı öne sürüldü.

Etkin soruşturma yapılmadığını açıklayan Diyarbakır Barosu, gazetecilerin çektiği olay yerine ait görüntüleri Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü’ne (Forensic Architecture) gönderdi.

Forensic Architecture’ın hazırladığı raporda, fail olarak tespit ettiği üç polisten birini ‘kesin fail’ olarak işaret etti. Ancak savcılık bu raporu dikkate almayarak, Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) rapor istese de ATK rapor hazırlamadı.

2020 yılının Ocak ayında ise Londra’da hazırlanan raporda olası fail olarak tespit edilen üç polisin “şüpheli” sıfatıyla ifadeleri alındı. Böylece dört yıldan sonra ilk kez dosyada şüpheliler yer almış oldu.

Soruşturma da cinayetten 4 buçuk yıl sonra tamamlandı.

Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianameyle tutuksuz yargılanan sanık polisler F.T., S.T. ile M.S.’nin ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten’ 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi isteniyor.

Diğer firari sanık Uğur Yakışır hakkında ise hem Elçi hem de aynı gün öldürülen polisler Cengiz Erdur ve Ahmet Çiftaslan cinayetleri suçlamasıyla üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Ayrıca sanık Yakışır hakkında 15 Eylül’de hazırlandığı ve dava dosyasına son dakikada konulduğu ortaya çıkan yeni iddianameyle de “devletin birliğini bozmak” ve “kasten öldürmek” suçlarından cezalandırılması isteniyor.

Yeni eklenen iddianamede, bu konuya ilişkin olarak sadece, bir gizli tanığın, “Bu örgüt mensubunu haki XIZGİNAS kod olarak biliyorum. Bu örgüt mensubu Tahir Elçi’yi öldüren, 2 polis memurunu şehit eden şahıstır” ifadesi kanıt olarak gösteriliyor.


  Elçi cinayeti davasına son dakikada yeni iddianame eklendi
  Elçi cinayeti: Tartışmalı iddianame kabul edildi
  Tahir Elçi cinayeti iddianamesi: Tanıklar ve kameralar vurulma anını görmedi
  Tahir Elçi cinayeti: Yeni rapora göre polislerden biri kuvvetle muhtemel katil
  Hak örgütleri: Tahir Elçi’nin öldürülmesi asla cezasız kalmamalı



Önceki Haber
Aksaray'da bir erkek boşanma aşamasında olduğu kadını yaralayıp kaçtı
Sonraki Haber
Evli olduğu Fatma'yı öldüren Eren Erdoğan'a 'iyi hal' indirimi